Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İnalcık, "Bu ihtiyar tarih hizmetkarına inşallah Allah, birkaç yıl daha verir.Şimdi Balkanlar'ın fethi meselesi üzerinde, I. Murad üzerinde çalışıyorum. Her sabah kalktığımda Allah'a dua ediyorum; biraz daha vakit ver, şu I. Murad'ı tamamlayayım" dedi. Osmanlı arşivinin en eski defterinin, Arnavutluğa ait 1432 tarihlitimar defteri olduğunu ifade eden Prof. Dr. İnalcık, Osmanlılar'ın bir memleketi fethettikleri zaman oraya gönderdikleri tahrir komisyonuyla mutlaka o bölgenin nüfusunu, gelir kaynaklarını, varlığını merkezi idareye bir belge olarak vermek üzere defter hazırlattıklarını kaydetti.Tahrir sisteminin, Yıldırım Beyazıt tarafından başlatıldığını ve sistemin failinin veziriazam Çandarlı Ali Paşa olduğunu dile getiren Prof. Dr. İnalcık, Osmanlı Devleti'nin bu tahrir sistemiyle merkeziyetçi bir imparatorluğu kurabildiğini vurguladı. Prof. Dr. Halil İnalcık, 2 bini aşkın büyük bir seriden oluşan tahrir sisteminin, büyük bir medeniyetin göstergesi olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı: "İmparatorluğun dağılmasıyla ortaya çıkan 24'ü aşkın devlet, bu imparatorluğa halef olmuştur ve onun 500 yılı aşkın tarihi bu defterlerde kayıt altında bulunmaktadır. Bizim vazifemiz, bu 24'ü aşkın ülkenin tarihçileriyle birlikte çalışarak bu defterleri mümkün mertebe ve süratle kendi tetkiklerine arz etmekle birlikte, çalışarak imparatorluğun halefi olan milletler olarak tarihi ihya etmemiz lazımdır. Bu imparatorluğun tarihini tespit, dünya tarihi için önemlidir. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu, Hindistan'dan ta Hollanda'ya kadar 16. asrın sonuna kadar bu milletlerin mukadderatında etkili olmuş bir devlettir. Demek ki, aynı zamanda dünya tarihi ve medeniyet tarihi için bu arşivler, paha biçilmez bir kaynaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.