Zaman öğütüyor ama eğitmiyor

Dünün, meydanlara sığmaz, meydanlarda rakip tanımaz pehlivanlarını bugün "Umut bir bastona düşmüş geliyor" vaziyetinde müşahede ediyoruz.
Dünün, "Zincirler eylemez aslana benzer" delikanlılarını, taşı sıksa suyunu çıkaracak kadar kuvvetinden emin gençlerini bugün, çay bardağını ağzına götürürken zorlandıklarını görüyoruz.
Dünün, oturduğu koltukta, işgal ettiği makamda dört bir yana emirler yağdıran, emrindekileri tir tir titreten nice mevki sahipleri ile bugün çocukların dalga geçtiklerine, oyun oynadıklarına şahit oluyoruz.
Zaman, gençleri öğütüyor pirifani yapıyor, nice pehlivanları öğütüyor bir bastonun umuduna bırakıyor, nice şahları, padişahları, vezirleri ve bürokratları öğütüyor kendi ihtiyaçlarını dahi gideremeyecek hale sokuyor da bu sürece şahit olan genç nesiller ne yazık ki ibret alamıyor, ders çıkarıp gidişatını düzeltemiyor.
Zaman öğütüyor ama eğitemiyor.
Öğütülen kuşaklara bakarak arkadan gelen kuşaklar eğitilmelidirler.
Bizzat, beş vakit gözlerinin önünde erimelerine şahit oldukları dedelere, babalara ibretle bakarak, sahip oldukları gençliklerini, kuvvetlerini, makam ve mevkilerini ve dahi yetkilerini ona göre adaletle, hakkaniyetle kullanmalılar.
Yaşadığımız bu dünya fani olduğu gibi, bu fani dünyada sahip olduklarımızın da fani olduğunu, hepsinin bir sonu olduğunu, her birinin bitip tükeneceğini idrak edip ona göre 'dosdoğru' bir hayatı tercih etmelidirler.
Firavun ailesinden olup imanını gizleyen o mü'min insan ne güzel söylemiş:
"Ey kavmim! Bugün iktidar sizin tekelinizde, yeryüzünde ezici güçsünüz; tamam ama eğer Allah'ın cezasına maruz kalırsak bizi kim kurtaracak?" (Mü'min: 29).
Sahip olduğunuz bedensel gücünüz, ekonomik gücünüz ve siyasi gücünüz sizin üzerinizde 'güç zehirlenmesine' sebep olmasın ve asla adaletten, hakkaniyetten ayrılmayınız ve kesinlikle Allah'ın gazabını celbedecek davranışlardan, kararlardan ve adımlardan zinhar kaçınınız.
İktidar gücünüzü kullanarak komşu-kardeş ülkelerin kuyularını kazmayın, onların düşmanlarına asla destek olmayın, komşu ve kardeş ülkeler aleyhinde hain plan yapan, sinsi projeler geliştiren düşmanların işlerini kolaylaştıracak adımlardan uzak durun.
Siyasete soyunanlar ve onlara destek olacak olanlar; dönüp geriye doğru bir baksınlar, daha dün, "babalar gibi satarım" diyen bakanlar vardı, daha dün, Irak işgali sırasında "İncirlik'ten uçakların kalkıp Bağdat'ı bombalamasına izin verdik" diyen bakanlar vardı, şimdi nerdeler?
Onlar da mevcut iktidarın bakanlarıydılar.
Zaman öğüttü onları ama, yarın sattıkları yakalarına yapışacak, yarın katliamlarına sebep oldukları kitleler yakalarına yapışacak.
Her vesile ile hatırlatıyoruz; alınan erken seçim kararının ana sebebinin haçlı-siyonist işgalcilerin komşu-kardeş ülke İran'a yönelik işgal kararları olduğu yazılıp-çiziliyor, bu hain plana yol verecek, destek verecek bir kadronun seçilmesi planlanıyor, aman dikkat!
Irak'ta olup-bitenler, Libya'da yaşanan katliam ve talanlar, Suriye'de çevrilen fırıldaklar aklımızı başımıza getirmeli ve bütün bu sürece BOP eş-başkanlığı çerçevesinde destek veren kadrolar mümkünse barajın altında bırakılmalıdır.
Zamanın öğüttüklerine ibretle bakarak yeni nesiller ders almalı ve eğitimlerine katkı sağlamalıdırlar.
Zaman öğütür, çare yok ama eğitiminden faydalanmak gerekmektedir.