İsrail'in yardım filosuna gerçekleştirdiği saldırı karşısında Türkiye'nin tutumunu da değerlendirdiği son açıklamasında Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'nin kuyruğu başkalarının elinde" demişti.Hedefi tam on ikiden vuran bu tespit bana şu soruyu sorma ihtiyacı hissettirdi.Kuyruğu başkalarının elinde olan Türkiye'nin kendi isteğiyle herhangi bir yöne gitmesi mümkün müdür?Bu mümkün olmadığına göre o zaman Türkiye ile İsrail arasında Erdoğan'ın 'one minute' şovundan bu yana hiç düşmeyen ve korumasız bir şekilde vahşi İsrail ordusunun önüne atılan yardım filosuna saldırıyla doruk noktaya çıkan gerginliğin sebebi ne olabilir? Bugün bu soru üzerinde biraz düşünmek ve sizi de düşünmeye davet etmek istiyorum.ABD'nin ve dolayısıyla da İsrail'in Ortadoğu'da bir kamuflaja ihtiyaçları var. Ön planda ABD ve İsrail'in olduğu bütün projeler bölge halklarından tepki görüyor ve sonuca ulaştırılamıyor.Bu gerçeği Irak'ın işgalinden bu güne bizzat yaşayan ABD ve Filistin direnişini bütün vahşetine rağmen kıramayan İsrail ikilisi kendilerini Türkiye'nin ardına gizleyerek sinsi emellerine ulaşmak istiyorlar. Bence 'one minute' şovu da yardım gemilerine yapılan saldırı da hep bu amaca yönelik olarak atılan adımlar. Türkiye'nin Ortadoğu'da iş yapabilmesi için önce bölge insanı tarafından kabullenilmesi gerekmektedir. Son zamanlarda Türkiye ile İsrail arasında yaşanan gerginliğin en önemli sonucu Türkiye'nin İslam dünyasında bir kurtarıcı gibi algılanmaya başlamış olmasıdır.Türkiye'nin böyle algılanmasının ne sakıncası var, diyebilirsiniz. Başta da ifade ettiğimiz gibi kuyruğu başkalarının elinde olan Türkiye'nin İslam dünyasında bir kurtarıcı olarak algılanması en fazla kuyruğu elinde tutan güçlerin yani ABD'nin ve İsrail'in işine gelecektir. Bundan dolayıdır ki, bana göre Ortadoğu'da sahne yeniden kurgulanmaktadır. Bu yeni sahnede Türkiye, İsrail'le sürekli söz dalaşında olacak, ama maalesef bugüne kadar olduğu gibi perde gerisinde onların adına taşeronluk yapacak. Çünkü kuyruk onların elinde?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024