Bu coğrafyaya Türkler 1071'de gelmedi. Irk olarak hep bu coğrafyadaydı. 1071'de gelen Müslüman Türk'tü.
İşte bin yıldır bu gerçeğini kabul edemeyen Haçlı Avrupa, bu milleti yok etmek için onlarca kez tüm orduları ile geldiler. Tarihin en büyük vahşetlerini bu coğrafyada sergilediler. Ama başaramadılar.
Neden mi? Çünkü etnik olarak bu coğrafyada yaşayan Türk'ü, Kürdü, Laz'ı, Çerkez'i, Ermeni'si, Arap'ı, Rum'u hülasa bütün alt kimlikler İslam mayası ile mayalandı, Ehl-i Beyt eliyle yoğruldu ve ortaya Türk Milleti çıktı.
Türk Milleti kavramı etnik bir kimlik değildir. Bizim Türklüğümüz etten, kandan, kemikten ibaret değildir. İnancımızdan, dinimizden, kültürümüzden, ortak sevinçlerimizden, ortak acılarımızdan ortak kaderimizden ibarettir. Bu çatı altında hiçbir etnik yapının birbirinden fark yoktur, olamaz da.
Emperyalist-Haçlı-Siyonist zihniyet bu gerçeği çok iyi gördüğü için taktik değiştirdi. Bizi, biz yapan kavramları, değerleri yani dinimizi, kutsallarımızı, milli değerlerimizi, ortak paydalarımızı hedefine aldı.
Bu hedefleri bizzat içimizden seçtikleri eliyle tartışmaya açtılar, açmaya da devam ediyorlar.
Bu gerçeği Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocam tek cümle ile özetlemişti:
"Emperyalistler bu ülkede en dini konuları dincilere, en milli konuları milliyetçilere, en ulusal konuları ulusalcıları çözdürdüler."
Türk ve Türkiyeli
2013 yılıydı ve AKP yine terör örgütü ile masaya oturmuştu. Gündemde yine bugünkü başlıklar vardı.
Prof. Dr. Haydar Baş, 'Türk ve Türk milleti kavramlarıyla oynanmaya başlandığını' ifade ederek, "Türk kelimesiyle bilerek ya da bilmeyerek son zamanlarda oynanmaya başlandı. Anadolu dendiği zaman akla Türk milleti gelir, Türk milleti dendiği zaman da akla Anadolu gelir. Türkiyelilik gibi zorlama kelimelerle bu milleti ifade etmek mümkün değildir" diyor ve ekliyordu:
'Türk Milleti Türkiyeli değildir, Türkiye, Türk Milletinindir. Biz Türk Milletiyiz.'
Dinimizle, imanımızla, bayrağımızla, vatanımızla, ortak kader ve tarihimizle Türküm, Türk Milletiyiz' diyemeyenler şimdi yine masa kurdular. Yüz yıllık planları uygulamak için yeni terimler, tabirler üretmeye çalışıyorlar.
Unutmasınlar ki!
Türkiyelilik, bize uymaz. Türkiye halkları diye bir şey yoktur. Türkiye mozaiği diye de bir şey yoktur. Dini bir, kültürü bir, tarihi bir Türk Milleti vardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, milletiyle bir bütündür.
Bölücülüğün, yıkıcılığın, ayrılıkçılığın özgürlüğü ve demokrasisi olmaz. Hiçbir devlet buna müsamaha göstermez.
O masalar, komisyonlar ne o zaman?
Dedim ya! Emperyalist-Haçlı-Siyonist zihniyet savaş meydanlarında başaramadıklarını masa başı planlarıyla başardılar! Bu planlar yeni değildi. Osmanlı döneminde sahaya yansıtılmaya başlanmıştı.
O gün İngiliz Sömürgeler Bakanlığının, bugün ise aynı dış güçler yanında içimizdeki siyasi, dini ve sosyal yapıların önüne geçen kişi veya kişilerin eliyle ve de medya gücüyle bu planları milletimize yansıttılar.
Bu plan ve projelerden bazı başlıklar hatırlayalım:
1- Sünni ve Şii düşmanlığı türetip Müslümanları savaştırmak.
2- Müslümanları cahil bırakmak her türlü eğitim ve öğretim merkezli kurumların önünü kesmek.
3- Tembelliği teşvik etmek, çalışkanlığa mani olmak üzere bir düşünce geliştirmek.
4- 'Sultan, Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir' gibi hadislerden yararlanarak zorba, zalim ve kendini düşünen hükümdarların hâkimiyetini ispat etmek.
5- İçki, kumar, fesat ve fuhuş yaymak ve domuz eti yemeyi teşvik etmek.
6- Din âlimleri ile halk arasındaki karşılıklı saygı ve sevgi ilişkilerin bozmak.
7- Din âlimlerine iftira etmek, din âlimleri arasına İngiliz Sömürgeler Bakanlığı memurlarını, din âlimi kisvesiyle sokmak.
