Vicdan bunun neresinde?

Yoksulun-yetimin, fakirin-fukaranın, ihtiyarın-düşkünün, düz yolda dahi yürüyecek mecali kalmamış ama bir avuç imtiyazlı sınıfa dağlar bile yol olmuş, ovalar-yaylalar dahi asfalt olmuş, peki vicdan bunun neresinde?

Yağmur-yağış olsun olmasın, barajlar lebaleb dolsun dolmasın, iktidarın çevresinde pervane dönen imtiyazlı sınıfın tarlası-çayırı, bağı-bostanı, sebzesi-meyvesi doyasıya sulanırken, çoğunluğu oluşturan yoksul kesimin bir avuç bostanı, güneşin yakıcılığına terk edilmektedir, vicdan bunun neresinde?

Şairin; "Gökten yağmur boşanır sel alır bir yerleri/ Yanarım kavrulurum bir damla düşmez bana" şeklinde çizdiği net fotoğraf, hayatın her alanında, toplumun her kesiminde ve neredeyse her sektörde fazlası ile yaşanmaktadır, peki vicdan bunun neresinde?

Nice milyonlar, nice on milyonlar, hayatta kalabilmek için, hayatlarını idame ettirebilmek için şiddetle ihtiyaç duydukları asgari şartları temin edemezken, onlara bu şartlar sağlanamazken, iktidarın etrafında yuvalanmış olan bir avuç mutlu azınlığın yediği önünde, yemediği arkasında, bir eli yağda bir eli balda, iyi de vicdan bunun neresinde?

Terlemiş alınlar, nasırlı eller ter üstüne ter attıkları, nasır üstüne nasır ekledikleri halde bir türlü evin yolunu bulamadıkları, ipin iki ucunu bir araya getiremedikleri halde, her nedense, her nasılsa bir avuç imtiyazlı sınıf, servetinin hesabını bilememekte ve nasıl saçıp-savuracaklarını şaşırmış durumdalar, anladık da, vicdan bunun neresinde?

Her dönemde, her vesile ile ve her fırsatta, hazırlanan ve Meclis'ten geçirilen torba yasaların, heybe yasaların içinden zengin kesimin, imtiyazlı taifenin şansına ve kısmetine, türlü türlü teşvikler, ballı-börekli düzenlemeler çıkarken, nüfusun yüzde 90'ının oluşturan yoksul kesimin talihine hep sabretmek, hep kanaat etmek düşüyor, hal böyle olunca kitleler haklı olarak soruyorlar; vicdan bunun neresinde?

Zengin dağlardan aşar, yoksul-yetim düz yolda şaşar, vicdan bunun neresinde?

Ülkenin toplam gelirinden her dönemde, imtiyazlı sınıflara kova ile pay düşerken, büyük çoğunluğa sürekli çay kaşığı ile dağıtılır, vicdan bunun neresinde?

Ülkede, nimetlerin paylaşıldığı zaman dilimlerinde daima ve kesinlikle yüzde 90'lık kesim unutulur ama külfetlerin, ama sıkıntıların, ama fedakârlıkların söz konusu olduğu günlerde hep onların kapıları çalınır, peki vicdan bunun neresinde?

Vicdan… Sahi, lügatlerde bu kelime hâlâ bulunabiliyor mu, özellikle de yönetici taifesinin lügatlerinde?