logo
25 NİSAN 2024

21. yüzyılın ekonomi modeli

27.11.2005 00:00:00
Milli Ekonomi Modeli'nin şu ana kadar hiçbir sistemin başaramadığı "insan sıfatlı" bir ekonomiyi ortaya koyduğunu belirten bilim adamları, "Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu modelinin uygulamaya geçirilmesi halinde 21. yüzyılın Türk milletinin sömürülen ülkelerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına önderlik ettiği bir yüz yıl olacak" dediler Uluslararası Milli Ekonomi Kongresi'nde tebliğ sunan ilim, fikir, düşünce adamı, akademisyen ve ekonomistlerin görüşlerinden bazı anekdotlar şöyle: Ekonomiyi hasta eden mikrobun teşhisiDr. Sani AK (İllionis Üniversitesi-ABD)- "Prof.Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomik Modelde, birey ile toplumun çıkarlarının birleştirilmesi, sosyal kesimler arasında barış ve dayanışmanın güçlendirilmesi konularına yönelik özgün yaklaşımlar ortaya koymaktadır. Mesela, tüketici kesimin devlet desteğiyle kendi kendine yetecek, asgari bir geçim düzeyine yükseltilmesi, aynı zamanda üretici kesimin daha fazla üretmesine, işgücünün daha fazla iş imkanına kavuşmasına yardım etmek suretiyle sosyal kesimlerin çıkarlarını aynı yöne kanalize edecektir. Bu bakış açısının da Prof. Dr. Haydar Baş tarafından ekonomi politikasına kazandırılan yeni bir yaklaşım olduğunu ifade ve teslim etmeliyiz.""20. Yüzyıl Türk Milletinin ülkelerin siyasal bağımsızlık mücadelelerine önderlik ettiği bir yüzyıl olarak tarihe geçmiştir; Prof. Dr. Haydar Baş tarafından ortaya konulan Milli Ekonomi Modelinin uygulamaya geçirilmesi halinde, 21. Yüzyıl Türk Milletinin sömürülen ülkelerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına önderlik ettiği bir yüzyıl olacaktır." Doç. Dr. Ramazan Memmedov (Azerbaycan Bilimler Akademisi)- "Prof. Dr. Haydar Baş, tüm ekonomik sistemin hastalığına sebep olan mikrobun faiz olduğunu teşhis etmiştir. Bu hastalıktan kurtulmak isteyen devletin tek tedavisi Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir."  Alternatif bir model değilProf. Dr. Ata Selçuk (Fırat Üniversitesi)- "Milli Ekonomi Modeli ekonomide alternatif bir model değildir. Temelden yanlış bir modelin alternatifi nasıl olur ki. Ekonomi bilimi bu temel eserle gerçek olarak başlamıştır. Bu bir tarihi olaydır. Bu eser sonsuza kadar rehber ve ders kitabı olarak anılacaktır." Doç. Dr. Eric Shaydullin (Harvard Üniversitesi)- "Prof. Dr. Haydar Baş paranın iki yeni fonksiyonunu tarif etmektedir; iktisadi aktiviteyi teşvik ve tahrik aracı olması ve emeğin, üretimin ve hizmetin karşılığı olmasıdır. İktisat biliminde ve pratiğinde bu tamamen yeni bir sözdür. Şuana kadar kapitalist sistem, paranın bu fonksiyonlarını görmüyor veya kabul etmek istemiyordu... Milli Ekonomi Modeli dünyada oluşmuş ve hakim olan liberal kapitalist sisteme meydan okumaktadır." Prof. Dr. Hüsrev Kerimov (Bakü Devlet Üniversitesi)- "Bu model Türkiye Respublikası iktisadiyyatı timsalinde işlenip hazırlansa da üniversallık elementlerine maliktir. Hususen yeni müstakil devletlerin her birine tatbik olunabilir. Milli İktisadi Model'in, Azerbaycan iktisadiyyatına tatbikine ise bu iktisadiyyatın muasır problemleri ve inkişaf seviyesi bakımından hususi önem verilmelidir." Büyük ve güçlü devletProf. Dr. Ömer Eyercioğlu (Gaziantep Üniversitesi)- "Günümüzde çok tartışılan devletin ekonomideki yeri konusunda da Milli Ekonomi Modeli dengeli bir yapı ortaya koymakta, devletin varlık gerekçesini, hangi alanlarda ve ne şekilde ekonomik etkinlik göstereceğini tanımlamaktadır. Devletin alan el değil aynı zamanda veren el olması gereğini savunarak, temelde kendi milletine hizmet etmek üzere yapılandırılmasını amaçlamaktadır. Milli Ekonomi Modelde hedef, büyük ve güçlü bir devlettir. Ancak güçlü bir devlet, halkını dış tehditlerden koruyabilir ve adaleti, huzuru ve refahı temin edebilir. Büyük ve güçlü devlet anlayışıyla da Milli Ekonomi Modeli'nin, klasik ekonomik sistemlerden ayrıldığı görülüyor." "Milli Ekonomik Modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, bu teziyle, insanlığı günümüzde içine düştüğü buhrandan kurtaracak bir reçete sunmaktadır. Tezi incelerken, hayran kaldığım dehasının yanında, insanlığa