Çin mallarının diğer piyasalarda olduğu gibi, Türkiye piyasalarını da adeta istila etmesiyle geçtiğimiz yıla oranla Çin'e yönelik dış ticaret açığımız yüzde 91 oranında artış oldu. Türkiye'nin Çin'den yaptığı 2 milyar dolarlık ithalata karşın Çin'e ihracatı sadece 500 bin dolar. Bir başka ifadeyle 2003 yılı dış ticaret açığı 1,5 milyon dolar. Çin tehlikesi, bugüne kadar çoğunlukla 2005 yılında kalkacak tekstil kotalarından dolayı tekstil sektörü ekseninde ele alındı. Oysa son aylarda diğer sektörlerde de artan oranda gerçekleştirilen ithalat, Çin malları karşısında bir dizi önlem almayı zorunlu kılıyor. Bazı çevrelerden Çin mallarının alınmaması yönünde uyarılar ve boykot çağrıları geliyor. Ancak gelişen küresel ekonomi dengeleri içinde tüketicileri göz göre göre daha pahalı ürünleri almaya yönlendirmek de çözüm gibi görünmüyor. Bugüne kadar üretmekten çok tüketmeye alışmış bir toplumu, küresel ekonominin çılgın tüketim eğilimiyle paralel giden rekabetçi fiyatlarının dışında tutmak çok zor görünüyor.
Dış Ticaret Müsteşarlığı bazı tedbir aldı ama!..
Dış Ticaret Müsteşarlığı, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklama ile Çin mallarına karşı bir dizi önlem alındığını kamuoyuna açıkladı. Yerli üreticilerimizin Dış Ticaret Müsteşarlığı'na yaptıkları başvurular neticesinde alınan önlemler, 1 geçici ve 15 kesin olmak üzere Çin mallarındaki dampinge karşı yeni vergi uygulamasını gündeme getiriyor. Çin hükümetinin dünya pazarlarında rekabet edebilmeleri için Çinli üreticilere bazı teşvikler uygulamasını damping olarak değerlendiren Müsteşarlık, bu konuyla ilgili olarak 5 ürün grubunda da soruşturma başlatmış bulunuyor. Türkiye'nin Gümrük Birliği süreciyle birlikte başta tekstil alanı olmak üzere Çin mallarına karşı uygulamakta olduğu kota ve gözetim uygulamasının da süreceğini düşünecek olursak, son aylardaki ABD'nin Çin'e tavır koymasını andırır bir tutum içinde olduğumuzu söyleyebiliriz.
Dış Ticaret Müsteşarlığı bazı tedbir aldı ama!..
Dış Ticaret Müsteşarlığı, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklama ile Çin mallarına karşı bir dizi önlem alındığını kamuoyuna açıkladı. Yerli üreticilerimizin Dış Ticaret Müsteşarlığı'na yaptıkları başvurular neticesinde alınan önlemler, 1 geçici ve 15 kesin olmak üzere Çin mallarındaki dampinge karşı yeni vergi uygulamasını gündeme getiriyor. Çin hükümetinin dünya pazarlarında rekabet edebilmeleri için Çinli üreticilere bazı teşvikler uygulamasını damping olarak değerlendiren Müsteşarlık, bu konuyla ilgili olarak 5 ürün grubunda da soruşturma başlatmış bulunuyor. Türkiye'nin Gümrük Birliği süreciyle birlikte başta tekstil alanı olmak üzere Çin mallarına karşı uygulamakta olduğu kota ve gözetim uygulamasının da süreceğini düşünecek olursak, son aylardaki ABD'nin Çin'e tavır koymasını andırır bir tutum içinde olduğumuzu söyleyebiliriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.