Yetime yoksula sahip çıkmayacaksan…

Halktan oy aldın, destek aldın, son yerel seçimlerde birinci parti oldun ama hâlâ tüyü bitmemiş yetimin ve yoksulun hakkını aramıyorsun, insanca yaşama haklarını savunmuyorsun ve ne yazık ki iktidarın uydusu oma yolunda emin adımlarla ilerliyorsun.

"İktidarın elinde olsaydı emekliye zam yapmaz mıydı?" türünden sorular, ancak iktidarın vekillerine ve sözcülerine yakışan sorulardır.

Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı olarak yoksa iktidar sözcülüğünü birinci iş olarak kabul ettin de milletin haberi mi yok?

Yetime, yoksula, emekliğe ve emekçiye sahip çıkmayacaksan, çıkamayacaksan meydanlara çıkıp 'birinci parti olduk' diye hava atmanın ne anlamı var?

Emekliye zam yapma imkânı yoksa neden yok?

İktidarın kendi açıkladığı enflasyon bile yüzde 70'leri çoktan sollamışken, aylardır asgari ücretin ve emekli maaşlarının yerinde saymasının sebepleri nelerdir, müsebbipleri kimlerdir?

Senin birinci görevin bu soruları meydanlarda gümbür gümbür sormak ve deveyi hamutuyla götürenleri, hazineyi şahsi küplerini doldurmak için boşaltanları ifşa etmek değil midir?

Yetime yoksula, emekliye emekçiye ve dar gelirliye sürekli kemer sıkmak tavsiye edilirken, kemer sıkacak kanunlar-kurallar ilan edilirken, belinde zaten sayısız altın kemer olanlara asla dokunulmuyor, onların yeni yeni altın kemerler kuşanmaları için devlet imkânları seferber ediliyor.

Son seçimlerden birinci parti olarak çıkmış olan bir partinin Genel Başkanı olarak size düşen, bu gerçekleri akşam-sabah, gece-gündüz hem de yüksek sesle ilan ve ifşa etmek değil midir?

Toplumun yüzde doksanı sefilleri oynamaya devam ederken, yüzde onluk kesimi de ülke kaynaklarının, ülkede dolaşımda olan servetin yüzde doksanının tepe tepe kullanırken, lahana misali servetlerini kat kat katlarken size düşen, size yakışan; 'ne yapsın iktidar elinde olsaydı emekliye zam yapardı' türünden saçma-sapan laflar etmek midir?

Bu nasıl iştir, bu nasıl birinci parti olmaktır ve bu nasıl mazlumların, ezilenlerin ve sürünenlerin sesi olmaktır?

İktidar, sadece kendi etrafında oluşturduğu bir avuç mutlu azınlığa bol keseden dağıttığı 'huzur haklarını' birazcık kıssaydı yine emeklilere yetecek kadar zam yapabilirdi.

Böylesi bir düzenin dümen suyuna girmek, böylesi entrikalar çevirerek halkın hakkını iç eden düzenbazlarla kol kola girmek, bir gün sizin de yerin dibine girmenizi sağlayacaktır, hiç merak etmeyin.

Yetimin, yoksulun, emeklinin, emekçinin, ezilenin ve sömürülenin haklarına sahip çıkmayacaksan, çıkamayacaksan, aslında meydanlara çıkıp boşu boşuna boy göstermene de gerek yoktur.