gerçek manada faydalı olma çabasını da müşahede ettiğimi açıkça belirtmeliyim. Milli Ekonomi Modeli, mevcut ekonomik sistemlerle kıyaslandığında ortaya çıkan üstünlükleri, kanaatimce tez sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın, insanı tanıma noktasındaki başarısı ve tezin temeline insanı yerleştirmesinden kaynaklanmaktadır." Gelir dağılımında özlenen adaletDr. Ercan Gül (İktisat Danışmanı-Almanya)- "Milli Ekonomi Modeli, dayanakları işleyiş mekanizmaları ile hayallerden değil, var olan gerçeklerden yola çıkarak, bunlara uygun bir modeli toplum hayatına geçirmeyi amaçlamıştır. Milli Ekonomi Modeli'nde, sosyal adalet yaklaşımı, hem sosyal adaleti hem de sürekli büyümeyi hedeflemektedir. Yoksul insanı desteklemek dolaylı olarak, tüccarı, sanayiciyi desteklemektir. Paranın serbest dolaşımı, proje karşılığı herkesin üretim yapabileceği bir zemini oluşturduğu gibi bireylerin yeteneklerinin açığa çıkmasına da olanak sağlar. Paranın maliyetsiz ve herkesin eşit sahip olacağı bir hale getirilmesi amaçlarından birisidir."Prof. Dr. Mehmet Palamut (Uludağ Üniversitesi)- "Sosyal nitelikli devletin sergileyeceği politikaların hedeflerinden biri de, şüphesiz gelir dağılımını adil biçimde sağlamak ve sosyal katmanlar arasındaki ekonomik farklılıkları mümkün olduğunca aza indirgemektir. Milli Ekonomi Modeli'nde gelir dağılımın adil sağlanması, bir taraftan senyoraj gelirleri ve diğer taraftan da emisyonla yaratılacak kaynakların tahsisi sayesinde, ev hanımlarının, işsizlerin, kimsesiz yaşlıların ve öğrencilerin satın alma güçleri arttırılarak potansiyel talepleri gerçekleştirilebilir hale getirilmekte ve bu suretle piyasada talep arzının arttırılarak ilave gelirlerin sağlanması cihetine gidilmektedir. Etkin vergileme yöntemiyle, ödeme gücü olanlar vergilendirilmekte ve sağlanan bu gelirlerin iş yapmak isteyen kimselere belirli projelere bağlı olarak transferi suretiyle de üretim arttırılmaktadır. Kuşkusuz bu ekonomi modelinde, üretimin artması enflasyonsuz bir ekonomik gelişmeyi uyarırken, diğer taraftan da vergi politikalarının dolaylı vergilerden dolaysız vergilere kaydırılması ve vergi ödeme gücünün de 100.000 YTL ile sınırlandırılması ile mevcut olan gelir dağılımındaki adaletsizliği büyük ölçüde ortadan kaldıracağı kanısındayım." "İnsan sıfatlı" iktisadi sistemProf. Dr. Rızvan Paşayev (Bakü Devlet Üniversitesi)- "Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli İktisadiyyat Modeli monografisinde ileri sürülen fikirler oldukça değerlidir ve onlardan inkişaf etmekte olan ülkeler yararlanabilirler ve öz ülkelerinin milli iktisadi modelini kurarken çok istifade edebilirler.""Eminim ki bu eser asırlardan beri dünya iktisatçılarının arzusunda oldukları, lakin kuramadıkları 'insan sıfatlı' iktisadi sistemin yaratılması yolunda mühim bir adım olarak muasır iktisadi bilimler sisteminde özüne layık bir yer tutacaktır."- Prof. Dr. Cahit Babuna (İstanbul Üniversitesi)- "Enflasyon, deflasyon, stagflasyon, resesyon gibi ekonomik hastalıkların her biri kapitalist-ekonomik idarenin  hatalı  yönetimlerinden ve sistemin  kendisinden  kaynaklanmaktadır. Bunların   her  bir  ülkeleri  krize  sürüklemekte ve   perişan  duruma getirmektedir. Türkiye'miz de bu  krizlerden  bir kaçını  tatmış   bulunmaktadır. Haydar Baş Hocanın  ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'nde, kapitalist ekonomilerde  görülen  ekonomik hastalıklara karşı , adeta  bir  koruyucu  kalkanı  bulunmaktadır... Türkiye, Kuvay-ı Milliye ruhuyla ve Milli Ekonomi Modeli'yle ancak kendine gelebilir ve medeni dünyada yerini alabilir." Prof. Dr. M. Hasan Meydullayev (Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi)- ""Milli Ekonomi Modeli globalleşen dünyada çağdaş ekonomik düşüncenin, milli psikolojisinin, milli ideolojisinin sistemleşmesinde özel rol oynayan alternatif bir çalışmadır."
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün sabah meydana gelen aksaklık 50 saati aşkın süredir giderilemezken, sabah mesaisine gitmek isteyen vatandaşlar yoğunlukla karşılaştı.
24.04.2024 09:42:00 / Güncelleme: 24.04.2024 09:47:47
Anadolu Ajansı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

