Ekonomik önlemlere ilişkin sınır ötesinden açıklama yapan Sayın Derviş dört maddelik, krizi ortadan kaldıracak tedbirleri sunmuş. Hatırlar mısınız yıllar önce aynı isim Türkiye'nin dalgalı kura geçiş yapmasının temellerini atmıştı. Meclis üyesi olmamasına rağmen sınır ötesinden gelip bakan olmuştu kabineye. Sonra da Türkiye AKP ile tanışmak zorunda kalmıştı.Sanırım Sayın Derviş yükselen yeni bir trendi görmüş olacak ki önerdiği dört maddede Milli Ekonomi Modeli'ne atıfta bulunuyor. Bakıyor ki ülkeler bu modelden feyiz alıyor kendisi de cümleleri arasında aynı yönteme başvuruyor. Ama bunun yanı sıra çok kötü iki maddeyle yine Türkiye ekonomisine darbe olacak nitelikte maddelere yer veriyor. Sayın Derviş öncelikle bankalara acilen el konulması gerektiğini söylüyor. Sayın Derviş seçimlerden sonra şu ana kadar hükümet baskısıyla dayanmak zorunda kalmış bankaların batacağını mı görüyor yoksa?Şimdiden bir önlem alarak millete ait olmayan borçları yine millete yıkmak istiyor. İşin acı tarafı bu zaten, birileri yiyor içiyor, millet çalışıp bu ensesi kalınların borçlarını ödemeye çalışıyor.Sayın Derviş bilançolarında yeniden düzenlenmesi gerektiğini söylüyor. O da hükümet bilançosunun bu yılbaşından itibaren çok yüksek açıklar verdiğini görmüş olacak ki bu tedbiri gündeme taşıyor.Sayın Derviş Kamu harcamalarının arttırılmasını fakat bunun uluslar arası bir iş birliği ile yapılması gerektiğini söylüyor. Hatırlar mısınız Davos'ta Sayın Babacan da bundan bahsetmişti. Hatta Merkez Bankası'nın üzerinde Merkez Bankasını denetleyecek bir sistemden bahsetmişti. İşte size aynı nağmeler. Aynı sesler farklı yerlerden yükseliyor sadece. Bağımsızlığın nişanı olan kasalarımızın tamamen yabancılara devri şimdi de Sayın Derviş tarafından dillendiriliyor.En son olarak da alt gelir grubuna para aktarılması gerektiğini söyleyen Derviş bunu Milli Ekonomi Modeli'nden kırıntıları kullanmaya çalışıyor. Şimdi ilk üç maddede kapitalizmin buram buram koktuğunu görüyoruz. Sona geldiğimizde ise bir maddede Milli Ekonomi Modeli'nin izleri öne sürülüyor.Kapitalizmin karşısında ve bütün sistemlerin dışında olan Milli Ekonomi Modeli'nin er geç uygulanacağını bilen bu çevreler kapitalizmden vaz geçememenin bedelini ödeyeceklerdir. Zira kapitalizm onların menfaatlerini gözetiyor ve kolluyor. Dünyaya kan kusturanlar kapitalizmden besleniyorlar. Bu yüzden vaz geçemiyorlar. Fakat milletlerinde bu yönde talepkar olacaklarını da bir kenarda tutarak kapitalizme Milli Ekonomi Modeli'nden yamalar yapmaya çalışıyorlar.Kapitalizm artık bir sona geldi. Yamaların işe yaramayacağı bir an gelecek milletler bu fikre sahip çıkacak. Hep böyle olmadı mı? Yok saymaları bir gün baş tacı edeceklerine delil olmadı mı? Yakın gelecekte bunları yaşayacak ve bu yamalardan da kurtulacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cüneyt Sezer / diğer yazıları
- Durun demek zor mu efendiler? / 29.07.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009