Uzun söze ne hacet?

Sayın Cumhurbaşkanının kalabalık kitleler önünde ve 85 milyonun huzurunda, "Biz varsak doğalgaz var, biz yoksak doğalgaz yok" cümlesi, tüm gerçekleri en kestirme yoldan anlatmıyor mu?

En tepeden, en yetkili ağızdan sarfedilen bu ve benzeri sözler, Anadolu'nun dört bir yanında Mehmet amcanın ve Ayşe teyzenin ağzında, hemen hemen şöyle şekilleniyor:

Biz varsak güneş var.

Biz varsak yağmur var.

Biz varsak, yağmur yağar, otlar biter, çayır-çimen yeşerir.

Biz varsak, bahar gelir, koyunlar kuzular, inekler yavrular, ovalar, vadiler ve yaylalar sürülerle şenlenir.

Biz varsak, bolluk-bereket olur, kova kova süt sağılır, teneke teneke peynirler olur ve büyümekte olan yeni kuşakların sofraları zenginleşir.

Biz varsak, yol, su, elektrik var, köprü, hastane ve havaalanı var ve uçaklar uçar.

Bilindiği gibi, liste uzayıp gidiyor.

Peki siz var olduğunuz zaman zarfında, vuku bulan yolsuzluklar, yoksulluklar ve yasaklar listesini nereye koyacağız ve nasıl izah edeceğiz?

Uzun sözün kısası, diyorlar ki; bu soruların cevaplarını ancak büyüklerimiz verebilir.

Yine, 6 Şubat depremlerinde en fazla yıkıma uğrayan, aradan geçen bir sene zarfında da, en yetkili ağızdan gelen itirafta olduğu gibi merkezi hükumetten en az destek alan Hatay ilimizde söylediği "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma içinde olmazsa oraya herhangi bir şey gelmez, Hatay'a geldi mi? Hatay garip kaldı, Hatay mahzun kaldı" cümlesi, anlamak isteyenler için, başka söze ihtiyaç bırakıyor mu?

Ülkenin Cumhurbaşkanı, bilindiği üzere mevcut iktidar partisinin de Genel Başkanı olduğu için, yaklaşmakta olan yerel seçimler dolayısıyla köşe-bucak dolaşarak kendi partisinin adaylarını seçtirmeye çalışıyor, deyim yerinde ise, kapı kapı dolaşarak oy topluyor.

Şahsen benim en çok merak ettiğim konu ise mesela gittiği bir vilayetin üniversitesini kendilerinin yaptırdıklarını ve hizmete açtıklarını söylüyor, araştıryorsunuz ve bir de bakıyorsunuz ki, o üniversitenin yapılıp hizmete açıldığı tarih, hemen hemen sayın Cumhurbaşkanın doğduğu tarihe denk geliyor, çılgınca alkışlayan kalabalığın o anda ne düşündüklerini merak ediyorum.

Bir başka zaman bir başka vilayette yaptığı konuşmada, o ilin havaalanının kendi iktidarları döneminde yapılıp hizmete açıldığını söylüyor ve çılgınca alkışlanıyor, ayaküstü 'molla google'ye soruyor ve öğreniyorsunuz ki, söz konusu iktidar partisi o tarihten mesela on sene sonra kurulmuş.

Bu kadar fahiş yanlışlara, hem de bile bile düşmekten murat nedir, ben de bunu anlayamadım?

Uzun söze ne hacet?

Her şey ortada değil mi?