18 yılın söylenmeyenleri

Cumartesi günü evde bir taraftan televizyonda Sayın Erdoğan'ın canlı bağlantıyla katıldığı Manisa Enerji ve Tabii Kaynaklar Projeleri Toplu Açılış Töreni haberlerini izliyor diğer taraftan da bilgisayardan diğer haberleri tıklıyordum.

Çok ilginç bir tesadüf meydana geldi! Ekranda, Sayın Erdoğan, "vatandaşımız bize 18 yıldır güvendi. Netice ortada" spotu yazıyorken bilgisayarımdaki spot başlık ise "Yeni operasyon: Silici" Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi kaçakçılığı operasyonunda 220 şüpheli gözaltına alındı, şeklindeydi.

Sayın Erdoğan, doğalgazdan bahsetti. Doğalgaz abone sayısıyla kıyaslama yaptı. Enerjide kapasite artırımından örnek verdi ve 18 yıl sonra 'Bağımsız enerji, güçlü Türkiye' diyerek mümkün olduğu kadar yerli kaynaklarımıza dayalı bir enerji sektörü kurmayı amaçlıyoruz, dedi Sayın Erdoğan. 

Tabi muhalefet de her zaman ki gibi payını aldı Sayın Erdoğan'dan; "Vatan yansa ateşinde ısınacak kadar gözü kararmış bu güruha rağmen hamdolsun Türkiye'ye cumhuriyet tarihinin en başarılı 18 yılını yaşattık."

Muhalefet ne der, ben bilmem ama 'cumhuriyet tarihinin en başarılı 18 yılını yaşattık' cümlesi eksik kaldı gibi. Eksiklerin bir kaçını hatırlatayım; 

'Borcu borçla ödemeyeceğiz' dedikleri yıl tamı tamına 483 milyar TL yeni borçlanmaya gittiler.

Cumhuriyet tarihinin en çok borçlanan hükümeti AKP'dir.

2002'deki devletin dış borcu; 130 milyar dolar. 2020 borcu; 440 milyar dolar. Dünya Bankası raporuna göre, düşük ve orta gelirli 120 ülke arasında Türkiye, en çok dış borcu olan 6'ıcı ülke.

2002'deki devletin iç borcu; "155,2 milyar TL. 2020 iç borcu; 996 milyar TL.

Cumhuriyet tarihinin en çok vergi toplayan hükümeti AKP'dir.

Cumhuriyet tarihinin en çok faiz karşıtı söylemlerde bulunup da en çok faiz ödeyen partisi de AKP'dir. 18 yılda 522 milyar dolar borç faizi ödediler.

Cumhuriyet tarihinin en çok cari çık veren, bütçesi tutmayan hükümet de AKP'nindir. 

Türkiye'de 1923-2002 yılları arasında yani 79 yılda yabancılara 11 milyon metrekare toprak satılmış.

2002-2020 arasında yani 18 yılda ise satılan toprak 115 milyon metrekare. 

Cumhuriyet tarihinin en çok, özellikle Atatürk döneminde Osmanlı'nın borçları (ki, bugünkü rakamlarla 225 milyar dolardan bahsediliyor) ödendi. 46 fabrika kuruldu. Uçak üretimi yapıldı. 

AKP döneminde hemen hepsi ya satıldı, ya kapatıldı. Devletin üretim ayağı özel sektöre özellikle yabancı sermayeye terk edildi.

Yani satışta da rakip tanımayan partidir AKP.

Atatürk tamamen yerli sermaye ile birçok banka kurdu. AKP döneminde bankaların % 70'i yabancı sermayenin kontrolüne geçti. 

Rakamları bir tarafa bırakalım! Birilerinin dinsizlik olarak tariflendirdiği cumhuriyet döneminde bütün kitaplarda, 'Türkiye'nin % 99'u Müslüman' diye yazardı. Artık yazmıyor.

ABD'nin tetiklediği ve 77'den 12 Eylül 1980'e kadar süren kardeş kavgasında 5 bin insanımız can verdi.

Şimdilerde yıllık cinayet rakamları 3 binlerin üzerinde. Her yıl 2 bin 500'den fazla da intihar gerçekleşiyor.

Eskiden yokluk vardı, darlık vardı. Ama aile kavramı, kutsallığı dimdik ayaktaydı. O kutsallık zedelendi, aile kavramı örselendi. 1 buçuk milyondan fazla aile dağıldı AKP döneminde. 

7 binden fazla kadın öldürüldü. Sadece son 8 yılda 1 milyon 600 bin kadın koruma kararı talebiyle dava açtı. 

'Kendi kendine yetebilen yedi ülkeden biri Türkiye'dir' gerçeğini tarihe gömen hükümettir AKP. 

Sırp kasabından et, Venezuela'dan peynir, İskoçya'dan tereyağı, Kanada'dan kırmızı mercimek olmak üzere yüzden fazla ülkeden tarım ve hayvansal ürünler ithal eden hükümettir AKP.

Cumhuriyet tarihinin ilk saman ithal eden hükümetidir AKP.

Cumhuriyet tarihinin en çok kilise açan hükümetidir AKP.

Cumhuriyet tarihinde ilk toprak kaybı AKP döneminde yaşanmıştır.

Cumhuriyet tarihinde Türkiye'nin hiç bu kadar düşmanı olmamıştı. 

Evet, bunlar 18 yılın söylenmeyenlerinin sadece çok azı. 

Görene, köre ne!