Başbakan'ın dilinden anlayan var mı?

Sayın Başbakan ne AKP denildiği için, ne ekonomi dibe vurduğu için değil Galataport ihalesinden dolayı dertliymiş meğerse. Derdi diline vurunca muhalefetin sinirli kelimesine bir anlam veremiyormuş. "Eğer şu ihale Danıştay'dan dönmeseydi" diyor Başbakan, "Tophane çok başka olacaktı". Hatırlarsanız "paranın imanı mı olur" şeklindeki veciz sözü de bu ihale için söylemişti Sayın Başbakan. Paranın rengi olur mesela. Yeşil yeşil dolarlar gezer yurdumun dört bir yanında. "Durun yahu bu ne saçmalık benim param değil, neden bu milletin kendi parası dolaşmıyor" diyen kötü olur. Bu nasıl bir iştir. Malın sahibi olan bir kişi var. Malı dünyanın en güzel yerinde salınıyor. Bir çekip çevirse milyonlar basacak. Ah vah edip duruyor. Satamadım da satamadım. Soruyoruz neden satıyorsun Sayın Başbakan. Bir alışveriş merkezi yapmak, bir otel inşa etmek ve bunları kültürel mirasa uygun olarak düzenleyip halka sunmak neden zor oluyor. Galataport ihalesi dönmemiş olsaydı ve yapımı başlasaydı biz Tophane'yi artık fotoğraflarda ancak görürdük. Gerçekleşirse böyle olacak. Bugün Çırağan Sarayı'nın bahçesinde çay içebiliyor musunuz? Hayır. Yeni yapılan oteller sebebiyle Boğaz hattı gittikçe daralıyor mu? Evet. Bunları alanlar bir daha bu sahili size açarlar mı? Hayır.Diyelim satıldı. Erdoğan bu satıştan 3,5 Milyar Euro gelecek diyordu. Yok öyle bir para. Özel imar izniyle bölgede alışveriş merkezi yapılacak. Projede % 80 halka açık mekan olacak diyorlar, o zaman burayı alacak adamda bir problem var. % 20'sini kullanacağınız bir araziye bu para verilir mi?Bütün bunları bir kenara bırakalım. Sözlerinin devamına bakalım Sayın Başbakan'ın. Dertli Başbakan IMF ile anlaşacak mısınız sorusuna öyle bir cevap veriyor ki anlayabilene aşk olsun. Şöyle diyor; "IMF'ye mecbur değiliz, IMF olmazsa ölür müyüz? Brezilya nasıl yaptı? Temennim görüşmeler yaz sonu bitsin, IMF ile ilişkiler sonbahara kadar bir yola girecektir."Herhalde dertli olduğundan olsa gerek hiçbir şey anlayamıyoruz. İmzalıyor musunuz, imzalamıyor musunuz? Brezilya iyi mi yaptı kötü mü yaptı? Brezilya gibi dik mi durmak lazım yoksa ilişkileri yola sokmak mı? IMF'ye mecbur muyuz? Değil miyiz?Bu dilden anlamak gerçekten zor. Sayın Başbakan ekonomide nereye gideceğini gerçekten bilmiyor. Sayılarla rakamlarla değil kendi ağzıyla koyuyor bunu ortaya. Bir olur diyor bir olmaz diyor. Bir üzüldüm diyor, bir kızdım diyor. Bir bana Sayın deyin diyor bir AKP demeyin diyor. Devlet geleneği ve başbakanlık hangi ellerde nasıl bir rotada olduğu gerçekten belirsiz bir durumda. İyi bir esnaf bile bu kadar tutarsız konuşmaz. Konuşamaz. Bu ruh halini anlamak mümkün değil. Sarhoşluk mu, serkeşlik mi, rahatlık mı, umursamazlık mı?Bilgisizlik var en başta. Simitle ekonomi ölçen, araba sayısından bilanço çıkarmaya çalışan, işsizliği psikolojik etmenlerle özdeşleştiren ama en çok bize ekonominin olmayan jargonunu söyleyen bir durum. Ekonomi hiç bu kadar tuhaf dille beyan edilmemişti desem yeridir.