Dünya üzerinde kendi kendine yetebilecek potansiyeli büyük olan sayılı ülkelerden olan Türkiye, maalesef hemen her alanda olduğu gibi enerji konusunda da dışa bağımlı.
Doğalgazı da petrolü de dışarıdan alıyoruz.
Dışa bağımlılıktan çok daha tehlikeli olan şey ise bu bağımlılığı ortadan kaldırmak için yetkililerin hiçbir gayret içerisinde olmamaları.
Yani bu kafayla gidersek 10 ya da 20 yıl sonra dışa bağımlılığımız çok daha vahim bir noktaya varacak. Yani bugün yaşanan süreç devam ederse olumlu bir noktaya Türkiye asla varamaz.
Türkiye’yi yönetmeye talip olan ya da yöneten partilere baktığımızda umutlarımız daha da kırılıyor. Çünkü Meclis’te temsil edilen iktidarından muhalefetine kadar hiçbir partinin Türkiye’nin bu büyük sorununa çözümü yok.
Yani AKP’nin yerine CHP’yi ya da MHP’yi getirseniz de Türkiye için değişen bir şey olmayacak. Dışarı olan bağımlılık derinleşerek devam edecek.
Oysa elindeki imkânlardan bir tanesi bile gerektiğince değerlendirilebilse Türkiye, ekonomik olarak dünyanın en güçlü ülkeleri arasına pekâlâ girebilir. Petrol, doğalgaz, altın, uranyum, toryum ve mermer vs zenginliklerimiz değerlendirildiği takdirde Türkiye’nin dışa bağımlılığı çok azalacaktır, belki de tamamen bitecektir.
Türkiye’nin dışa bağımlılıktan kurtulabilmesi için kendi kaynaklarını nasıl değerlendireceği konusuna odaklanması gerekmektedir.
Bu dediğimizin yapılabilmesi için Türkiye’de zihniyet değişikliğine gidilmesi gerekiyor.
Memleketim olan Artvin’in altındaki büyük altın rezervlerini çıkarsanız, altın olarak mevcut zihniyetin eline verseniz yine bir şey yapamazlar. Çünkü bu zihniyet millete hizmete değil, kendilerini iktidar ya da muhalefet koltuğuna oturtmuş olan Brüksel ve Washington’a hizmete adamış durumda.
ABD olmadan yapamayan, AB’siz adım atamayan, IMF’siz fikir üretemeyen zihniyetin gidip yerine bu milletin kaynaklarını devlet-millet yararına milli politikalarla devreye koyacak kadroların gelmesiyle ancak bahsettiğimiz zihniyet değişikliği gerçekleştirilebilir.
Türkiye’nin kaynaklarını değerlendirmek, o kaynakları milleti yararına devreye koymak konusunda projesi olan tek parti Bağımsız Türkiye Partisi’dir. Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet- Milli Devlet Bağımsız Türkiye Partisi, diğer hiçbir partini elinde olmayan projelere sahip durumda.
Prof. Dr. Haydar Baş, ortaya koyduğu projelere dayanarak Türkiye’nin enerjiyi çok ucuza hatta bedava kullanabileceğini yıllardır ifade ediyor. Türkiye’nin sahip olduğu yeraltı ve yerüstü zenginlikle abartısız yazıyorum Türkiye’yi dünyanın en güçlü ve en zengin ülkesi yapmaya yetecek seviyededir. Bunlar milli Ekonomi Modeli’yle değerlendirildiği takdirde Prof. Dr. Haydar Baş’ın haklı olduğu görülecektir.
Türkiye’nin birçok alanda sıkıntısı olabilir ama kaynak konusunda ve para konusunda asla sıkıntısı olamaz. Çünkü Cenabı Hak maden konusunda da verimli topraklar konusunda da Anadolu’ya çok cömert davranmıştır. Bu zenginliklere Milli Ekonomi Modeli bakış açısıyla bakıldığı takdirde bu dediğimin doğruluğu herkes tarafından kabul edilecektir.
