Talana kalkan eller secdeli başlara ait-I
14.05.2019 00:00:00
Bu nasıl bir iştir, bu nasıl ürkütücü bir fotoğraftır?
Hem secde ehli hem de insanlar, elinden emin değil, dilinden emin değil, fiilinden emin değil, halinden emin değil ve kavlinden emin değil.
Hem secde ehli hem de onun yüzünden tarlanın tadı kaçmış, çayırın otu kurumuş, yaylaların ve ovaların koyun ve sığır sürüleri tükenmiş, yani tarlanın da toprağın da güvenliği tehlikeye düşmüş.
Hem beş vakit başı secde hem de küresel tefecilerin, emperyalizmin ve kapitalizmin arayıp da bulamadığı cinsten bir tip.
Hem secde ehli hem de, ülkenin bütün kaynaklarına göz dikmiş olan, elde etmek için nice sinsi planlar yapan ne kadar tefeci varsa hepsine yol veren, yol bulan ve işlerini kolaylaştıran bir cins.
Hem secde ehli, hem yeri ve zamanı geldiğinde şakır şakır Kur'an okuyor hem de kendi insanının kazanından alıp alıp küresel tefecilere aktarıyor, kendi insanının heybesinden alıp alıp ün yapmış tefecilerin heybelerine dolduruyor.
Hem yeri gelince şakır şakır Kur'an okuyor hem de her fırsatta memleketin canına okuyor, istikbalinin ve istiklalinin aleyhine ferman okuyor.
Nasıl olur, talana kalkan eller secdeli başlara ait?
Bu nasıl bir manzaradır ki; dostları derinden yaralamakta ve düşmanları da kahkaha ile güldürmektedir?
Bu nasıl bir yönetim biçimidir ki; sürekli mazlum, sürekli mağdur ve sürekli muhtaç üretmektedir?
Bu nasıl bir manzaradır ki; zalime ve zorbaya hiçbir kapıda sorgu-sual yoktur, tefecilere tüm kapılar açıktır da yetimler ve yoksullar sürekli horlanmaktadır?
Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır ki; devlet kademelerine sürekli eş-dost, akraba-hısım doldurulmakta, makamlar hep o çevrelere taksim edilmektedir?
Secdenin de, namazın da bağlı olduğu o sistem bütün bunları asla onaylamadığına göre sizler bütün bunları neye, hangi ölçüye göre onaylamaktasınız?
Devletin herhangi bir kademesinde görev alarak, bir makam edinerek o makamın hakkını vermemek, o yerdeki emanetlere sahip çıkmamak ne ile ve nasıl izah edilebilir?
Hem beş vakit Allah'ın huzurunda secde etmek hem de Allah'ın kullarına zulmetmek, kulların haklarına tecavüz etmek hangi inanç, hangi ahlak anlayışı ile bağdaştırılabilir?
Nasıl olur?
Talana kalkan eller secdeli başlara ait.
Beş vakit secdeye varan baş, Yüce Yaratıcıya verdiği sözünde sadakat gösteren baş olarak insanlara verdiği sözünden de asla sapmayan baş olmalıdır.
İnsanlar onun secdesine, onun secde ehli olmasına güvenerek en kıymetli eşyalarını, en değerli varlıklarını ona emanet etmektedirler.
İnsanlar onun secde ehli olmasına güvenerek istikballerini ve istiklallerini ona emanet etmektedirler.
Bir milletin geleceği açısından, gelecekte bağımsızlığının devamı açısından olmazsa olmazı olan yeni nesiller ve bu yeni nesilleri yetiştirecek olan aile kurumu en zor günlerini, en sarsıntılı yıllarını başı secdeli insanların yönetimi zamanında yaşamaktadır.
Bu yaman çelişki sadece iş bilmemekle, sadece gafletle izah edilemez.
İnsanlar onun sadece Allah'ın huzurunda rükûa ve secdeye vardığını düşünerek, üzerine dünyalar gelse dahi emanetlere sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğini hesap etmektedirler.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024
- Seherlerde istiğfar… / 01.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024
- Seherlerde istiğfar… / 01.04.2024
