Tatile erken çıkınca...

Maç öncesi 'sonuç ne olur?' sorusunu kendi kendime soruyor ve net cevaplar alıyorum.

Ligin en iyi futbolunu oynayan ve diri takımı Beşiktaş... müthiş bir hava yakalamış... ve en önemlisi de futbolcular devre arası tatillerini huzurlu, mutlu ve gururlu geçirmek için sabırsızlanıyorlar... Tek korkulan bu sabırsızlığın maça olumsuz yansıması. Ama buna pek de ihtimal vermiyor, gerekli uyarılar yapılmıştır diye düşünüyorum. Yani maç öncesi Beşiktaş kazanır, hem de rahat görüşü hakim bende.

Ve maç başladı.

Beşiktaş oyuna olmasa da topa hakim olan taraf olarak hemen gözümüze çarpıyor. Meşin yuvarlak siyah beyazlı futbolcuların ayağında ama bir türlü pozisyon üretemiyor, üretemediği gibi golü koklayacak şut da çek(e)miyor. NE DE OLSA GOL ATARIM havası var takımda. İlk yarıda bir tek Sergen göze çarpıyor koca Beşiktaş'ta. Topu alıyor, çalımını atıyor, pres bile yapıyor süper sol ayak. Ama özellikle Ahmet Dursun'un hazır olmayışı nedeniyle gol noktalarında etkisiz kalıyordu Kara Kartal. İlk yarıda kayda değer tek pozisyon Sergen'in Tümer'e 'al da at' diyerek verdiği pastı.

İkinci yarıya Beşiktaş gol için iştahlı ve atak başladı. Rumen teknik adam sakatlığından sonra toparlanamayan Ahmet Dursun'un yerine Nouma'yı, Serdar'ın yerine ise İbrahim'i alarak oyunun temposunu artırırken aranan gol 65'de Ronaldo ile geldi. Futbolcular için bu golün anlamı 'TATİL BAŞLADI' olunca Beşiktaş son 20 dakikada disiplinden koptu ve kalesinde bir çok tehlike yaşadı. Cordoba'nın bakışları arasında direkten dönen topun yanısıra, gol kralı Okan'ın son dakikalarda değerlendiremediği net pozisyon tribünlerin yüreğini ağzına götürdü.

Maç öncesi Lucescu'nun erken tatil kabusu gerçekleşti ama üç kulvarda birden savaşarak önemli başarılar yakalayan ve devre arasına maç eksiği olmasına rağmen lider giren Kara Kartal alkışı da hak etti.