ARKA PLAN / Hüseyin KİBARLI
IMF direktörlerinin talimatları doğrultusunda emisyonu genişletme fonksiyonu elinden alınan Merkez Bankası, enflasyona yönelik beklentilerini açıkladı.
Yıl sonu enflasyon hedefinin gerçekleşmesinin son derece yüksek olduğu ve enflasyondaki düşüş seyrinin 2003 yılında da devam etmesinin beklendiği ifade edildi.
Merkez Bankası'nın tahminleri gerçeklerden çok uzaktır.
Zira, öncelikle enflasyonun sebebi doğru tespit edilmelidir.
Türkiye'deki enflasyon, talep enflasyonu değil maliyet enflasyonudur.
Bu tespit doğru teşhis edilemediği için uygulamalarda netice vermemiş ve enflasyon düşeceğine artmıştır.
IMF programlarının dahi ülkemizdeki enflasyonu yanlış tespit ettiği, kendi yetkililerince ifade edilmiştir.
Bu yanlış tespit, neticede; ülkeyi stagflasyona sürüklemiş, pek çok iş yerinin kapanmasına, vatandaşlarımızın işsiz kalmasına sebep olmuştur.
Talep enflasyonu olarak yanlış belirlenen bu ortamda piyasadaki emisyon hacminin daraltılması uygulamasına gidilmiş, bu sayede taleplerdeki azalma ile enflasyonun düşürüleceği hesaplanmıştı.
Sonuç ortadadır.
Türkiye, tarihindeki en ciddi küçülmeyi yaşamıştır.
Enflasyonla ilgili temel teşhisi yapan tek kişi, Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Talep enflasyonunun kurallarının hayata geçirileceğinin açıklandığı günlerde, yalnızca Prof. Dr. Haydar Baş bu konuda gerekli ikazları yapmıştır.
Sorunun maliyetten kaynaklandığını açıklayarak, bu yönde tedbirlerinin alınması gerektiğini izah etmiştir.
Sigorta vergilerinin, hammadde fiyatlarının artışı, maliyet vergilerinin yüksek oluşu, alınan borç kredilerinin çok fahiş olması bu enflasyonun sebepleridir.
Meselenin halli, yani enflasyonun düşürülmesinin yolu işte bu alanlarda indirime gidilmesidir.
Yapılması gereken budur.
Aksi tedbirler, enflasyonun düşmesini asla sağlayamaz.
IMF direktörlerinin talimatları doğrultusunda emisyonu genişletme fonksiyonu elinden alınan Merkez Bankası, enflasyona yönelik beklentilerini açıkladı.
Yıl sonu enflasyon hedefinin gerçekleşmesinin son derece yüksek olduğu ve enflasyondaki düşüş seyrinin 2003 yılında da devam etmesinin beklendiği ifade edildi.
Merkez Bankası'nın tahminleri gerçeklerden çok uzaktır.
Zira, öncelikle enflasyonun sebebi doğru tespit edilmelidir.
Türkiye'deki enflasyon, talep enflasyonu değil maliyet enflasyonudur.
Bu tespit doğru teşhis edilemediği için uygulamalarda netice vermemiş ve enflasyon düşeceğine artmıştır.
IMF programlarının dahi ülkemizdeki enflasyonu yanlış tespit ettiği, kendi yetkililerince ifade edilmiştir.
Bu yanlış tespit, neticede; ülkeyi stagflasyona sürüklemiş, pek çok iş yerinin kapanmasına, vatandaşlarımızın işsiz kalmasına sebep olmuştur.
Talep enflasyonu olarak yanlış belirlenen bu ortamda piyasadaki emisyon hacminin daraltılması uygulamasına gidilmiş, bu sayede taleplerdeki azalma ile enflasyonun düşürüleceği hesaplanmıştı.
Sonuç ortadadır.
Türkiye, tarihindeki en ciddi küçülmeyi yaşamıştır.
Enflasyonla ilgili temel teşhisi yapan tek kişi, Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Talep enflasyonunun kurallarının hayata geçirileceğinin açıklandığı günlerde, yalnızca Prof. Dr. Haydar Baş bu konuda gerekli ikazları yapmıştır.
Sorunun maliyetten kaynaklandığını açıklayarak, bu yönde tedbirlerinin alınması gerektiğini izah etmiştir.
Sigorta vergilerinin, hammadde fiyatlarının artışı, maliyet vergilerinin yüksek oluşu, alınan borç kredilerinin çok fahiş olması bu enflasyonun sebepleridir.
Meselenin halli, yani enflasyonun düşürülmesinin yolu işte bu alanlarda indirime gidilmesidir.
Yapılması gereken budur.
Aksi tedbirler, enflasyonun düşmesini asla sağlayamaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.