Tarih ve fitne

Tarihi gerçekler ortaya çıktıkça fitnenin boyutu ve Müslümanlar üzerindeki etkisi de gün yüzüne çıkıyor. Müslümanların tevhidinde tarih birliği şarttır.
Nesillere aktarılan tarihi bilgi, yanlış kaynaklardan elde edilirse telafisi mümkün olmayan olaylara sebep olur. Müslümanlar arasındaki ayrışım bundan kaynaklanmaktadır.
Tarih yeniden ele alınmalıdır. Olaylar halifelere göre değil Ehl-i Beyt imamlarına göre değerlendirilmelidir. Haklının ortaya çıkması bununla mümkündür. Nasıl, Peygamberimize kadar bütün olaylar peygamberlere göre değerlendiriliyorsa, Peygamber Efendimizden sonra Allah ve Resûlünün seçtiği imamlara göre değerlendirilmelidir. Yoksa birbirleriyle çelişen fikirler ayrı ayrı akaid oluşturur.
Şöyle ki; günümüze ulaşan yanlış tarih algısı, binlerce insanın ölümüne sebep olmuş, Müslümanlar birbirini suçlamışlardır. Yanlış tarih algısını, İslam üzerinde hesabı olanlar tarih boyunca kullanmışlardır. İlk üç halifenin halifelikleri konusunda hiçbir delil yokken bu konuda delil üretenler, bir yandan fitnenin temelini oluştururken diğer yandan da asırlarca Müslümanlar arasındaki ayrılık ateşinin sebebi olmuşlardır.
Allah katında kardeş olarak ilan edilen Müslümanlar, birbirleri ile savaşmışlardır. Malı, canı, namusu haram olmaktan çıkmış en kötü işkenceleri reva görmüşlerdir. İtikadî anlamda birbirlerinden ayrı olmayan Şiilerin, Sünnilerin, Alevilerin, Caferilerin yalan ve yanlışla içi doldurulmuş, tarihi anlayış yüzünden hep birbirlerinin ya düşmanı ya da alternatifi olmuşlardır.
Üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş hocamız bu tarihi sapmayı görmüş, bunu bertaraf etmek ve ümmeti Muhammed'in birliği için Allah Resûlünden sonra Ehl-i Beyt imamlarının varlık sebeplerini ortaya koyarak İslam âleminin bir olmanın adresi olarak göstermiştir. Ne mutlu bu yolun rehberlerine, ne mutlu bu kutlu insanlarla beraber olanlara.
Allah Resûlünden sonra ortaya çıkan bu fitne, günümüzde deccalizmin temelini oluşturmuştur. ABD, İsrail ve Batı devletleri tarafından kullanılarak, Ortadoğu coğrafyası kan gölü haline getirilmiştir.
Bu batıl görüşten kurtulmanın tek yolu, Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın delilleriyle ortaya koyduğu Ehl-i Beyt inancı ve yoludur.