Türkiye enerjide kendi kaynaklarına dönmeli
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Enerji Uzmanı Fuat Şengül yaptığı açıklamada Türkiye'nin kendi kaynaklarını kullanamadığına dikkatleri çekti. Türkiye'nin petrol ve doğalgazda dışa bağımlı olduğunun altını çizen Şengül, “Ülkeler geleceklerini garanti altına alabilmek için enerjide risk yönetimini en iyi şekilde yapabilmelidirler” diye konuştu. BTP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Şengül şunları söyledi: “Geçtiğimiz hafta içinde Enerjide Risk Yönetimi Konferansı yapıldı. Konferansta enerjinin, insanlar ve ülkeler için hayati öneme sahip olduğu belirtilerek, temel ihtiyaç olan enerjinin, güvenilir bir şekilde temininde riskin bulunduğu kaydedildi. Enerji arz güvenliğinin fiziki temininde güçlükler yaşandığı, dünya enerji sisteminin temel kaynaklara dayandığı ve fiziki olarak bu kaynakların temininde dünyanın riskle karşı karşıya olduğu söylendi. Bu risk yönetimini yapmakla görevli olanların, Türkiye'de bir risk tanımlamasını yapması ve riskleri minimalize etme gayreti yanı sıra yönetim mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiği anlaşıldı.”
Enerjide güvenlik sorunu var
“Türkiye'de enerji güvenlik sorunu, evet vardır. Çünkü enerji üretiminin yüzde 80'i ithal enerji kaynağına endekslenmiştir” diyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Şengül sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye gibi bir ülkenin ihtiyaçlarına bakıldığında, kaynaklarımız birçok riski bertaraf edecek kadar bol ve zengindir. Türkiye'nin enerji yoğunluğu çok yüksektir. Enerji politikalarını belirlerken Türkiye yenilenebilir kaynakları ve kömür kaynaklarını değerlendirmek zorundadır. Türkiye'nin linyit rezervleri 8 milyar ton olarak geçerdi, biz de bunun en az iki katı var derdik, bugün herkes gördü ki gerçek öyle imiş.”
Türkiye enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmalı
Enerji kaynaklarına da etkisi olacak teknolojinin takip edilmesi ve var olan kaynakların tanımlanmasının Türkiye'nin enerji politikaları arasında yer alması gerektiğini söyleyen Fuat Şengül şöyle konuştu: “Ayrıca Enerji Verimliliği Kanunu ile endüstri sektöründe enerji verimliliği duyarlılığının oluşturulmasında mesafe kaydedilmelidir. Enerji denildiğinde petrol ve doğalgazın doğasından kaynaklanan risklerin bulunduğunu, özellikle petrolün uluslararası krizlere açık olduğunu, coğrafi olaylardan etkilenebildiğini ve yaşantının alt üst olabildiğini unutmamalıyız. Libya, İran, Irak'taki gelişmelere bakıldığında, petrol bir yandan hayatımızın vazgeçilmezi, diğer yandan da risklerle karşı karşıya bırakan bir kaynaktır. Yine doğalgazın risklerinin bu kış yaşandığını unutmayalım. Genel Başkanımız Prof. Dr Haydar Baş'ın da yıllardır ifade ettiği ülkemiz kendi yeraltı kaynaklarına dönmeli, kendi kontrolünde olan hammaddelere dayalı enerji üretimi yaparak, enerji risk yönetimini kurmalıdır.”