8- Müslümanları, "Peygamberin dinden maksadı yalnız İslam dini değildir" düşüncesine inandırmak.
9- Kilise yapılması için zemin oluşturmak ve bunları açmak.
10- Müslümanları ibadetlerinden alı koymak. Özellikle de Allah'ın kullarının ibadetine ihtiyacı yoktur düşüncesini yaymak.
11-Ailelere nüfuz ederek anne-baba-evlat ilişkilerini sömürü kültürünün etkisinde kalacak şekilde düzenlenerek çocukları ve gençleri, büyüklerin nasihatlerini dinlememe noktasına getirmek.
12- Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağanüstü bir çaba sarf etmek.
13- Müslümanların mübarek ve mukaddes yerlerini ziyaret etmelerini engellemek. Türbeleri ziyaret etmenin bidat olduğunu ortaya koymak.
14- İmam Hüseyin'e matem tutulan medrese veya merkezleri ortadan kaldırmak.
15- Evlenme işlerini mümkün olduğunca zorlaştırılmak.
16- İslam öğretilerinin evrensel olduğunu kesinlikle reddetmek.
17- İslam ülkelerinin bazı arazi ve tesislerini gayrimüslimlere tahsis etmelerini teşvik etmek.
18- Güçlü Osmanlı ve İran yönetimlerini parçalayarak küçük yerel yönetimler icat etmek."
Şimdi ülkemizin tablosuna bir bakın! Bu coğrafyaya da bakın. Hayata geçirilmeyen başlık var mı?
Barış, demokrasi, özgürlük, din, iman, millet diyenler kime hizmet ediyormuş?
İşte bin yıldır bu gerçeğini kabul edemeyen Haçlı Avrupa, bu milleti yok etmek için onlarca kez tüm orduları ile geldiler. Tarihin en büyük vahşetlerini bu coğrafyada sergilediler. Ama başaramadılar.
Neden mi? Çünkü etnik olarak bu coğrafyada yaşayan Türk'ü, Kürdü, Laz'ı, Çerkez'i, Ermeni'si, Arap'ı, Rum'u hülasa bütün alt kimlikler İslam mayası ile mayalandı, Ehl-i Beyt eliyle yoğruldu ve ortaya Türk Milleti çıktı.
Türk Milleti kavramı etnik bir kimlik değildir. Bizim Türklüğümüz etten, kandan, kemikten ibaret değildir. İnancımızdan, dinimizden, kültürümüzden, ortak sevinçlerimizden, ortak acılarımızdan ortak kaderimizden ibarettir. Bu çatı altında hiçbir etnik yapının birbirinden fark yoktur, olamaz da.
Emperyalist-Haçlı-Siyonist zihniyet bu gerçeği çok iyi gördüğü için taktik değiştirdi. Bizi, biz yapan kavramları, değerleri yani dinimizi, kutsallarımızı, milli değerlerimizi, ortak paydalarımızı hedefine aldı.
Bu hedefleri bizzat içimizden seçtikleri eliyle tartışmaya açtılar, açmaya da devam ediyorlar.
Bu gerçeği Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocam tek cümle ile özetlemişti:
"Emperyalistler bu ülkede en dini konuları dincilere, en milli konuları milliyetçilere, en ulusal konuları ulusalcıları çözdürdüler."
Türk ve Türkiyeli
2013 yılıydı ve AKP yine terör örgütü ile masaya oturmuştu. Gündemde yine bugünkü başlıklar vardı.
Prof. Dr. Haydar Baş, 'Türk ve Türk milleti kavramlarıyla oynanmaya başlandığını' ifade ederek, "Türk kelimesiyle bilerek ya da bilmeyerek son zamanlarda oynanmaya başlandı. Anadolu dendiği zaman akla Türk milleti gelir, Türk milleti dendiği zaman da akla Anadolu gelir. Türkiyelilik gibi zorlama kelimelerle bu milleti ifade etmek mümkün değildir" diyor ve ekliyordu:
'Türk Milleti Türkiyeli değildir, Türkiye, Türk Milletinindir. Biz Türk Milletiyiz.'
Dinimizle, imanımızla, bayrağımızla, vatanımızla, ortak kader ve tarihimizle Türküm, Türk Milletiyiz' diyemeyenler şimdi yine masa kurdular. Yüz yıllık planları uygulamak için yeni terimler, tabirler üretmeye çalışıyorlar.
Unutmasınlar ki!
Türkiyelilik, bize uymaz. Türkiye halkları diye bir şey yoktur. Türkiye mozaiği diye de bir şey yoktur. Dini bir, kültürü bir, tarihi bir Türk Milleti vardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, milletiyle bir bütündür.
Bölücülüğün, yıkıcılığın, ayrılıkçılığın özgürlüğü ve demokrasisi olmaz. Hiçbir devlet buna müsamaha göstermez.
