Tayyip Erdoğan'ın 30 Mart senaryosu

Başbakan Erdoğan atv'deki programda cumhurbaşkanlığı adaylığı sorusunu pas geçerek 30 Mart'daki seçime endekslendiğini ortaya koydu. O tutumunun okuması şudur: Erdoğan şayet yüzde 36'nın altına düşerse, cumhurbaşkanlığına aday olmayacak zira olursa seçilemeyeceğini biliyor. Böyle bir durumda Abdullah Gül yine AKP adayı olacak ki, Erdoğan'ın işareti var? Peki Tayyip bey bu durumda kendisinin ısrarla tüzüğe koydurduğu üç dönem şartını dikkate alıp köşesine mi çekilecek? Mümkün değil çünkü Erdoğan siyasete ara verirse Yüce Divan'a gider. Dolayısı ile siyasete devam etmek zorunda. Bunun için metot basit... Devlet Bahçeli'nin 2002'de yaptığı gibi, "Ben istemiyorum ama partim ve tabanımdan baskı var" deyip tüzük değişikliğine gidilecek. Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı adaylığını düşünmek için ise İstanbul ile Ankara'yı kazanmanın yanı sıra en az yüzde 43 oyu görmek istiyor. Gelelim en kötü senaryoya: Erdoğan eğer yüzde 30'un altına geriler ve birinciliği CHP'ye kaptırırsa işte o gün Malezya ya da Suudi Arabistan'a hicret (!) gündeminde olacak. Bu ne bühtandır Numan bey?  Yer: İstanbul  Pendik. Yenişehir mahallesindeki Ulu Cami'de bugüne kadar görülmemiş bir ayıp yaşandı. Numan Kurtulmuş yanında AKP Pendik adayı camide siyasi propaganda yapıyor ki telefonla kaydedilen görüntü var. Hayır, camii derken bahçesini değil içini yani minberin önünü kastediyorum. Evet Kurtulmuş gibi camiinin ne anlama geldiğini şeklen olsa da bilen biri Allah'ın(cc) evinde sonradan dahil olduğu AKP'nin icraatlarını anlatıp oy istiyor. Söyleyin, bunun adı inanç bezirgânlığı değil midir? Hem bu Numan Kurtulmuş yakın bir tarihe kadar AKP'yi yerden yere vurmuyor muydu? 'Bir Mehmetçik öldü' diyeler!  Uzman Çavuş Musa Somay iki gün önce Güneydoğuda şehit oldu. Genelkurmay bu şehadetin mayına basılarak değil, uzaktan kumandalı bombanın PKK tarafından patlatılması ile gerçekleştiğini açıkladı. Gazete ve televizyonlara baktım, pek çoğunda haber bile olmadı. Ne diyordu Yunus Emre: "Bir garip öldü diyeler Üç günden sonra duyalar." Evet Mehmetçiğin vatan ve bayrak için şehadetinin bugünkü tasviri budur! Bu dramatik halin yorumunu size bırakıyorum. Başbakan F tipi örgütü tasfiye edecek mi? Tayyip Erdoğan'ın F tipi örgüte takındığı sert tavrı -şahsi sebeplerle olsa da- destekliyoruz. Örgütün tasfiyesi için atacağı her adıma da peşinen 'evet' diyoruz. Ancak hesaplaşmanın 30 Mart sonrasına bırakılması kafamı karıştırdı. Erdoğan bu tarihte alınacak oy oranını göre F tipi örgütle uzlaşabilir. Hele hele Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığına 'evet' denilirse F tipi camia ateşkes yapabilir. Diyeceksiniz ki köprüler atıldı, bundan sonra çok zor! Emin olun değil. Abartısız onlarca kez AKP tüzüğü yani üç dönem şartı değişmeyecek diyen Tayyip Erdoğan bugün "Partim ne derse o olur" diyebiliyorsa F tipi örgütle de zamana yayarak yavaş yavaş pekala eski günlere dönebilirler? Hırsız kelimesine yasak!Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu esprisi çok yerinde: "AKP mitinginde cüzdanı yankesici tarafından çalınanlar 'hırsız var' diye bağıramıyor çünkü ucunda dayak yiyip komaya girmek var." CHP lideri emin olun abartmıyor. Değil mitingde AKP'lilerin bulunduğu herhangi bir ortamda 'hırsız var' demek ya da hırsız kelimesini ağza almak ana avrat sövmekle eş değer görülüyor. Ellerinden gelse 'hırsız' sözcüğünü lügatten çıkaracaklar. Peki, ama niçin? Bu tabloda birisi çıksa ve yarası olan gocunur dese söyleyin haksız mıdır?