Yeni bir siyasi yaklaşım

Gerçek şudur ki ülkemizin yeni bir siyasal yapılanmaya ihtiyacı var. Çok partili rejime geçişimizden bugüne değin kıskançlıklar, politik ihtiraslar çıkar hesapları almış yürümüştür. Bu yaklaşım bölünmelere, samimi olmayan siyasal kadrolaşmalara olumsuz parti çekişmelerine neden olunmuştur. İnançsız kadrolar kötü gelenekleri hortlatmakta halkımızın duygularını istismar etmektedirler.Savaşlardan çıkmış ülkeler kendilerini toparlamış, bir refaha bir huzura bir insanca yaşama düzeyine ulaşmışlardır. Çağın içinde kendilerine bir yön vermişler, toplumca gelişmenin beraberliğini sağlamışlardır.Biz demagojiden ileri gidemedik. Ulusal çıkarlarımızı ya bir avuç partizan ve çıkarcılar elinde yozlaştırdık. Bu tutum ve davranışlar bizi her yönden dışa bağımlı yapmıştır. İçte ise iç savaşın eşiğine kadar sürüklenmişizdir.27 Mayıs ihtilali, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi, belki ülkemizi içsavaş eşiğinden kurtarmış ama ülkenin toplumsal yapısını çıkmaza sokmuştur.  Örneğin 12 Eylül sabahı herkesin yüzü gülmüş, en büyük özgürlük olan yaşama özgürlüğüne kavuştuğunu sanarak mutlu olunmuştur. Ne yazık ki 13 Eylül ve peşinden gelen günler, devletin gizli güçleri tarafından nice gencimiz, aydınımız, vatanseverimiz içeri atılmış ve kimisi öldürülmüş kimisi korkunç işkencelere uğramıştır. Kısaca 12 Eylül ekonomik yönden kapitalizmi, siyasal oluşum yönünden de kapitalizmi destekleyen kadrolar yaratmıştır. Kısaca ülkemiz dünyanın gidişine ve ileri demokrasi anlayışına göre idare edilememiştir, edilemiyor da.Görülüyor ki Türkiye'nin çıkmazları ve acıları yönetimde olan siyasi kadrolardan gelmektedir. Kusura bakılmasın da Türkiye şu anda lider eksikliğini ve kişilikli politikacılar bunalımı yaşıyor. Gerçek de üreten, tartışan topluma tez sunan siyasal partiler toplumca benimseniyor ancak sandığa gelince maalesef bu partiler beklenen oyu alamıyor. Bunların başında BTP gelmektedir. Ne yazık ki ülkemizde iç politikaya kurnazlarla, politikaya Dinimizi sokan partiler egemen oluyor. Bir de buna iktidarda olan parti dış güçlerle ortaklık kuruyorsa o ülkede çok şey bitmiş demektir.Ülkemizde durmadan tehlikeli bunalımlar ortamı yaratan siyasi kadrolar ülke huzurunu, toplum menfaatini hiçe sayarak yalnız kendi iktidarını düşünürse o ülkede güvenden söz edemeyiz ve yarınlara olumlu bakamayız, hepimiz ürkek güvercin gibi oluruz.Ortadoğu kaynıyor BOP adı altında yutturmaca bir yaklaşım oluştu. Ben buna "Talan Projesi" diyorum. Haçlı Orduları tarafından önce Irak yok edildi. Binlerce insan öldürüldü. Binlerce kadına tecavüz edildi. Bu onurlu kadınların çoğu kendilerini yok ettiler çünkü karınlarında başkasının piçini taşımak istemediler.  Bu vahşet karşısında biz kılımızı bile kıpırdatmadık. Peki, Irak ne oldu? Petrol kaynakları yabancı holdinglerin eline geçti ki projede bu talan vardı. Filistin, Libya, Fas, Mısır gibi ülkeler önceki yaşamlarından daha iyiye mi kavuştular?Tekrar başa dönüyorum. Ülkemizin yeni bir siyasal yapılanmaya ihtiyacı var. Tam bağımsız, ulusal kaynakları kendi ulusunun kalkınmasına harcayan ve tutarlı dış politika uygulayan ve içeride milli birlik beraberliği sağlayacak kadrolara şiddetle ihtiyacımız var. Aslında bu kadrolar yok değil. Ancak bu kadroların iktidara gelmesi gerekir. Çünkü BTP Genel Başkanı'nın yazdığı "Milli Ekonomi Modeli" isimli tezi uygulayacak yetişmiş kadrolar yok değil ama çıkar çevreleri bu tezin iktidara gelmesinin önünü kesmektedirler.Bilmem çok mu karamsarım?