Türkiye'nin Kuzey Irak'ta bin kadar askeri var. Oradan tamamen çıksak "bilgi yokluğu"na sürüklenebiliriz, bunun ne sonuçlar doğuracağını önceden kestiremeyiz.
Orada kalmak ise, Türkiye'yi istenmedik çekişmelere, hatta çatışmalara sürükleyebilir: 11 askerimizin çirkin bir şekilde "alıkonulması", Kürt gruplarla gerginlikler yaşanması gibi olaylar bunun işaretleri...
Amerika Kürt peşmergelere dokunmuyor. Onları Irak'taki Amerikan karşıtı güçlere karşı "müttefik" olarak görüyor. Ama aynı Amerika Türkmenlerin silahlarını toplamak istiyor. Bu tür olaylar da Türkiye'yi işin içine çekici etkiler yaratır.
BÖYLE bir konjonktürde, Amerika'da yayımlanan Chicago Tribune gazetesinin haberi:
"PKK / KADEK teröristleri Kuzey Irak'ta, Türkiye sınırına yakın tepelere yerleşti, saldırı sinyali bekliyor. Örgüt yöneticilerinin, Türkiye'den isteklerinin karşılanmaması halinde saldırı emri verebilecekleri kaydediliyor."
PKK / KADEK'in Türk - Amerikan ilişkilerini bozmak için yürüttüğü kampanyalar malum. Terörü yeniden uygulamaya başladı.
Bu tablo gösteriyor ki, Türkiye hem terör yoluyla, hem Kuzey Irak'taki süreçler sebebiyle, giderek ciddileşen bir "tehdit"le karşı karşıyadır.
Tablo karmaşık olduğu için, 11 subayımıza Amerikalıların baskın yapmasıyla ilgili görüşmeler tam 6 gün sürdü; 9 Temmuz'da başladı, 14 Temmuz akşamı tamamlandı!.. "Ortak açıklama"nın kaleme alınması da kolay olmadı!
Demek ki, 11 askerimizin "alıkonulması" olayıyla birlikte, PKK / KADEK terörü, Türk ve Amerikan askerlerinin Kuzey Irak'taki faaliyetleri, Kürtler, Türkmenler gibi konular da görüşüldü."