Danıştay 10. Dairesi, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) İhale Yönetmeliği'nin, ihale sürecine ilişkin bazı hükümlerinin yürütmesini durdurdu. Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Satış, Devir, İntikal, Kiraya Verme, Trampa, Sınırlı Ayni Hak Tesisi ve Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İhale Yönetmeliği'nin bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı. Danıştay 10. Dairesi, Mimarlar Odası'nın başvurusuyla ilgili ilk incelemesini tamamladı. Daire, dava konusu yönetmeliğin, "ihaleye katılamayacakları" belirleyen 7. maddesinin 1. fıkrasının d bendi, "ihalede tahmin edilen bedel" başlıklı 10. maddesi, "tahmin edilen gelir" başlıklı 11. maddesinin ikinci cümlesi, "onay belgesi" başlıklı 12. maddesinin bazı ibarelerinin, "ihalenin duyurulması" başlıklı 15. maddesinin bazı hükümlerinin, "geçici teminat" başlıklı 16. maddesinin, "uygun bedelin tespiti" başlıklı 19. maddesinin bazı hükümlerinin, "arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı dışındaki işlerde uygulanacak usuller"i belirleyen 25. maddesinin bazı hükümlerinin ve "arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı ihalelerinde açık ihale usulünün uygulanacağı"na ilişkin 26. maddesinin yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.GerekçeDaire'nin gerekçesinde, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun uygulanmayacağına ilişkin istisna hükümlerinin, TOKİ tarafından yürütülen faaliyetin özelliği ve niteliği göz önüne alınıp, ihale usullerinin bu yasa dışında ayrıca düzenlenmesi amacını taşıdığı, davalı idarelere (Başbakanlık ve TOKİ) ihale usulüne ilişkin genel ilkeleri göz ardı etme yetkisi vermediği vurgulandı.Dolayısıyla Başbakanlık ve TOKİ tarafından yapılacak düzenlemede, hukuk devleti, yönetimin yasallığı, hukuki güvenlik gibi idare hukuku ilkeleri yanında, ihalelerde uygulanması gereken açıklık, rekabet ve tarafsızlık, eşitlik, güvenilirlik, gizlilik, kamuoyu denetimi ve verimlilik ilkelerine de uyulmasının zorunlu olduğu kaydedildi.Gerekçede, idarenin teknik ve maddi faaliyetlerinin belirli bir düzen içinde yürütülebilmesinin, bir takım kuralların önceden belirlenmesini zorunlu kıldığı belirtildi. Bu zorunluluktan doğan düzenleme yetkisinin sınırını ise hukuk devleti ilkesinin belirleyeceği kaydedilen gerekçede, "Hukuk devleti, kamu kudretinin hukuk kuralları ile sınırlandırılmasıdır" denildi.Hukuk devletinde düzenleyici işlem yapma yetkisiyle donatılmış devlet otoritelerinin kendilerine tanınmış yetkiyi, kamu hizmetinin etkin, verimli ve kamu yararına uygun gerçekleştirmek için kullanması gerektiğine işaret edilen gerekçede şu tespitler yapıldı: "Hukukun, idarenin takdir ve yetkisine bıraktığı konuların idare tarafından önceden çıkarılan metinlerle düzenlenmesi demek olan düzenli idare ilkesi, hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesi için gerekli ilkelerdendir. Düzenli devlet ilkesi, hem yönetimin işlemesini, hem de yönetilenlere karşı eşit uygulamada bulunmasını sağlamakta ve keyfiliği önlemektedir."