BTP'nin Kilis'teki muhteşem şöleninde, dünyada hiç bir milletin, zillet ile izzet bulmadığına dikkat çekilerek, zillet ile izzet bulmaya teşebbüs edenlerin ayıkması ve milletine güvenmesi gerektiği belirtildi

Türk siyasetine girdiği günden beri gerçekleştirdiği faaliyetlerle dikkatleri üzerine çeken ve problemlere getirdiği çözüm ve kalkınma projeleri ile kısa zamanda Türkiye ve Türk milletinin umudu haline gelen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Kilis'te de bir tanıtım ve katılım toplantısı düzenledi. 2. Kuvay-ı Milliyenin önderi Prof. Dr. Haydar Baş ve BTP kurmaylarını görmek, dinlemek için Kapalı Spor Salonunu, tarihinde görülmedik şekilde tıklım tıklım dolduran 10 bini aşkın Kilis'linin oluşturduğu tablo bir siyasi parti toplantısından öte âşıkın maşukuna kavuşması misali bir şölene dönüştü. "Bugün Kilis'in bayramıdır" diyen Kilisliler, Kapalı Spor Salonunu yöre insanına has oyunlarla, zılgıtlarla, "üstad, üstad", "Bu vatan bizimdir bizim kalacak", "Bu vatan bu millet sizi bekliyor", "İşte lider işte başbakan", "Bağımsız Türkiye" sesleriyle inim inim inlettiler.

Türkiye'nin vakit kaybına tahammülü yokŞehitlerimiz için saygı duruşu, İstiklal Marşı ile başlayan porğramın açış konuşmasını il başkanı Ali Özalpaydın yaptı. Özalpaydın, Kilis'teki bu tablonun BTP'nin ülkemizin problemlerini çözecek tek oluşum olduğunun göstergesi ve bütün Türkiye'ye bu yönde verilen bir mesaj niteliği taşıdığını söyledi.

BTP Genel Başkanı Ali Gedik, Kilislilere hitaben yaptığı konuşmada, mevcut uygulamalar ve politikalar sebebiyle içine sürüklendiğimiz problemlerin tabii ve kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Türkiye'nin meselelerinin çözümü tam bağımsızlık anlayışından geçmektedir. Biz, bu problemlerin bu milletten kaynaklanmadığını biliyor ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın Türkiye'yi kâinat devleti yapacak çözüm ve projeleri ile geliyoruz. Ülkemizin vakit kaybetmeye tahammülü olmadığını, tek başına iktidar olmaya mecbur olduğumuzu da çok iyi bilerek geliyoruz" dedi.

İstiklal ve İstikbal içinBTP'nin Kilis şöleninde 2. Kuvay-ı Milliyenin önderi Prof. Dr. Haydar Baş da bir konuşma yaptı. Konuşmasında güçlü bir millet olmak için, güçlü bir devlet ve güçlü bir orduya sahip olunması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş,

" Güçlü silahlı kuvvetleri olmayan hiç bir milletin ve de devletin istiklali, istikbali garantide olmamıştır, olması da mümkün değildir. O halde millet ve devlet olarak ayakta kalmak istiyorsak, T.C. Devletinin ordusunu, yani silahlı kuvvetlerini kâinatın en güçlü ordusu yapmamız şarttır. AB'ye girme bahanesiyle orduyu, devleti küçültmekten bahseden siyasi irade yanlış yapmaktadır. Hiç bir zaman orduyu küçültmekle, devleti küçültmekle bir yere varamazsınız. Bilakis devleti büyütmek, orduyu güçlendirmek, kuvvetli kılmakla istediğiniz yere varabilir, kararı alabilirsiniz. Aksi takdirde dünyanın oyuncağı haline gelirsiniz. Ordusu güçlü olmayan milletler insanlık tarihinde rezil rüsvay olmuştur" dedi.

Avrupa'nın çifte standardıAB'ye karşı oluş gerekçelerini anlattığı konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, "Hamasi duygulardan kaynaklanan gerekçelerle biz AB'ye karşı değiliz. Çünkü AB'ye girdiğimiz zaman elimizden bir çok menfaatler yok oluyor. Varlığımız elimizden gidiyor" diyerek şunları söyledi: "Avrupa, müteferrik Avrupa devletlerini bir araya getiriyor ve bunlardan bir Avrupa Devleti kuruyor. O, parçaları bütün haline getirirken bize 'Bütünleri parçalayın, dağılın' diyor. Böyle bir dünyaya siz 'evet' diyebilir misiniz? İşte ben de bunun için 'AB'ye hayır!' diyorum. Etnik varlık bahanesiyle bu milleti, Güneydoğu'yu parçalamak istiyorlar. Halbuki bu millet bir ailedir. Aile içerisinde anne-babanın, çoluk-çocuğun kendi arasında bir takım geçimsizlikleri olabilir. Bunlar normaldir. Bu hiç kimseyi ilgilendirmez. Bu, bu milleti ilgilendirir. Batıyı hiç ilgilendirmez. Kardeşliğimizi dünyada hiç bir güç, hiç bir kuvvet bozamayacaktır."

Merkez Bankası para basmazsaDünyada hiç bir milletin, zillet ile izzet bulmadığını, şayet zillet ile izzet bulmaya teşebbüs edenler varsa ayıkması ve milletine güvenmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, borç zilletine maruz kalan ülkemizin bu zilletten kurtulması ve kalkınması için emisyon hacmini mutlaka genişletmesi ve böylece emeği devreye koyarak üretimi arttırması gerektiği görüşünü Kilis'te de tekrarladı. "Bu bir iktisat kuralıdır. Emisyonu genişletip emeği devreye koymadan, üretim yapmadan bir devletin ve milletin kalkınması mümkün değildir. Amerika bunu yaptı. İngiltere, Japonya, Almanya bunu yaptı. Bize gelince, emisyonu genişletip emeği devreye koymamız, çiftçinin, hayvancılıkla uğraşan kardeşimizin, sanayicimizin, esnafımızın cebine para koymamız, para sirkülasyonunu arttırmamız gerekirken bunu yapmıyor, 'Merkez Bankası para basamaz' diyoruz. Parayı kim basmaz biliyor musunuz? Dünyada esaret sahibi milletler, esir olmuş milletler para basamazlar. Şu anda bizim Merkez Bankamız parasını basamıyor. Onun için yapılacak iş emisyonu genişletmektir."

BTP iktidarında emisyonun genişletilerek çiftçiye, sanayiciye, madenciye, esnafa, hayvancılıkla uğraşana proje karşılığı faizsiz kredi verilmek suretiyle emeğin devreye sokulacağını, üretimin arttırılacağını, 100 milyarın altında geliri olandan vergi alınmayacağını, enflasyonun sıfırlanacağını ve T.C. devletinin en kısa zamanda istenilen noktaya geleceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Ben bu işi çok iyi biliyorum. Onun için iltifat edip elimi öpmek mecburiyetinde kalmışlardır. Kilisli kardeşlerim, var mısınız Türk milletinin elini öptürmeye?" diyerek sözlerini tamamladı.