2. Mahvettin dönemini yaşamak istemiyoruz

Birinci Mahvettin dönemini okuduk. Gördük ki, koskoca Osmanlının iç ve para politikasını İngilizler, Fransızlar, Rumlar ele geçirmiş, istediklerini yaptırıyorlar. Dış politikasında ise Almanlar komuta görevinde!Dünya savaşı patlak veriyor. Almanlar üzerlerindeki yükü hafifletmek için içimizdeki hayalperest siyasetçi ve askerleri galeyana getirip, bu milleti el birliği ile ateşe attılar. Aç, yetim, yoksul bıraktılar ama bitiremediler. İki Alman gemisi boğazı geçip, Osmanlı Bayrağı ile Rusya'ya saldırdı ve Osmanlı resmen savaşa girdi. Geldik 2014'e. AKP eliyle iç politikayı AB, dış politikayı ABD dizayn ediyor. Karadeniz'de çok iyi bildiğimiz gelişmeler yaşanıyor. AB ve ABD, "dünya benim" demek, istiyor ama Rusya harbiden "one minute" çekiyor. Haliyle AB ve ABD bildiğimiz demokrasi (!) söylem ve eylemlerine başlıyor. Aynen Mısır, Libya, Suriye'de olduğu gibi? Ukrayna'da da aynı tablo yaşandı, yaşanıyor. Emperyalist güçlerin yetiştirdiği ajanlar, halkın çok küçük bir kesiminin sanal duygularını harekete geçirerek meşru yönetime karşı ayaklandırdılar. Terör eylemleri, yağmalamalar, cinayetler vs. derken ülke ateş topu oldu. Tabi batı her zaman barıştan (!) yana tavır koydu! Olaylar Kırım'a taşındı. En başından beri oynanan oyunun farkında olan Rusya, batının silahı ile batıyı vurdu. Buyurun, demokrasi masasına, dedi. Batı masadan kaçtı. Kırım'da, demokrasinin o meşhur sandığı milletin önüne konuldu. Vatandaşa; Rusya'mı, Ukrayna'mı" diye soruldu. Halkın % 97'i Rusya, dedi. Batı bu kararı tanımıyormuş! Demokrasi, sandık, milletin iradesi vs. demek ki, bir yalanmış?Erdoğan hükümeti bu süreçte net bir duruş gösteremese de halk oylamasından sonra batıdan yana tavır koydu ve batı hayranlığından vazgeçemedi. Dış işleri bakanımız, batının ezberlettiklerini söylüyor. Eee borç alan, emir alır. Koltuk için söz veren sınıfta kalır? Rusya, BM yönetmeliklerini, kanunları, hukuku artı dünya üzerindeki örnekleri göstererek, Kırım halkının tercihine saygı gösterilmesini istiyor. ABD ve AB ülkelerinin Rusya'ya tanımıyoruz, bedel ödersiniz vs. tavırlarının kofti ve Rusya'yı hiç enterese etmediğini Erdoğan hükümeti bir türlü anlamamışa benziyor. Hükümetimizin anlamadığı bir diğer gerçek ise ABD ve AB, kendi çıkar ve menfaatleri için her türlü puştluğu yapacakları gerçeğidir. Oysa bu gerçek tecrübe ile sabittir.    Şartlarda oluşturuluyor? Bir taraftan BM, Afrika'daki bilmem ne ülkesine, Türk askeri isterken (barış gücü) diğer taraftan ise Deniz Kuvvetlerimiz, Afrika'nın en ucuna (Ümit Burnu) gönderiliyor. Tatbikat mı ne varmış! Karadeniz'e ise adeta benzin dökülmüş ve kibrit Samsun limanında.Soçi'de düzenlenen kış olimpiyatlarında olası terör saldırılarında ABD, kendi  sporcularının tahliyesi için Karadeniz'e, en ileri teknolojik sistemlerini barındıran bir gemi yolladı.  Olimpiyatlar bitti. Geminin 24 Şubat'ta, Karadeniz'den ayrılması gerekiyordu ama hala Karadeniz'de. Kalış izni 6 Nisan'a kadar uzatılmış. Neden? Okyanusları, denizleri, boğazları aşan bu teknoloji harikası gemi, Samsun limanına girerken pervanelerini kırmış! Dedim ya! 1. Mahvettin dönemini okuduk. 2. Mahvettin dönemini yaşamak istemiyoruz?Bu kadar basit mi? Diye soranlarınız olabilir! Bu millet zoru sever ve tarihte hep zor olanı başarmıştır. Ama gel gör ki! Basit oyunlarla hem dışarıdan, hem içeriden yıkılmak istenmiştir?