logo
19 MART 2024

Zaman-Nusret şer ittifakı, ya da; yalancının?

12.09.2004 00:00:00
Aradan bir hafta geçti. Dört yiğidin aramızdan ayrılışı üzerinden tam yedi gün geçti. Acıları ve hasretleri hiç eksilmeden sürüyor. Taa doğarken inandığımız ölüm, günde beş-on dakika tefekkür ettiğimiz ölüm ne kadar da soğuk.

Lütfullah'a iki kere üzüldüm.

Birincisi ölümü, diğeri ölüm sonrası içlerinde bir vekilin de bulunduğu bir gurup cahil cühelanın sebep olduğu olaylardı beni üzen.

İki dönem ülkedeki gayr-i Müslimlerin en yoğun yaşadığı semtin belediye başkanlığını kazanma başarısını(!) gösteren ve bu ilçe sakinlerine götürdüğü üstün hizmetlerin(!) bedeli olarak sonunda da AKP'den vekil olan zat, Trabzon Havaalanı'nda meydana gelen tatsız ve seviyesiz olayların birinci derecede hem tertipleyicisi, hem tahrikçisi ve tabii ki, hem de sorumlusudur.

Bunca olaya sebep olması yetmemiş gibi daha sonra da, aynı din ve dünya görüşünü paylaştığı Zaman Gazetesi'ne yaptığı baştan sona yalan beyanlarla da hizmetine(!) devam etti.

Gazetenin "mal bulmuş mağripli" misali yayınladığı yalan beyanlarına geçmeden önce şu hususun bilinmesinde fayda olduğu kanaatindeyim.

"Bana kardeşimi verin, ey ahali kardeşimi benden kaçırıyorlar" diye ortalığı kasıp kavuran merhum Lütfullah Dereci'nin akrabalarının ikamet ettiği mevki ile merhumun kaza geçirdiği yer arası en fazla bir saatlik mesafededir.

Şimdi herkese soruyorum; Kardeşine bu denli sevdalı olan insanın-insanların kazayı duyar duymaz olay mahalline koşup gelmesi gerekmez miydi?

Gelmedi, gelmediler.

Allah göstermesin, siz böyle bir durumla karşılaşsanız işleri telefonda sarfedeceğiniz bazı hakaretamiz sözlerle mi geçiştirisiniz?

Bence meydana gelen bütün gelişmelere bu noktadan başlayarak yaklaşmak lazım. O zaman niyetler ve ameller daha iyi anlaşılır.

Şimdi gelelim Nusret-Zaman şer ittifakıyla sıralanan yalanlara.

Ve sırası gelmişken de hem Nusret Bey'i, hem de Zaman'ı istedikleri yerde, Anadolu'da işin doğrusunun ortaya çıkması için kullanılan "yalancının" diyaloğuna davet ediyorum.

Bu, Kur'an'da geçen "mübahele/karşılıklı lanetleşme" kavramıyla aynı şeydir.

Taraflar açısından çok da benziyor hani. Yalancıya lanet etmek.

Gazete yazdı;

"Partililerle Dereci'nin eşinin ailesi defin konusunda anlaşamdı."

Yalancının?

"Partililerle" aynı görüşü paylaşan merhum Dereci'nin sayın eşi, hukuken de, dinen de eşinin nereye gömüleceği konusunda tek yetkili kişidir ve kendileri bu konudaki isteğini avukatı aracılığıyla beyan etmişlerdir.

Olaya sebep olanlar, bu hanımefendinin isteğini hiçe sayarak olayları çıkarmışlar, bu en acı gününde acısına acı katmışlardır.

Gazete yazdı;

Cenazeyi Trabzon'un Akçaabat İlçesi'ne götürmeyi amaçlayan Haydar Baş'ın oğlu Osman ve beraberindekiler, tabutu Dereci'nin yakınlarından almak istediği...

Beş kere yalancının?

Yalan bir: Osman Baş'ı Trabzon'a götüren uçakta cenaze yoktu.

Yalan iki: Osman'ın henüz daha Trabzon'a gelmeyen cenazeyi Akçaabat'a götürmesi nasıl mümkün olabilir?

Yalan üç: Osman Baş, kayınpederi, yılların eğitimcisi Ali Gedik Bey'i karşılamak için alana yalnız olarak gitmiştir. Ve maalesef sayın Ali Gedik Nusret Bey'in provakesi sonucu yumruklanmıştır.

Yalan dört: Henüz İstanbul'da olan cenaze, Trabzon Havaalanı'ndaki Dereci'nin yakınlarından nasıl alınır?