Zihniyet çarpık olunca bugün olduğu gibi hem Türkiye elindeki imkânlar israf ediliyor hem de millet büyük faturalar ödemek zorunda bırakılıyor.
Doğalgazı da petrolü de dışarıdan alıyoruz.
Dışa bağımlılıktan çok daha tehlikeli olan şey ise bu bağımlılığı ortadan kaldırmak için yetkililerin hiçbir gayret içerisinde olmamaları.
Yani bu kafayla gidersek 10 ya da 20 yıl sonra dışa bağımlılığımız çok daha vahim bir noktaya varacak. Yani bugün yaşanan süreç devam ederse olumlu bir noktaya Türkiye asla varamaz.
Türkiye’yi yönetmeye talip olan ya da yöneten partilere baktığımızda umutlarımız daha da kırılıyor. Çünkü Meclis’te temsil edilen iktidarından muhalefetine kadar hiçbir partinin Türkiye’nin bu büyük sorununa çözümü yok.
Yani AKP’nin yerine CHP’yi ya da MHP’yi getirseniz de Türkiye için değişen bir şey olmayacak. Dışarı olan bağımlılık derinleşerek devam edecek.
Oysa elindeki imkânlardan bir tanesi bile gerektiğince değerlendirilebilse Türkiye, ekonomik olarak dünyanın en güçlü ülkeleri arasına pekâlâ girebilir. Petrol, doğalgaz, altın, uranyum, toryum ve mermer vs zenginliklerimiz değerlendirildiği takdirde Türkiye’nin dışa bağımlılığı çok azalacaktır, belki de tamamen bitecektir.
Türkiye’nin dışa bağımlılıktan kurtulabilmesi için kendi kaynaklarını nasıl değerlendireceği konusuna odaklanması gerekmektedir.
Bu dediğimizin yapılabilmesi için Türkiye’de zihniyet değişikliğine gidilmesi gerekiyor.
Memleketim olan Artvin’in altındaki büyük altın rezervlerini çıkarsanız, altın olarak mevcut zihniyetin eline verseniz yine bir şey yapamazlar. Çünkü bu zihniyet millete hizmete değil, kendilerini iktidar ya da muhalefet koltuğuna oturtmuş olan Brüksel ve Washington’a hizmete adamış durumda.
ABD olmadan yapamayan, AB’siz adım atamayan, IMF’siz fikir üretemeyen zihniyetin gidip yerine bu milletin kaynaklarını devlet-millet yararına milli politikalarla devreye koyacak kadroların gelmesiyle ancak bahsettiğimiz zihniyet değişikliği gerçekleştirilebilir.
Türkiye’nin kaynaklarını değerlendirmek, o kaynakları milleti yararına devreye koymak konusunda projesi olan tek parti Bağımsız Türkiye Partisi’dir. Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet- Milli Devlet Bağımsız Türkiye Partisi, diğer hiçbir partini elinde olmayan projelere sahip durumda.
Prof. Dr. Haydar Baş, ortaya koyduğu projelere dayanarak Türkiye’nin enerjiyi çok ucuza hatta bedava kullanabileceğini yıllardır ifade ediyor. Türkiye’nin sahip olduğu yeraltı ve yerüstü zenginlikle abartısız yazıyorum Türkiye’yi dünyanın en güçlü ve en zengin ülkesi yapmaya yetecek seviyededir. Bunlar milli Ekonomi Modeli’yle değerlendirildiği takdirde Prof. Dr. Haydar Baş’ın haklı olduğu görülecektir.
Türkiye’nin birçok alanda sıkıntısı olabilir ama kaynak konusunda ve para konusunda asla sıkıntısı olamaz. Çünkü Cenabı Hak maden konusunda da verimli topraklar konusunda da Anadolu’ya çok cömert davranmıştır. Bu zenginliklere Milli Ekonomi Modeli bakış açısıyla bakıldığı takdirde bu dediğimin doğruluğu herkes tarafından kabul edilecektir.
Zihniyet çarpık olunca bugün olduğu gibi hem Türkiye elindeki imkânlar israf ediliyor hem de millet büyük faturalar ödemek zorunda bırakılıyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023