Erdoğan: CHP zihniyeti bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP zihniyeti, milletimizin asırlara sari mazisini sahiplenmek yerine reddimiras yaparak bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı. Geçmişe sırtımızı dönmemiz beklendi. En parlak dönemlerimiz adeta yok sayıldı. Tek parti faşizminin baskın olduğu yıllarda bedelini halen ödediğimiz yanlış politikalarla milletimiz tarihsiz hale getirilmek istendi." dedi.
Anadolu Ajansı





Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde Türkiye Gençlik STK'ları Platformu'nun (TGSP) düzenlediği 4. Türkiye Gençlik Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, zorluklar ne kadar çetin olursa olsun yılmamayı ecdattan öğrendiğini belirtti.
İnancın, imanın ve adanmışlığının önünde hiçbir engelin duramayacağını da ecdattan öğrendiğini dile getiren Erdoğan, "Kimsenin kınamasına aldırmadan zalimler ve zorbalar karşısında hakkı haykırmayı, adaletin kılıcı olmayı aynı şekilde ecdadımızdan öğrendik. Şunu da ifade etmek isterim, biz sadece vesayetle, yasaklarla ve baskıcı zihniyetle mücadele etmedik. Neredeyse yarım asra yaklaşan siyasi hayatımız boyunca aynı zamanda ön yargılarla, ideolojik at gözlükleriyle de mücadele ettik. Bürokratik oligarşinin her türlüsüyle kıyasıya mücadele ederken, bundan daha çetin kavgayı kültürel hegemonyaya karşı yürüttük." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "CHP zihniyeti, milletimizin asırlara sari mazisini sahiplenmek yerine reddimiras yaparak bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı. Geçmişe sırtımızı dönmemiz beklendi. En parlak dönemlerimiz adeta yok sayıldı. Tek parti faşizminin baskın olduğu yıllarda bedelini halen ödediğimiz yanlış politikalarla milletimiz tarihsiz hale getirilmek istendi. İman kalemizin sarsılmaz duvarları olan değerlerimiz, toplum hayatımızın dışına atılmak istendi. Elifbaların suç aleti sayıldığı utanç verici yıllar yaşadık." diye konuştu.
"Asırlar boyunca adalet dendiğinde akla biz geldik"
Gençlere seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elimize tahta parçasıyla elifbaların yazılıp verildiğini bilir misiniz' Kur'an kurslarının kapısına kilit vurulduğu günlere şahit olduk. Minarelerimiz, 18 sene boyunca binlerce yılın yabancısı bir sese mahkum ve mecbur bırakıldı. Bizi ruh kökümüzden koparmak amacıyla her yolu denediler. Maalesef bu politikalarında belli ölçüde muvaffak da oldular. Tek parti zihniyetini temsil eden çevrelerin halen Selçuklu'ya, Osmanlı'ya ve binlerce yıllık Türk tarihine husumetle yaklaştığını görüyoruz.
Biz Sultan Alparslan deyince, Osman Gazi, Fatih deyince, Yavuz, Kanuni, Sultan Abdülhamid Han deyince birileri hemen rahatsız oluyor. Hatırlayın bu malum çevreler, 'Türk milletinin hamuru Müslümanlarla yoğrulmuştur, İslamsız Türk yaşayamaz.' dediğimiz için şahsımızı günlerce hedef aldılar. Tarihimize, köklerimize, kurucu değerlerimize sahip çıktığımız için bizi insafsızca eleştirdiler. Oysa biraz tarihe baksalar veya tarih okusalar, Türkiye Cumhuriyeti'nin 6 asırlık imparatorluk çınarının taze bir şıvgını olduğunu anlayacaklar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Halbuki ideolojik ezberlerle konuşmak yerine biraz tarih kitabı karıştırsalar, şu hakikatleri çok net biçimde görecekler. Asırlar boyunca adalet dendiğinde akla biz geldik. Yüzyıllar boyunca asalet dendiğinde zihinlerde biz canlandık. İyiliği, güzelliği, vicdan ve merhameti yeryüzüne Allah'ın izniyle biz yaydık. Çok geniş bir coğrafyayı ilmimizle, ahlakımızla, kültürümüzle, mimari eserlerimizle biz yoğurduk, şenlendirdik, mamur ettik." ifadelerini kullandı.
"Millet olarak hafızamızda, ruhumuzda şanlı tarihin birikimi, tecrübesi vardır"
Mehmet Akif Ersoy'un "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz." sözlerini anımsatan Erdoğan, "Biz işte buyuz. Bunları söyleyince birileri kabus görse de biz işte böyle bir milletiz. Millet olarak hafızamızda, ruhumuzda, damarlarımızda akan kanda işte bu şanlı tarihin birikimi, tecrübesi vardır. Bizi Mehmet Akif'in ifadesinde vücut bulan, bizi büyük millet yapan da işte bu tarihimiz, tecrübelerimiz, ruh kökümüzdür." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nasıl köklerinden beslenemeyen ağaçlar yaşayamazsa kökleriyle bağı kopmuş toplumların da asla ayakta kalamayacağını belirterek, "Biz de millet olarak özellikle teknolojiyle beraber iyice dengeleri sarsılan modern dünyada ayakta kalmak için köklerimize sıkı sıkıya sarılacağız. Bizi ruh kökümüzden koparmaya çalışanlara karşı dikkatli olacağız. Her birinizden maziden tevarüs ettiğiniz eşsiz birikimi atiye taşımanızı bekliyorum. Cesaretinizi kırmak, ümitlerinizi yıkmak, potansiyelinizi heba etmek isteyenlerin oyununa asla gelmeyeceksiniz." sözlerini sarf etti.
"'Yapamazsınız, başaramazsınız.' diyenlere kulak asmayacak, onların tuzaklarına asla düşmeyeceksiniz." ifadesini kullanan Erdoğan, sosyolog, felsefeci, yazar ve öğretmen Nurettin Topçu'nun şu sözlerini hatırlattı:
"Biz bu topraklarda Allah'ın ümidiyle gıdalanan devlet nizamına aşık Fatih'in çocuklarını arıyoruz. Biliyoruz ki hasta gönülleri tedavi edecek olan, Süleyman Çelebi'den bir beste, Mevlana'dan bir nida, Fatih'ten bir selam, Yunus'tan bir müjdedir. Fatih'in çocukları, siz güneşin batmasından korkar mısınız' Bir vehimdir, muvakkattir. Yarın sabah güneş mutlaka doğacaktır. O halde 'Güneşi batırdık, güneşi batıracağız.' diyenlerden de korkmayın."