Zulme 'dur' diyebiliriz

ABD'nin İsrail'deki elçiliğini Kudüs'e taşımasının ardından çıkan olaylarda en az 60 Müslüman hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin.
Müslüman coğrafyası üzerine yapılan saldırıların zamanlaması her zaman dikkat çekici olmuştur. Libya'ya yapılan saldırılar öyle, Irak'a yapılan saldırılar öyle, Afganistan'a yapılan saldırılar öyle, Mirac Kandili'nde Suriye'ye yapılan saldırılar öyle, ve en son Ramazan ayına girmeden hemen önce İsrail'in Filistin'de yaptığı saldırılar ve işledikleri cinayetler de öyle?
Yani adamlar diyorlar ki; sizin kutsallarınızın/kutsal zamanlarınızın bizim için hiçbir önemi yok hatta kutsal zamanlarınızı yaşayamamanız için elimizden gelen her şeyi yaparız. 
Bu durumdan millet olarak etkilenmememiz normal şartlar altında mümkün değil ama Müslüman coğrafyası üzerinde yıllardır devam eden zülüm/vahşet/soykırım nedense milletimizi gerektiği gibi etkilemiyor, tesir etmiyor. 
Yıllardır dinler arası diyalog ve hoşgörü masalı ile Yahudi ve Hıristiyanların da cennetlik olduğunu söyleyenler, "onlarla amentüde ittifakımız var" diyenler toplumu tepkisiz hale getirişler. Kınama/protesto gibi cılız söylemlerin haricinde gerçekçi yaptırımlar göremiyoruz. Haçlı+siyon-hilal simgelerini bir arada resmedip sırat köprüsü/kardeşlik köprüsü yapanlar ve de onlara alkış tutanlar ve de çanak yalayıcılar acaba şu an ne düşünüyorlar? Onlara sesleniyorum; kardeş bildikleriniz/kardeşleriniz Müslüman kanı akıtıyor ne diyorsunuz bu işe?  Lütfen kendinize gelin.
Bugün durum böyle de dün farklı mıydı? Hayır. Milli mücadele yıllarını hatırlayalım. Bu günün diyalogcu takımı o zamanda vardı. Atatürk ve silah arkadaşları için katli vaciptir fetvaları ve de fermanları yayınlıyorlardı. Ama Atatürk ve silah arkadaşları onlara karalı duruşlarıyla adeta tokat atmasını bilmişlerdi.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleme aldığı "Hoş Geldin Atatürk" isimli eseri yeni okuyan emekli bir öğretmen kendisine kitap hakkında ne düşünüyorsunuz diye uzatılan mikrofona şunu söyledi:
"Keşke öğretmenlik yaparken bu kitap çıksaydı. Çıksaydı da öğrencilerime bu kitabı/kitapta yazanları anlatsaydım." 
Bu manada ben ve benim gibi meleğini icra edenler çok şanslı. Tabii öğrencilerimiz de çok şanlı. Kıymetli öğrencilerime "Hoş Geldin Atatürk" kitabından edindiğim bilgileri kaynağını da söyleyerek verebiliyorum. Ya da Milli Ekonomi Modeli Duma sunumunu öğrencilerimle beraber izleyebiliyoruz. Dedim ya ben de, öğrencilerim de çok şanlı. Kıymetli dostlar Haydar Hoca eserleriyle birlikte bu kültürün has evladı olarak ortadadır. Bize düşen bu kültürün evlatları olarak O'na destek vermektir.
Dedik ya zaman önemli diye. Biz de Ramazan ayını fırsat bilelim ve haçlı dünyasına bir "dur" diyelim. Onlara "1919 tokadı" atalım, "Atatürk yumruğu" sallayalım. Sallayalım da bu zulme "dur" diyelim. 
Papaz Malthus'a/kapitalizme değil, Müslüman-Türk milletinin ve de Müslüman-Türk medeniyetinin evladı olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e kulak verelim de önce ülkemiz, sonra bölgemiz ve en sonra da bütün dünya huzur bulsun.