Veren elin üstünlüğü

"Veren el, alan elden üstündür" hadis-i şerifinde Peygamberimiz, bizlere çalışmanın kuvvet, tembelliğin ise acziyet olduğunu bildirmektedir. İnsanlara faydalı olmak, yaşamlarını kolaylaştırıp kimseye yük olmamak çalışmaktan geçmektedir. Tembellik Müslümanın hasletlerinden biri değildir. Efendimizin (s.a.a.) duasında buyurduğu gibi; "Tembellikten, cimrilikten ve korkaklıktan Allah'a (c.c.) sığınırım." Evet, tembellik Müslümana yakışan bir durum olmaz iken, günümüzde tembelliğin çok çeşitli hallerini görmekteyiz. Örneğin, ülkemizde vatanlarını terk edip çeşitli vaatlerle Batı'nın oyunlarına gelip kandırılan Suriyeli sığınmacılarla başbaşa yaşamak durumunda bırakılmışız. Maalesef bir Müslüman olarak kabul edemeyeceğimiz durumlar söz konusu. Mevsim dolayısı ile havaların ısınmaya başladığı bu günlerde köprü altlarında, otoyol kenarlarında ve muhtelif yerlerde genci ile, yaşlısı ile, çoluk-çocuk dilenen bu insanlarla hepimiz karşılaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, "Bizler Ensar, sizler Muhacirsiniz" derken sanırım burada Ensar ve Muhacir kelimelerinde tanım hatası yapmıştır. Zira gelen Suriyeli sığınmacıların adım başında dilencilik yapması muhacirliğe sığmayacağı gibi, saraylarında saltanat yaşayanların da ensarlıkla en ufak bir alakalarının olmadığı kanaatindeyim. Ensar, Muhacirler ile her şeyini paylaşmış Müslümanın adıdır. Buradan anlaşıldığı üzere, ne Suriyelileri ülkemize çağıran Ensar, ne de gelenler Muhacir; bu olsa olsa Batı'nın ve emperyalist güçlerin ülkemiz ve dünya Müslümanları üzerindeki apaçık bir oyunudur. Müslümana yakışmayacak bir yaşantı süren bu insanlar kendi üzerlerine oynanan oyunların ya farkında değiller, ya da kendi vatanlarına ihanet eden zavallılardır. Çanakkale Zaferini yâd ettiğimiz şu günlerde zor şartlarda düşmana karşı aç biilaç verilen mücadelenin örneklerini bizden öğrenebilecekleri gibi, vatan toprağı için neler yapılması gerektiğini görebilirler. Alan el değil de veren ele olacağımız bir model olan Milli Ekonomi Modeli ülkemizin ve dünyanın tek çıkış yoludur. Ülkemizdeki yazılı ve görsel basın bu gerçeği ne kadar saklamaya çalışsa da, Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezi olan bu modeli derhal hayata geçirmemiz bizlerin, ülkemizin huzurlu ve mutlu bir geleceğe ulaşması için tek çıkış yoludur. Bu vesile ile bugün yapılacak olan 9. Uluslararası Milli Ekonomi Kongresi ülkemizin ve tüm insanlığın kurtuluşuna atılacak çok önemli adımlardan biridir. Bu kongrenin halkımız tarafından dikkatle takip edilmesi elzemdir.