Tarihin dönüm noktaları

Kur'an-ı Kerim'de Enbiya suresi 107. ayette buyuruluyor ki: "Resulüm Muhammed, Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." 

Âlemlere rahmet Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v), Rebiulevvel ayının 12. gecesi sabaha karşı dünyaya gelmişti. O'nun gelişiyle birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Doğru bilinen yanlışlar düzelecek, hak bilinen bâtıl yerin dibine batacak, diri diri toprağa gömülen kız çocukları artık yaşayacak, bu zihniyet ve ona sahip olan kafalar karanlığa gömülecekti.

Dinler arası diyalog projesi ile millet ve birey kendi inancından koparılarak kimliksiz ve sömürgeci güçlere karşı milli dirençten yoksun hale getirilmiştir. Kültürel değerlerinden ve dininden soğuyan birey kendini tam da ahlaki çöküntünün içinde bulmuştur. Böylelikle kullanılmaya müsait hale gelen ve ahlaki değerlerini yitirmiş insan, toplum ve devleti çökertmeye hazır adeta bir bomba haline gelebilir.

Tarihin kırılma/dönüm noktalarından bir diğeri de Mustafa Kemal Atatürk'ün namahrem elleri ülkemizin bağrından söküp atmasıdır. Kıymetli dostlar Cumhuriyete sahip çıkmazsanız dininizi yaşayamazsınız. Cumhuriyet padişaha yani kula kul olmaktan çıkıp Allah'a kul olmanın adıdır.

Eve aldığımız sebze meyve ve türlü yiyecekleri yemeden pişirmeden önce iyice yıkamamız gerekiyor. Bunu yapmazsak bedenimiz mikrop kapar ve hasta oluruz. Fikirler de böyledir. Size gelen fikirleri Ehl-i Beyt/Tam Bağımsızlık/Dini-Milli Ölçüler süzgecinden geçirip almazsanız yine bedenimizin bir parçası olan beynimiz/zihnimiz hasta olur. Bedenimizin hastalıkları için kullandığımız ilaçlar olduğu gibi zihin hastalıkları için kullanılan ilaçlar da vardır. Bedenimizin sıhhatini nasıl düşünüyorsak zihnimizin/devletimizin sıhhatini de düşüneceğiz, hasta bakış açılarına kulak asmayacağız.

Bakü Devlet Üniversitesi'nden rahmetli Prof. Dr. Vasım Mehmet Aliyev Kur'an-ı Kerim'i Azerbaycan diline çeviren bilim adamıdır. Prof. Dr. Haydar Baş aleyhine Türkiye'den gelip uydurma haber yapmak isteyen gazetecilere şunları söylemiştir: "Siz kardeş ülke Türkiye'den buraya boşuna geldiniz. Biz burada Türkiye'nin muhteşem âlimi Haydar Baş'ın ilminden fikrinden ve gönlünden istifade etmeye çalışırken siz O'na iftira atma peşindesiniz. İyi biliniz ki yel kayadan bir şey aparabilemez." Allah rahmet eylesin. Bu cevap gelenlere bir tokat gibi yeterli olmuştur herhalde.

Son çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş ortaya koyduğu görüşler/eserler tarihin dönüm noktalarındandır. Milli Ekonomi Modeli'ni hayranlıkla okuyan Budapeşte Üniversitesi'nden Prof. Dr. Vugar  Seyidov, "Beni Avrupa'da bir elçiniz olarak kabul ederseniz bundan büyük bir şeref duyacağım" demiştir. 

Bakınız Milli Ekonomi Modeli insan merkezli bir modeldir derken bunu sadece biz söylemiyoruz. Eseri okuyup enine boyuna inceleyenlerin tamamı bunu ifade ediyor: 

Rusya Bilimler Akademisi'nden Prof. Dr. Yuri Gavriletz: "Toplumu temel dinamikleri ile birlikte ayakta tutmak devletler için vazgeçilmezdir. Milli Ekonomi modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş bunu sağlamıştır."

Rusya Bilimler Akademisinden Prof. Dr. Viladimir Lisiçkin: "Milli Ekonomi Modeli ile tüm problemler çözülür, vatandaşlar sefaletten kurtulursa devlet güçlenir."

Estonya Tallinn Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yuri Kadak: "Milli Ekonomi Modeli insan merkezli modeldir."

Almanya'dan Prof. Dr. Martin Maier: "Köleliğe son verecek model Milli Ekonomi Modelidir."

Prof. Dr. Elman Aliyev: "Model insan üzerine bina edilmiştir."

Kırgızistan Devlet Üniversitesi'nden  Saykal Zunuşova: "Tezin amacı insandır."

Taşkent İktisat Üniversitesi'nden Prof. Dr. Lyudmila Şibarşova: "Prof. Dr. Haydar Baş insan eksenli ekonomi uygulamaları ile fakirliği azaltma mekanizmalarını hayata geçirmiştir." 

Hal böyle iken artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır/olmamalıdır. Gelin ele ele verelim ve Milli Ekonomi Modeli ile müreffeh yarınlara doğru tam yol ileri diyelim.