İstanbul'un fethinin gerçekleştiği 1453'ün 29 Mayıs gecesi, Osmanlı ordusundan hiç kimsenin gözüne uyku girmedi. Tekbirler alınıyor, Allah'a dualar ediliyordu. Sultan Fatih divanı dağıttı. Otağında diz çöktü, namaz kıldı, Kur'an okudu. Dua etti. Gece bitmek bilmiyordu. Akşemseddin içeri girdiğinde 21 yaşındaki Sultan Mehmet, yalınayak, başı açık secdede idi. - "Hünkarım! Sabah namazından önce hücum emrini veriniz. Allah'ın izni ve yardımıyla gaziler ordusu sabah namazını İstanbul'da kılacaktır" dedi.
* * *
Mohaç Meydan Muharebesi gecesi (29 Ağustos 1526) Kanuni Sultan Süleyman sabaha kadar uyumadı. Hazırlıkları kontrol etti. Toplantılar yaptı. Ancak sabaha karşı otağına döndü. Abdest tazeledi. Seccadesine çöktü, namaz kıldı, zikretti, şükretti ve şöyle duada bulundu: - "Yarınki büyük günde bizi muzaffer eyle Allahım! Muhammed (sav) ümmetini yendirme. Zaferi görmeden canımı alma. Bütün kuvvet ve kudret senin; bütün hüküm sendedir. Neylersen güzel eylersin."
Hayırlı borçlu
Resul-i Ekrem şöyle buyurdu:
- "Hiçbir borçlu yoktur ki, alacaklısı onun yanından sevinçli olarak çıkar da, yeryüzünün hayvanları ile deniz balıkları ona salavat getirmezler ve hiçbir kul yoktur ki borcunu ödeyebileceği halde alacaklısına; 'ha bugün, ha yarın' der de Allah ona hergün ve gece için bir günah yazmaz."