Taşlar yerine oturdu

12 yıllık AKP'nin icraatlarının düşündürdüğü binlerce zan ve hakikat birbirine karıştırıldığından, milletimiz tedirgin bir yaşayışın içinde yuvarlanıp durmaktadır. Ne yazık ki, önceden düşünülen şüpheler artık gün ışığına çıkmıştır. Aslında ayet ve hadisler doğrultusunda düşünüldüğünde halkımız bu konuda geç de olsa hakikati anlama durumundadır. Hala gözler açılmamış, kulaklar tıkanmış beyinler düşünmekten acze düşmüşse, söylenecek bir söz bulunamaz. Aşağıda ibret verici olaylardan bahsedeceğim. Öncelikle meşhur bir söz vardır. "Denize düşen yılana sarılır". Bunun şimdi karşılığı olan yeni bir güvenlik ortaya çıktı. Sadece Türkiye'de karşılaşılan bir durum. "GAFLETE veya ÖTESİN DÜŞENLER PAPAYA SARILIR" oldu. Aşağıda Apo denilen eşi emsali az görülmüş, terörün bile yüz karası bebek katili, idamdan kurtulmak ümidi ile Papa'ya yazdığı mektuptan kısa bir örnek aldım:"Hıristiyanlık eşitlik, barış ve insanlık üzerine kurulmuştur. Büyük saygım var. Benim sosyalizm fikrim bundan çok uzak değil, Hıristiyan değerlerine çok yaklaşıyor. Sizin şahsınıza ve dininize duyduğum saygı, benim mücadelem ve düşüncelerimde sabit bir noktadır." (La Republica, 23 Kasım 1998). Şunu anlıyoruz ki kendini kurtarmak için Hıristiyan olmuştur. Ya da zaten öyledir. Papa'yı vuran Ayca da buna benzer temaslarla Papa ile oğul-baba konumuna gelmişti. Fethullah Gülen'in meşhur Dinlerarası Diyalog misyonunda papaya teslim olma mektubunu herkes bilmektedir. Yaptıkları nedeni ile biri sürgün, ABD de, keyfince yaşamakta ve hizmette, diğeri de yargılanıp idamdan kurtarılıp, müebbet cezası ile adada keyif çakmaktadır. Biri ABD'den diğeri adadan, devleti teslim alacak güce sahip olmuşlar hatta paralel hükümetler oluşturmuşlardır.PAPA'ya yeni yeni mektupların yazılacağı görülmektedir. İşin ortak yönüne gelince mektup sahipleri hayatları boyunca gayeleri için savaşmışlardır. İşin mahiyeti ne olursa olsun, her biri genelde İsrail menfaatleri doğrultusunda çalışmıştır ve ABD'den emir almıştır. Bir topluluğa baş olmak için Müslüman dinini halkı kandırmada kullanmışlar. Dünyada maddi ve nefsi güçlerini artırmışlar. Bütün bu imkânları onlara temin eden güçlere hizmet etmişlerdir.Öncelikle dikkat edilirse aslında Müslüman görünüşlü diyalog inançlı insanlardır. Bir Müslüman'ın yapması mümkün olmayan tüm davranışları yapmalarına rağmen, satın alınmış basının ve ABD desteğinin onları halkın gözünde tutabildiği ölçüde dindar görünümlerini sürdürme imkanına sahip olmuşlardır. Destekçileri de İngiliz politikaları ile işlenmiş din adamlarının uydurma tarikatları yardımı ile kendilerine bağladıkları, saf, temiz fakat bilgisiz halk olmaktadır. (M. Emin Koç ve Emre Polat) (Meltem gurubu TV kanalları) Bunların uyanması çok zordur. ABD taktikleri ile bir süre serbestçe İsrail'in hizmetini yapıp büyük maddi imkânlar elde eden zevat, kanunlarla korunmuşlardır. Bu kanunlar pek çok kimseye belli bir süre hareket serbestisi veren, yetki ve dokunulmazlık kanunlarıdır. En son bilinen mektup sahibi yeni konumunun koruma zaafını gördüğü nedenle paniklemiş ve yazdığı mektupla Dinlerarası Diyalogun sahibinin kendisi olduğunu açıklamış ve papaya güvendiğim tek sensin demekle, inancını ortaya koymuştur.Yapılmış olan ve hala da yapılacağına söz verilmiş pek çok şeyin yanında ekümeniklik vardır. Önceleri açılmış dinler bahçeleri, altmış binin üzerinde açılmış kiliselerin hatırı. Şu anda azınlık vakıflarına sağlanan tüm imkânlar. Talan edilen topraklar, İsrail'e terk edilen ya da kiralanacak araziler, madenler, sular?Özelleştirmelerle tüketilmiş Türkiye'de yollar, köprüler, demiryolları, havayolları ve özellikle ATATÜRK'ün tüm emekleri ve devlete hediye ettiği araziler ve kanunlar yerle bir edilmiştir. İslam dini ve milliyetçilik büyük darbeler almıştır. Burada her şeyi listelemek gereksiz, bir tanesi bile suçlanma için yeterlidir. Bunu bu millete yapabilen kimselerin İslam topluluğunda yaşayıp İslam mezarlığına, gömülmesi mümkün olamaz. Zaten diyalog inancı, Hıristiyanlığı kabul ettiğinden tüm günahlardan kurtulmanın tek yolu ve kolayı, günah çıkarmaktır. En makbulü de PAPA'dan olacaktır. Büyük adamlara papazın en büyüğü yakışır. Eh günah bitti. Paralar zaten önceden gitti. ABD de sığınılacak yer gibi görünmektedir. Ama Obama' ya güvenilmez. Tek güvence bunlar için şimdilik Papa. Yılların taşları yerlerine oturdu değil mi? Ne durumda olduğumuzun farkına vardınız mı!.. Türk milletinin son kurtuluş çaresi ise BTP ve Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Sizleri kurtarma gayretlerini iyi değerlendirin. Ümitsizliğe kapılmayın ama unutmayın hayat fani. Ömür kısa. Vakit dar. Şükür ki, hala az da olsa kurtuluş şansımız var.