logo
24 NİSAN 2024

Türk'ün canı ucuz mu?

03.06.2001 00:00:00
ANALİZ -Recep BAHAR

Konya'nın Karapınar ilçesinde tarihi bir 'duruşma' devam ediyor. ABD'de bir araç üreticisi, imalat hatası sonucunda 'bir insanının ölümüne' sebebiyet vermişse, trilyonlarca lira tazminata mahkum edilirken; acaba bu tür kararların bir benzeri de Türk mahkemeleri tarafından verilebilecek mi? Türk milleti işte bu nedenden ötürü Konya Karapınar'daki Mercedes davasına kilitlenmiş durumda.

Olayı hepiniz hatırlıyorsunuzdur. Bundan 3 yıl önce Konya'da feci, trajik, yürekleri sızlatan, düşünüldüğünde bile yürekleri paramparça eden bir kaza meydana gelmişti. Çoğu Niğde Üniversitesi'nde tahsil hayatını sürdüren 49 gencecik insanımız, kaza neticesinde yanarak hayatını yitirmişti. Aileleri Konya'daki hastanelerin morglarını dolduran 'çocuklarının' cesetlerini teşhis bile edememişti, çünkü hepsi adeta kömür gibi olmuştu. Televizyon kanalları ve gazeteler, günlerce bu 'hüzünlü tabloyu' ekran ya da sayfalarına yansıtmışlardı.

Kaza bir Mercedes O 403 otobüsü ile bir kamyon arasında vuku buluyordu. Kazayı sıyrık almadan atlatan otobüs şoförü, kamyon sürücüsünün uyuduğunu, bu fizyolojik durumun etkisiyle karşı şeridi işgal ettiğini, kendisinin de muhtemel bir kazadan kurtulmak ümidiyle kamyonun şeridine geçtiğini; ancak sürekli sellektör yakması sonucunda kamyon sürücüsünün uyanarak yeniden asli şeridine döndüğünü, böylece kazanın meydana geldiğini söylüyordu. Kaza dümdüz bir arazi de meydana gelmişti. Normal şartlarda ölüm bile olmadan atlatılabilecek bir kazaydı bu. Böyle kazalarda ön koltuklarda oturanlar genelde hayatlarını kaybeder, ancak bu kez aksi cereyan etmiş, ön tarafta oturan 3-4 kişi hayatını dışarı atlayarak kurtarmıştı. Geri kalan 49 fidan gibi genç, çarpışma anında otobüsün saniyeler içinde cayır cayır yanıp iskelet haline dönüşmesi sonucunda bak-i aleme göçmüştü.

Kazanın geride bıraktığı trajik hatıralardan biri de, bir öğrencinin o zamanların flaş şarkısında yer alan 'ölümden başkası yalan' dizesini bir kağıda yazmasıydı.

Sonuçta, bu 'hazin' kaza adliye koridorlarına taşındı. Müdahil avukatlar, otobüsün imalat hatası sonucu yanabileceğinden kuşkulandılar. Derken mesele bilirkişiye nakledildi. Davanın bilirkişisi, ince eleyip sık dokuyarak, 2000 sayfalık teknik bir rapor hazırladı. Bilirkişi bu amaçla değişik Avrupa ülkelerinde incelemelerde de bulundu. Bilirkişi raporunun sonucu netti: Kazaya konu otobüs, Mercedes Benz Türk firmasının maliyeti düşürmek amacıyla Türkiye'de ürettiği otobüslerde Avrupa'da almış olduğu tedbirleri almaması nedeniyle yanmıştı.

Davaya bakan Karapınar Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Habib Kılınç, bilirkişi raporuna dayanarak, çoğu Alman, ikisi Arap 17 Mercedes-Türk (Bu firma bir Alman-Arap ortak şirketidir) yöneticisi hakkında tutuklama kararı çıkarıyordu. İşte bu karar, sahip oldukları yatırımlarının yüzde 70'ini yabancı sermayenin teşkil ettiği TÜSİAD'ı harekete geçirmişti. TÜSİAD ile fikir birliği içindeki medya da, o günlerde konuyu manşete taşıyarak bu kararın Türkiye'ye yönelik yabancı yatırımları önemli ölçüde etkileyeceğini savunmuştu. .

Daha sonra Mercedes Benz avukatları, bu yayınların da etkisiyle, bir üst mahkeme olan Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak gıyabi tutuklama kararının kaldırılmasını talep ediyor ve mahkeme de itirazı yerinde bularak gıyabi tutuklama kararını kaldırıyordu!

Karapınar'da önceki gün davanın yeni bir duruşması cereyan etti. Duruşmada, Mercedes Benz Türk A.Ş yöneticileri katılmazken, firma avukatları, müdahil avukatlar ve trafik kazasında ölenlerin yakınları hazır bulundu.

Mercedez Benz Türk A.Ş'nin avukatlarından Köksal Bayraktar, mahkeme hakiminin objektif ve tarafsızlığından şüphe duyduklarını iddia ederek, hakim Habib Kılınç'ın davadan el çekmesini istedi. Mağdur (müdahil) avukatları ise, buna itiraz edip, TÜSİAD'ın girişimine atıf yaparak;

"Bu yargılama sürecinde nüfuz suiistimali, yargıya müdahale ve hukuka aykırı girişimler olmuştur. Yabancılara da bu ülke vatandaşlarına uygulanan hükümler uygulanmalıdır. Bu nedenle reddi hakim talebinin kabul edilmemesini istiyoruz" diye konuştular.

Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı da aynı manada ifadelerde bulunarak, Hakim Habib Kılınç lehinde görüş beyan etti.

Hakim konuşuyor

Hakim Habib Kılınç ise, kendisine yönelik suçlamalara ve reddine ilişkin olarak, tabiri caiz ise kılıç gibi konuşarak, şunları söylüyordu: "Hakkımda şikayette bulunulduğu ve tarafsızlığımı kaybettiğim iddia edilmektedir. 49 kişinin öldüğü bir olaya vahim denmez de ne denir? Kazayla ilgili yaptığım yorumlar tarafsızlığımı zedelemez. Kazadan ders çıkarılmasını istemek, ilgililere uyarıda bulunmak, otobüste üretim hatası bulunduğunu iddia etmek, tarafsızlığımı kaybettirmez. Maalesef yaptığım uyarılar gündeme gelmemiştir. İsveç'ten bile mahkememizden bilgi istenirken, Türkiye'de hiçbir kişi ve kurum, hiçbir belge, bilgi istememiştir. Uyarılarım insani ve yasal sorumluluğum gereğidir. Bunlar yetki aşımı olamaz. Bu düşüncelerle, davayı uzatmaya yönelik hiçbir inandırıcılığa dayanmayan reddi hakim talebinin geri çevrilmesine karar verilmiştir."

Sanık İpek Turizm'in avukatı Mustafa Aslan da, 1997 yılında üretilen O 403 model otobüslerin çoğunda yangın çıktığına dikkat çekerek, "Sorun kaza değil, otobüslerin yanmasıdır. Otobüsler birçok kazada yanmıştır" diyordu.

Sonuç olarak, Mercedes Benz Türk A.Ş'nin avukatlarının 'Reddi hakim' talebi, bizzat reddedilmek istenen Hakim Habib Kılınç tarafından reddedildi. Dava ileri bir tarihe ertelendi, ancak Mercedes tarafı, davayı uzatmak için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Kazada çocuklarını yitirenler ise öfkeli. Önceki gün duruşma sırasında bir kurban yakını, "Dava bitsin" diyor ve ilave ediyordu: "Mercedes katil."

Bu dava Türk milletinin haysiyeti açısından da çok önemli. Türk insanının canının ucuz olup olmadığı, bu davanın sonunda ortaya çıkacak. İnsan şunu da düşünmeden edemiyor: Acaba aynı şey Almanya'da olsaydı, dava süreci nasıl cereyan ederdi? Yani bir Türk firmasının ürettiği otobüs, hatalı imalat sonucunda yanıp kül olsa ve bunun sonucunda 49 Alman genci yaşamını yitirse, dava süreci nasıl işlerdi? Alman işadamı örgütleri, Almanya'daki Türk müteşebbislerinin yatırımlarından bahisle, Türk firmasının yanında mı yer alırdı? Yoksa kendi insanının mı?

Devletlerarası ilişkilerde 'karşılıklılık' eski deyimiyle 'mütekabiliyet' ilkesi esastır. Bu senaryo bazında da böyledir. Dolayısıyla hiçbir güç, 'para kazanacağım' diye Türk insanının haysiyetiyle, onuruyla, şerefiyle oynamamalı, hiçbir gücün bu değerlerle oynamasına da izin verilmemelidir. Bu dünyada, hayatlarını ve servetlerini bu topraklara borçlu olan bazı 'cebi dolulular' için olmasa da, bu milletin ezici çoğunluğu için sermayeden, paradan-puldan çok ama çok ulvi değerler vardır.

Sonuç olarak, Karapınar Asliye Mahkemesi Hakimi Habib Kılınç'ı baskılara boyun eğmediği; Türk insanının ulvi değerlerini drikkate alarak 'hukuka uygun' kararlar verdiği için tebrik ederiz.
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.

BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü

Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
24.04.2024 10:24:00 / Güncelleme: 24.04.2024 10:27:04
Haber Merkezi
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
25 Eylül 2001'de kurulan Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurucu 40 üyesinden birisi olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın memleketi olan Kilis'te vefat etti.

Merhum Noter Ökkeş Özalpaydın ve merhum Hafız Fikret Özalpaydın'ın kardeşleri, Ziraat Mühendisi Bekir Sait Özalpaydın, Ziraat Mühendisi Bahadır Özalpaydın ve Diyetisyen Rabia Gül Kepekçi'nin babaları, Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi'nin kayınpederi, Bağımsız Türkiye Partisi kurucu üyesi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dava arkadaşı, emekli Kilis İlçe Tarım Müdürü Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Cenaze namazı 24 Nisan Çarşamba Günü (Bugün) ikindi namazına müteakip Kilis Asri Mezarlık Camii'nde kılınacaktır.

Merhumun ailesi taziyeyi 1 nolu Topçuoğlu Taziye Evi'nde kabul edeceğini açıkladı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.