Sevabıyla günahıyla bir yılı daha geride bırakarak; 2005'e elveda, 2006'ya merhaba dedik. Milletimizin kültürüyle yakından uzaktan alakalı olamamasına rağmen, batının kültür işgali neticesinde, sadece yeni bir takvim yılbaşından ibaret olan "yılbaşı gecesi", saçma "noel kutlamalarına" sahne olmaktadır. Bu konuda, diğer kültürel batılılaşma hareketleri gibi, geldiğimiz nokta hiçte iç açıcı değildir. Bir geceden ya da bir davranıştan ne olur ki deyip gaflete düşmemek lazımdır. Çok güçlü İnsan bünyesi, gözle görülemeyecek derecede küçük mikroplarla hastalanmakta, yıpranmakta ve de yok olabilmektedir. Netice meydandadır; israf, çılgınlık, saçmalık, işlenen haramlar, yıkılan hayaller ve yıkılan yuvalar...Her konuda olduğu gibi bu konuda da dinimiz İslam çok ciddi uyarılarda bulunmuştur. Her din ve millet mensubunun kendi dini ve milli görevlerini yerine getirmesi; inancının gereği olduğuna göre, Müslüman-Türk milletinin de başka dinler için kutsal sayılan işlerle uğraşması; boşuna uğraşlardır. Zaten onları sadece taklit etmekle, onların memnun edilemeyeceğini Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'de haber vermiştir:"Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır" (Bakara Suresi: 120).Bu konuda Resulullah (sav) da gerekli uyarılarda bulunmuştur:"Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudilere ve Hıristiyanlara benzemeyiniz..." buyurmuşlardır ( Tirmizi, İsti'zan: 7)."Kim bir millete benzemeye çalışırsa, o da onlardandır" (Ebu Davud Libas: 5). Yapılan işlerin ve gelinebilecek noktanın haberi; asırlar önce yine Resulullah (sav) tarafından bildirilmiş ve uyarılmıştır: "Sizler, kendinizden önce geçen milletlerin yoluna karışı karışına, arşını arşınına tıpa tıp muhakkak uyacaksınız. O dereceye kadar ki, şayet onlar (daracık) keler deliğine girmiş olsalar, siz de muhakkak onlara uyarak oraya gireceksiniz, onlara tabî olacaksınız" Ebu Sâid Radıyallahu Anh diyor ki: Biz:"Ya Resulullah! Bu ümmetler Yahudilerle Hıristiyanlar mı?" diye sorduk. Peygamberimiz:"Onlardan başka kim olacak!..." buyurdu (Buhari, Enbiya: 48; İtisam; 14; Müslim; İlim: 6).Hıristiyan ve Yahudilerle ilişkilerimizde de eğer hassas dengeler korunamayıp haddimizi aşarsak, Onlarla dinsel manada dostluklar kurarsak, başımıza gelecek tehlikeden de şöylece haberdar edilmişizdir:"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez, hidayete erdirmez" (Mâide Sûresi: 51).Yaşanan her zaman diliminin hayatımızdan bir kesit olmasından dolayı, ahirette Allah'a (cc) hesap vereceğimize göre; her hareketimizi, O hesaba göre tanzim etmek zorundayız. Buna göre; yaşantımızda mutlaka kâr-zarar hesabını gözetmeliyiz."Asr'a andolsun ki; muhakkak insan hüsrandadır. Ancak iman edenler ve salih amel işleyenler müstesnadır. Bir de birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler" (Asr suresi: 1-3 ayetler).O zaman yeni bir yılın takvim başlangıcını vesile kılıp, gerek fert olarak, gerekse de millet olarak bulunduğumuz konumu tekrar gözden geçirmeliyiz. Tarihi sorumluluklarımızdan kaynaklanan görevlerimizi unutmamalıyız. Kendi tarihimizden ve kültürümüzden kaynaklanmayan davranışlardan kaçınmanın yollarını, mutlaka bulmak zorundayız. Unutmayalım ki; dünyada işgal hareketleri milletlerin kültürlerini yok etmekle başlamaktadır. Kültürümüze sokulan yabancılılaşma hareketleri neticesinde gelinen nokta meydandadır. Ama çaresiz değildir. Çaresi "milli ve dini bütünlüğün sağlanmasındadır." Şanlı tarihimiz buna en güzel örnektir.Yazımızı, Yüce Allah'ın (cc) uyarısıyla bitirelim; "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır" (Haşr suresi: 18).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025