Hz. Peygamber'in (sav) sahip olduğu yüksek tevazuu ile ilgili olarak şu olaya dikkat ediniz: Oğlu İbrahim vefat ettiği vakit güneş tutuldu. Bunun üzerine halk; "İbrahim'in ölümü için güneş tutuldu" dedi. Bunu duyan Hz. Peygamber, ayağa kalkarak şöyle dedi: "Güneş ile ay, Allah'ın ayetlerindendir. Hiç kimsenin ne ölümü ne de hayatı için tutulmazlar". İşte, hak ve hakikate âşık ve herhangi bir vehmi istismar etmeye tenezzül etmeyen temiz ruh böyledir...Birgün ashabı ile birlikte yolculukta bulunuyordu. Yemek hazırlığı yapmak istediler ve iş bölümü yaptılar. Allah'ın Resulü odun toplamaya başladı. Sahabeler Onun çalışmamasını istedilerse de ısrar etti; çünkü kendisini arkadaşlarından üstün göreni Allah sevmezdi...Bir bedevî Hz. Peygambere vardığında heybetten titremeye başladı. O zaman Hz. Peygamber şöyle dedi: "Kureyş kabilesinden, kurutulmuş et yiyen birkadının oğluyum. Korkma, buyur"...Yine birgün sahabelerden bir cemaata uğradı, cemaat ayağa kalktı. Bunun üzerine Allah Resulu şöyle dedi: "Müslüman olmayanların, birbirlerine saygı gösterip ayağa kalktıkları gibi kalkmayın".Resulullah (sav), medh ü senada ifrat etmekten, büyüklüğü ifade eden vasıfları söylemekten hoşlanmazdı. Benî Amir kabilesinden bir heyet gelerek Resulullah'a şöyle dedi: "Sen bizim ulumuzsun". Resulullah (sav), "Ululuk Allah'a mahsustur" dedi. Onlar bu kez; "Siz, bizden daha çok faziletli ve iyilikseversiniz" deyince, Resulullah; "Bunu söyleyiniz, fakat şeytan sizi yoldan çıkarmasın" buyurdular.