Yalan beş: Dereci'nin yakınları cenaze namazına bile iştirak etmemişlerdir.

Gazete yazdı;

"Bu sırada havaalanında bulunan AKP milletvekili Nusret Bayraktar?"

Yalancının?

Nusret Bayraktar alana olayları başlatmak için 60 kişi ile gelmişti.

Kendilerine bir karşı koyma olmaması için de önceden emniyeti ziyaret edip, nüfuzunu kullanmıştır.

Gazete yazdı:

"Nusret Bayraktar: "Böyle bir olayın yaşanacağını hissettiğim için emniyeti haberdar ettim. Ancak gerekli tedbirler alınmamıştır, müdahalede yetersiz kalınmıştır. Ben sakinleştirmeseydim üç-beş kişi ölürdü."

Yalancının?

On yıl belediye başkanlığı süresince ilçesindeki onlarca kiliseye, havraya hizmet getiren birinin hislerinin güçlü olması normaldir. Yetkililerle sarmaş-dolaş görüntülerinin yanında, beraberinde getirdiği suçluları emniyetten alıp götürürken çekilen görüntüleri de yanımızdadır.

Demek ki, Nusret Bayraktar üç-beş insanın ölümünü göze alarak (mı) bu olayın içinde yer almıştır.

Gazete yazdı:

"Nusret Bayraktar: 'Cenaze ailelerine gösterilmeden' defnedildi."

Yalancının?

(Şahsi kanaatim o ki, cenaze gazeteye verilen baştan sona yalan beyanlardan defnedilmiştir. Ama, bunu bir yana yazalım.)

Dereci'nin hiçbir akrabasının cenazeyi görme gibi bir isteği olmamıştır. Hatta Dereci'nin yakınlarının cenazeyi almak gibi bir talepleri olmamış, sadece olay çıkarmak için henüz Trabzon'a gelmemiş cenaze için "bize cenazemizi niye vermiyorsunuz" diyerek gerçek niyetlerini ortaya koymuşlardır. Hem sonra, Lütfullah'a canlı iken hayatı zehir edenlerin böyle bir derdi de olmazdı zaten.

Gazete yazdı:

Bayraktar sitem etti: "Böyle cemaat şuuru olur mu?"

Bayraktar'ın sahip olduğu cemaat şuuru, başkanlığı döneminde hizmete boğduğu "cemaatlerin" şuuruyla örtüşebilir. Bizim arkadaşlık şuurumuz dirisine sahip çıktığımız gibi ölüsüne de sahip çıkmayı gerekli kılar. Ne kaza yerine, ne morga, ne gasilhaneye, ne cenaze namazına, ne define, ne duaya iştirak etmeyenlerin cenazeyi alma gibi bir derdi olacağını sanmam.

Cenaze henüz İstanbul'dayken cenazeye gelen Lütfullah'ın yakınlarına -başta eniştesi, yeğeni ve ismini hatırlamadığım diğer bir yakını olmak üzere- gerekli ilgiyi, saygıyı, morali esirgemeyenlerin içinde bizzat ben de vardım, sorula.

Gazete yazdı:

"Cenaze istenmeyen yere gömüldü."

Cenazenin nereye gömüleceği konusunda tek yetkili varisi olan merhumun eşidir, ve onun istediği yere de gömülmüştür.

Gazete yazdı:

"Cenazenin Trabzon'a gelmesiyle iki gurup arasında kavga çıktı, sözlü sataşma yumruklaşmaya dönüştü."

Yalancının...

Cenazeyi Trabzon'a götüren gurubun içinde ben de vardım. Olaylar cenaze İstanbul'dayken kasılı olarak ve Nusret Bayraktar'ın organizesiyle çıkmış, cenaze alana geldiği 00:30'da hiçbir olay olmamıştır.

Gazete yazdı:

"Kavgada Osman Baş ve Ali Gedik yaralandılar."

Yalan. Osman Baş ve Ali Gedik, alanda bekleyen altmış kişinin saldırısına uğramış, darp edilmiş ve ailelerinin yanında çeşitli sözlü saldırılara hedef olmuşlardır.

İslam ve insanlık tarihinde eşine rastlanmayan bir olayı çarpıtarak ve yalan beyanlarla süsleyerek veren Nusret Bayraktar'ı ve Zaman'ı "yalancının?" demeye davet ediyorum. Nerede isterlerse orada.

Önce Hz. Osman'ı şehit edip, sonra da hesabını Hz. Ali'den (kv) soran Hariciler bu menfur olayları çıkaranlara ne çok benziyor.

Huzur içinde yat Lütfullah, cenaze saflarında sadece seni sevenler vardı.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.