M5 Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün saat 06.00 itibarıyla başlayan aksaklık sürüyor.

Metro İstanbul'un önce "teknik arıza" olarak açıkladığı, sonrasında "zorunlu bakım çalışması" şeklinde nitelendirdiği, dün ise "işletme saatleri dışında eğitim amaçlı kullanılan yolcusuz iki trenin teması"ndan kaynaklandığını bildirdiği problem nedeniyle seferler Altunizade İstasyonu'nda aktarmalı olarak sürdürülüyor.

Altunize'de durağından metro hattına geçen vatandaşlara turnikelerden geçtikleri sırada "Gideceğiniz yönün tam tersine gidin" uyarısı yapılıyor.

Hattın bulunduğu kata inildiğinde ise yön tabelaların önünde bekleyen görevliler megafonla duyurular yaparak vatandaşları gidecekleri tarafa yönlendiriyor.

Duraktaki süreli ekran tabelaları çalışmazken vatandaşlar arasında megafonla dolaşan bir görevli seferlerin 15 dakika aralıklarla yapıldığı bilgisini veriyor.

Sefer aralıklarının uzamasıyla birlikte duraktaki yoğunluk artıyor, bazı vatandaşlar işe geç kalmaktan endişe duyduklarını yüksek sesle dile getiriyor.

Metroyu bekleyen bir vatandaş "Açıklama yapan yok mu' Bu metroları kapatın o zaman. Böyle saçma bir şey olur mu' İnsan haklarına aykırı değil mi bu' Evimize, işimize gidemiyoruz. Hani her şey güzel olacaktı bu nasıl vaziyet' Yazıklar olsun." diye tepki gösterirken, etrafındaki diğer vatandaşlar da destek verdi.

Aksaklık, duraktaki merkezi sistemden "zorunlu bakım çalışması" şeklinde duyurulurken, arıza öncesi Üsküdar'dan Samandıra yönüne yoğun saatlerde 4 dakika aralıklarla düzenlenen tren seferlerinin 15 dakikada bir yapılması nedeniyle neredeyse tamamı dolan durakta hareket edecek alan kalmıyor.

Metroyu beklemek istemeyenler vatandaşlara 6 numaralı çıkıştan kalkan ücretsiz İETT otobüslerine binerek Üsküdar yönüne gidebilecekleri bildiriliyor.

Otobüs durağında ise önünde "görevli" yazan otobüsler belirli aralıklarla Üsküdar'a ring atıyor. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.