Yolgeçen hanının hancısı!

İktidardan gelen açıklamaları duydukça acaba ben bu ülkede yaşamıyor muyum diye sormaktan kendimi alamıyorum.Öyle şeyler söylüyorlar ki ya ben bu ülkede yaşamıyorum ya da onlar.Hemen her konuda bu böyle? Bu durum Suriye kriziyle daha da belirginleşti.Malum bu ülkeyle tüm köprüleri attık. * * *Defalarca yazdık, daha düne kadar kardeş dediğimiz Esad, ABD'nin BOP'u kapsamında katil Esed oluverdi.Sınırlarımız kafa koparan yamyamlara açıldı, onlara her türlü lojistik destek sağlandı.Haber kanallarının canlı yayınlarında Türkiye'den Suriye'ye savaşmak üzere insanlar gönderildi.Sabah Suriye'ye girip katliam yapan çeteler akşamları Türkiye sınırına kurulan kamplara gelerek dinlendiler.Hatta öylesine iddialar ortaya atıldı ki, bu çeteler eğitimlerini Türk topraklarında aldı, birçoğuna TSK'nın kamuflajları verildi.* * *Sınır yolgeçen hanına döndü, delik deşik oldu.Sayıları bini, ikibini bulan atlı kaçakçılar bile istedikleri gibi Türkiye'ye girip, çıkıyor. Ve böylesine bir ortamda 1 dakika sınır ihlali yapan Suriye helikopteri savaş uçaklarımızca düşürülüyor.Bu durumdan büyük bir kıvançla bahseden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğu, "Kimse bir daha Türkiye'nin sınırlarını herhangi bir şekilde ihlal etme cüreti gösteremeyecektir. Bu konuda her türlü tedbir alınmıştır" diyor.Güler misin ağlar mısın?* * *Acaba Davutoğlu az önce ifade ettiğimiz durumlarla ilgili ne düşünüyor. Karadan ihlal serbest, havadan ihlal yasak diye bir kural mı var acaba?Yarım yamalak da olsa böylesine bir ilkemiz olsa, inanın ona da eyvallah diyeceğiz ama heyhat.* * *Irak sınırı malum, yolgeçen hanı... PKK teröristleri bir orada bir burada! Hatta Başbakan Erdoğan sözde geri çekilme sürecinde "geldiğiniz gibi gidin" diyerek teröristlere sınır ihlali konusunda yol bile göstermişti.* * *Ege'de Yunanistan'ın havadan ve karadan yaptığı ihlallerin haddi hesabı yok. Sadece 2013 yılında Yunanistan 113 kez ihlal yapmış, yetmemiş uluslararası alanda tatbikat ve eğitim faaliyetlerinde bulunan Türk uçaklarına da 50'den fazla tacizde bulunmuş.* * *İsrail savaş uçakları bile onlarca kez hava sahamızı ihlal etmiş. Tüm bu ihlaller karşısında suskunları oynayan Davutoğlu sıra Suriye'ye gelince esip gürlüyor "vururuz, dünyayı ayağa kaldırırız" diyor.* * *Suriye'ye müdahale konusunda istekli ve de ısrarcı olan hükümet gelinen noktada yapayalnız kaldı.Öylesine trajikomik bir durum ortaya çıktı ki; Suriye'yi işgal projesinin sahibi olan ABD bile, bizim Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na "sakin ol" mesajları göndermek zorunda kaldı.ABD'ye hava operasyonu yetmez, karadan operasyon yap diyen Ankara bu minvalde bir TBMM tezkeresi için de kolları sıvamıştı. Ancak son kimyasal silah mutabakatıyla hayal kırıklığına uğradılar. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç "maalesef Suriye'ye müdahale imkânı kalmamıştır" diyerek yaşadığı hayal kırıklığını dile getirdi."Suriye'yi vuracak her türlü koalisyon içinde yer alırız" cümleleriyle kraldan çok kralcı tabirinin dibine vuran hükümet hala tehlikeli sularda yüzüyor.Şimdi oklar Ankara'ya dönmeye başladı. Rusya ve Suriye'den sonra bazı Avrupa ülkelerinden ve hatta ABD'den bile isyancılara kimyasal silahı Türkiye verdi açıklamaları geldi.Önümüzdeki günlerde Türkiye kimyasal katliamdan sorumlu tutulursa hiç ama hiç şaşırmayın derim.Saygılar...