logo
20 NİSAN 2024

Tarih, Prof. Dr. Haydar Baş'ı haklı çıkardı

23.05.2002 00:00:00
Zaman dertlerin unutulması için en önemli ilaçtır. İnsan genetik olarak unutkan bir yapıya sahiptir. Yaşadığı acı ve tatlı olayları zaman içerisinde unutur. O olayları hatırlatacak başka bir olay yaşarsa anıları bir an için hatırlar ve derin bir off çekip yine unutur. Tarih ise bir nevi milletlerin hafızasıdır. Milletler, içinde bulundukları ağır şartlardan dolayı kimi zaman geçmişini hiç hatırlamaz bile. Fakat ne acıdır ki zamanın ona yaşattığı acılar geçmişte de yaşanmıştı. Geçmişte yaşayan insanlar bu acıların çaresini buldu ve sorunu çözdü.

İşte tam bunları düşünürken bir taraftan da kütüphanemdeki kitaplarımı karıştırıyordum. Birden bir kitap gözüme ilişti. Prof. Dr. Osman Turan'ın Selçuklular Tarihi ve Türk-İslam Medeniyeti adlı eserini aldım ve karıştırmaya başladım. Bakın bu eserde o zamanın ekonomik tesbitleriyle ilgili neler bulacaksınız. Zannımca Türkiye'nin bugünkü ekonomik meselelerine ışık tutacaktır. Üzerinde düşünüldüğünde Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezlerini doğruladığını bir kez daha farkedeceksiniz.

İster Selçuklu olsun isterse Osmanlı olsun bu büyük ticari hayata bugünkü hükümetlerin uyguladıkları ekonomik tezlerle yaklaşmadılar. Şeyh Edebali'nin felsefesiyle "milleti yaşat ki devlet yaşasın" prensibi doğrultusunda "millet zengin olursa devlet zengin olur; millet yok olursa devlet de yok olur" anlayışı içerisinde hareket ettiler. Her türlü hizmet milletin kalkınması adına yapıldı. Vereceğim örneklerde de göreceksiniz. Millet zengileyince devlet zenginleşecek.

"Selçuklu ticareti geliştirmek için ülkenin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine ülkeyi ticari yol ağlarıyla ördü. Bu ticari yollar üzerine 25-30 km aralıklarla kervansaraylar inşa ettirdi. Bu kervansaraylarda tüccarların üç günlük konaklaması; yemesi, içmesi, hayvanlarının bakımı, hastalık tedavisi gibi bütün giderleri ücretsiz karşılanıyordu. Hatta bu kervansaraylara gelen fakirlere ayakkabı dağıtılıyordu. Kervansarayların hastanesi, mescidi, doktoru bulunuyordu. Devlet kervanlarla ticaret yapan kişilerin her türlü konforunu ücretsiz karşılıyordu. Düşünün böyle bir ortamda ticaret yapılmaz mı? Elbette yapılır. Hatta ve hatta yolların güvenliği kervanların emniyeti devletin garantisi altındaydı. Devlet yollar üzerinde askeri birlikler bulundurur, tüccarların güvenliğini sağlardı. Buna rağmen eğer tüccarın malı eşkıyalar tarafından gaspedilir, çalınırsa devlet tüccarın malına kefil olur ve çalınan malın karşılığını öderdi. Buna devlet sigortası denirdi".

İşte Selçuklu Türkü bu şartlar altında ticaret yapmıştı. Avrupa'nın ve doğunun en zengin halklarından birisi olmuştu. Prof. Dr. Haydar Baş halka seslenişlerinde hep bunu gündem ediyor. Devlet maliyetleri düşürmelidir. Enerjiyi esnafa ve sanayiciye uygun vermelidir. Gerekirse proje karşılığında esnafa faizsiz kredi verilmelidir. Yüz milyar kazancın altında, vergi alınmamalıdır. Bu şekilde halk zenginleşecektir. Zengin halk bu sefer daha fazla vergi verecek, daha fazla insan çalıştıracak ve daha fazla yatırım yapacaktır. Bu noktada devlet köstek değil destek olacaktır. Bu tezleriyle tarih, Prof. Dr. Haydar Baş'ı haklı çıkartıyor. Bakın Selçukluda halk zenginlik olarak bu uygulamayla nereye yükseldi. Bu konuyla ilgili olarak Osman Turan'ın eserinde şu tespit yapılıyor: "Zenginlerin servetleri de büyük devlet adamları gibi devrin umumi seviyesine uygundu".

Ne diyelim? Günümüz politikacılarına bir çağrımız olsun. Eğer bu ülkeye hizmet etmek, kalkındırmak istiyorlarsa ya tarih kitaplarını karıştırsınlar, geçmişi anlasınlar ya da bunu bir bilene, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e sorsunlar. Esnafın önü açılmadan, çiftçiye imkânlar sağlamadan, halka yürüyecek iş yapacak projeler sunmadan bu iş olmaz. Gelin IMF, ABD ve AB kapılarında dilencilik yapmaktan vazgeçelim, tarihle yüzleşelim.
 
Recep Sarıhan / diğer yazıları
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.