RECEP BAHAR/İSTANBUL
Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği'nin Olağan Genel Kurul toplantısı İstanbul'da gerçekleşti. Genel Kurul'a Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in yanı sıra Hazine Müsteşarlığı başta ekonomi bürokrasisinin üst düzey yöneticileri ile finans sektöründen ilgililer katıldı. Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Başkanı Ramazan Ülger, toplantıda yaptığı konuşmada, 2016 yılı sonu itibariyle Türkiye'de sigorta sektörünün prim üretiminin 40.5 milyar TL'ye, aktif toplamının 119 milyar TL'ye, Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki (BES) katılımcı sayısının 6.7 milyon kişiye ve fon tutarının da 66 milyar TL'ye ulaştığını belirtti.
23.4 milyar TL hasar ödendi
Ülger, 2015 yılı itibariyle Türkiye ekonomisine verdikleri teminat tutarının 86 trilyon TL ile Gayri Safi Milli Hasıla'nın 44 katına ulaştığını söyledi. Sektör olarak son 10 yılda 3. Köprü, Osman Gazi Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli, 3. Havaalanı gibi tutarı 77 milyar doları bulan büyük yatırımlara teminat verdiklerini hatırlattı. Ülger, 2016 yılında hayat dışı branşlarda toplam 21 milyar TL, hayat branşında ise 2.4 milyar TL ile sektörün üstlendiği toplam tazminat ve hasar tutarının 23.4 milyar TL'ye ulaştığını sözlerine ekledi.
Bitmeyen tartışma
Sigorta sektörünün en önemli gündem maddesini zorunlu trafik sigortası olduğunun altını çizen Ülger, son dönemde başlatılan tavan prim uygulaması nedeniyle trafik branşında sektörün zarar edeceğini kaydetti. Ülger, uygulamanın sonuçlarını şöyle özetledi: "Diğer branşlardan sağlanan kâr, trafik sigortasının yol açtığı zararı telafi edememektedir.
Bilanço kârlılığını tehdit eden zarar sürdürülebilir değildir. Bilanço kârının yok olması sektörün küçülmesine yol açacak; sigorta sektörünün doğrudan ve dolaylı olarak yarattığı istihdamı olumsuz etkileyecektir.
İyi sürücü-kötü sürücü ayrımının yok edilmesi, tazminatları artırıcı etki oluşturmaktadır. Acenteler tarafında gelir kaybı, operasyonel yük artışı nedenleriyle iflasa kadar gidecek bir ortam oluşmuştur."
Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunda 1968-1994 yılları arasında trafik sigortasında serbest tarifeye geçildiğini hatırlatan Ülger; tavan prim uygulamasında 8 aylık zararın 3 milyar TL ile yalnızca sigorta sektörü tarafından finanse edilemez boyutta olacağını savundu.
Sektörün talepleri
Ramazan Ülger, tavan tarifenin makul düzeyde arttırılmasını, yüzde 5 Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu kesintisinin kaldırılmasını, kusurlu sürücünün bilinmesi için araç temelli değil kişi temelli poliçe uygulanmasını, SGK payının yüzde 5'e düşürülmesini, fiziki altyapı koşulları ve elektronik denetim sistemlerinin iyileştirilmeye devam edilmesini, tavan prim uygulamasında özel-tüzel ayrımına gidilmesini, hasar frekansını azaltacak tedbirler alınmasını, zamanaşımı süresinin kısaltılmasını, trafik ceza puanları ve ehliyet bilgilerinin sektörle paylaşılmasını talep etti.
Ülger, "Trafik sigortasındaki uygulamanın yarattığı kaos ortamını fırsata çevirip bütüncül bir yaklaşımla bütün tarafların yararına olacak kalıcı çözüm üretilmeli, 'serbest tarife sistemine' geri dönülmelidir" dedi.

Sektör iyi kâr elde etmiş

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 2016 yılının sigortacılık açısından olumlu bir yıl olduğuna işaret ederek, özetle şunları söyledi: "Prim üretimi yüzde 30 atmış, 40 milyar lirayı aşmış. Sektör geçen yıl 14 milyar TL sermaye ile 2 milyar TL kâr elde etmiş. Yüzde 14.6 oranında sermaye kârlılığı iyi bir rakam" dedi. Sektörün geçen yıl trafik sigortasında 19 milyon TL kâr elde ettiğine işaret eden Şimşek, "Yeni düzenlemeyle elde ettiğiniz primler düşmüş olacak ama giderleriniz de azalacak. Yargı buna uygun karar alacak. 16.5 milyon kişiye zorunlu trafik sigortası hizmeti veriyorsunuz. Trafik sigortası primlerinde 2015 yılına göre yüzde 87 artış var ve ortalama prim miktarı 2 bin TL'yi aştı. Sorun neydi? Mahkeme kararları... Biz de bu alana neşter vurduk. Buna rağmen arzu edilen düşüşler sağlanmadı. İyi sürücü kötü sürücü ayrımı var. Prim ödemelerinde iyi sürücüye yüzde 45 indirim, kötü sürücüye yüzde 150 artış olabiliyor.
Zorunlu trafik sigortası bu ve vatandaşın tercih hakkı yok... Ehliyet ve ceza puan bilgilerinin paylaşılması makul..."