O masalar, komisyonlar ne o zaman?
Dedim ya! Emperyalist-Haçlı-Siyonist zihniyet savaş meydanlarında başaramadıklarını masa başı planlarıyla başardılar! Bu planlar yeni değildi. Osmanlı döneminde sahaya yansıtılmaya başlanmıştı.
O gün İngiliz Sömürgeler Bakanlığının, bugün ise aynı dış güçler yanında içimizdeki siyasi, dini ve sosyal yapıların önüne geçen kişi veya kişilerin eliyle ve de medya gücüyle bu planları milletimize yansıttılar.
Bu plan ve projelerden bazı başlıklar hatırlayalım:
1- Sünni ve Şii düşmanlığı türetip Müslümanları savaştırmak.
2- Müslümanları cahil bırakmak her türlü eğitim ve öğretim merkezli kurumların önünü kesmek.
3- Tembelliği teşvik etmek, çalışkanlığa mani olmak üzere bir düşünce geliştirmek.
4- 'Sultan, Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir' gibi hadislerden yararlanarak zorba, zalim ve kendini düşünen hükümdarların hâkimiyetini ispat etmek.
5- İçki, kumar, fesat ve fuhuş yaymak ve domuz eti yemeyi teşvik etmek.
6- Din âlimleri ile halk arasındaki karşılıklı saygı ve sevgi ilişkilerin bozmak.
7- Din âlimlerine iftira etmek, din âlimleri arasına İngiliz Sömürgeler Bakanlığı memurlarını, din âlimi kisvesiyle sokmak.
8- Müslümanları, "Peygamberin dinden maksadı yalnız İslam dini değildir" düşüncesine inandırmak.
9- Kilise yapılması için zemin oluşturmak ve bunları açmak.
10- Müslümanları ibadetlerinden alı koymak. Özellikle de Allah'ın kullarının ibadetine ihtiyacı yoktur düşüncesini yaymak.
11-Ailelere nüfuz ederek anne-baba-evlat ilişkilerini sömürü kültürünün etkisinde kalacak şekilde düzenlenerek çocukları ve gençleri, büyüklerin nasihatlerini dinlememe noktasına getirmek.
12- Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağanüstü bir çaba sarf etmek.
13- Müslümanların mübarek ve mukaddes yerlerini ziyaret etmelerini engellemek. Türbeleri ziyaret etmenin bidat olduğunu ortaya koymak.
14- İmam Hüseyin'e matem tutulan medrese veya merkezleri ortadan kaldırmak.
15- Evlenme işlerini mümkün olduğunca zorlaştırılmak.
16- İslam öğretilerinin evrensel olduğunu kesinlikle reddetmek.
17- İslam ülkelerinin bazı arazi ve tesislerini gayrimüslimlere tahsis etmelerini teşvik etmek.
18- Güçlü Osmanlı ve İran yönetimlerini parçalayarak küçük yerel yönetimler icat etmek."
Şimdi ülkemizin tablosuna bir bakın! Bu coğrafyaya da bakın. Hayata geçirilmeyen başlık var mı?
Barış, demokrasi, özgürlük, din, iman, millet diyenler kime hizmet ediyormuş?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türkiyelilik bize uymaz / 06.11.2025
- İcazetten meşruiyete 23 yıl / 05.11.2025
- Bebek katiline övgü Erhan Usta’ya tepki / 03.11.2025
- Öldürmeyin, bedelini ödeyemezsiniz / 02.11.2025
- Siyasal casusluk / 01.11.2025
- Ülkemiz siyasetçilerinin tarih bilgisi yok mu? / 31.10.2025
- ‘Paranın dini olmaz’ dediler yolsuzlukları patlattılar / 30.10.2025
- Tek adam vesayetinin bittiği gün / 29.10.2025
- Suriye’de kim, kime entegre oluyor / 27.10.2025
- Yoksullukla mücadele gününde yoksulluğu inkar ettiler / 26.10.2025
- İcazetten meşruiyete 23 yıl / 05.11.2025
- Bebek katiline övgü Erhan Usta’ya tepki / 03.11.2025
- Öldürmeyin, bedelini ödeyemezsiniz / 02.11.2025
- Siyasal casusluk / 01.11.2025
- Ülkemiz siyasetçilerinin tarih bilgisi yok mu? / 31.10.2025
- ‘Paranın dini olmaz’ dediler yolsuzlukları patlattılar / 30.10.2025
- Tek adam vesayetinin bittiği gün / 29.10.2025
- Suriye’de kim, kime entegre oluyor / 27.10.2025
- Yoksullukla mücadele gününde yoksulluğu inkar ettiler / 26.10.2025


















































































