AKP iktidarında topu taca atmanın diğer bir adı da toplumsal mutabakat aramak.Zannedersiniz ki, attığı her adımda, çıkardığı her yasada milletin önceliklerini, çıkarlarını ve rızasını gözeten bir hükümet iş başında. Ama ikibuçuk yıllık icraatına baktığımızda, milletin gününü karartan, istikbaline haciz koydurtan adımlar ve çıkarılan yasalar görüyoruz.Mesela, iki yıldır devam eden Irak işgaline, Irak'ta işlenen cinayetlere, katliamlara verilen desteğin mahiyeti, yapılan gizli anlaşmalar hâlâ toplumdan gizleniyor. Havaalanlarını, deniz limanlarını İslam coğrafyasını işgal eden haçlı koalisyon güçlerine tahsis ederken mevcut hükümetin toplumsal mutabakat aradığını duymadık.Cennet vatanımızın dört bir yanında dönüm dönüm, parsel parsel toprak satışına imkan sağlayan yasa çıkarılıp ecnebilerin vatanımıza üşüşmesine yol verilirken sayın hükümetin herhangi bir toplumsal mutabakat aradığını, milletin fikrini, rızasını sorduğunu duymadık.Başbakan'ın ifadesiyle imar yasasındaki "mescid falan kavramını değiştirip ibadethane" yaparken, bu kelime oyunuyla, iki yılda açılan kilise sayısını kırkbin rakamına doğru tırmandırırken de hükümetin toplumsal mutabakat aradığı duyulmadı, yazılıp çizilmedi.En yakın, en canlı bir örnek olarak 1 Haziran'da yürürlüğe girecek olan yeni ceza yasasına, şeflik dönemini aratmayacak kazık maddeler yerleştirirken, onbeş yaşından küçük çocuklara Kur'an öğretimine üç yıl hapis cezası maddesini yerleştirirken bir toplumsal mutabakat aramadınız, milletin rızasını sormadınız.Müslüman Türk Milletinin hayatını kabusa döndürecek, elde ettiği haklarını da elinden alacak, gençliğini misyonerlerin açık pazarı haline getirecek yasalar ve yasaklar koyarken toplumsal mutabakat aramıyor, sormuyorsunuz, 'biz yaptık oldu' deyip ekranlarda efeleniyorsunuz. Sıra, mesela, başörtüsü gibi milletin en tabii hakkının önündeki engeli kaldırmaya gelince toplumsal mutabakat türküsünü tutturuyorsunuz. Öyle bir türkü ki, notası belli değil, başı belli değil, sonu hiç belli değil.Bir çok konuda olduğu gibi, bu konuda da çok ciddi bir aldatmaca, kandırmaca ile karşı karşıya olduğumuz gün gibi ortada.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025