Yargı olarak 'yolsuzluk' siyasi olarak 'turp' adlarında dalga dalga operasyonlar devam ediyor. Siyaset, medya bu operasyonları konuşuyor. Ama milletin derdi turp filan değil. Çünkü bu millet çok turplar gördü.
Biraz yazı arşivlerime baktım. Hem de ne turplar varmış!
Sayın savcılarımız hazır turp hasadını başlamışken bir kaçını hatırlatayım da, bari tarlayı tam temizlesinler.
Mehmet Metiner, AKP vekiliydi. Torpil yaptığı belgelendi. (Haşa) 'Kuran, akrabaya yardım edin' diyor, onun için yaptım, dedi.
17-25 Aralık 2013'ü hatırlarsınız! Sayın Bahçeli saatini kurmuş ve 'yolsuzluk haftası' ilan etmişti.
O dönem yine AKP'de vekil olan Metin Külünk, ortaya çıkan olayları, insanların günah işleme özgürlüğü olarak tariflendirmiş ve şu cümleleri kurmuştu; "Allah'ın hududuna müdahaledir. Allah insana günah işleme özgürlüğü vermiştir, günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir, günahları ortaya saçarak Allah'ın hududuna müdahale ediliyor."
AKP'li Burhan Kuzu; "Ses kayıtları doğru bile olsa, inanan yok, millet memnun."
Oğlunun evinde para sayma makinaları bulunan o dönem İçişleri Bakanı olan Muammer Güler: "Oğlum biraz pintidir, işyerini kapatınca kasalarını da, evine taşıtmış"
Reza Zarrab'ın hediye ettiği 300 bin dolarlık saat ile meclis kürsüsünden, muhalefeti iftiracı olmakla suçlayan Zafer Çağlayan'ı ve AB bakanı Egemen Bağış'ın: "Hediye Türk geleneğidir, bunlar beşeri ilişkilerdir" sözleri, kayıtlarda duruyor.
ATV ekranlarındaydı arka fona Türk bayrağı monte ederek yandaş televizyona konuşan Zarrab şöyle diyordu: Orospuyla, memurun bahşişini en önce vermek gerekir. 200 ton altın ihraç edip, Türkiye'ye 25 milyar lira gelir sağladım, cari açığın yüzde 15'ini tek başıma ben kapattım."
Peki, o gün ne yapıldı?
Dönemin Bilim-Teknoloji Bakanı Fikri Işık: "Teknik incelemeye gerek yok, o ses kayıtlarının montaj olduğunu hissettim."
TBMM yolsuzluk komisyonu üyesi AKP milletvekili Ayşe Türkmenoğlu: "Bakanlarımız her şeyi kabul etseler bile, suç işlediklerine dair şüphe uyanmadı bende."
Yiğit Bulut: "İnsan yolsuzluk yapabilir, hepimiz insanız ama yolsuzluk yapıldı diye bunu hükümete yapıştırmaya çalışmak… İşte işin operasyon kısmı burası".
İlahiyatçı Hayrettin Karaman: Yolsuzluk başka şey, hırsızlık başka şeydir, yolsuzluk hırsızlık değildir. Yolsuzluğa, hırsızlık demek İslam hukukuna göre yalandır, yolsuzluğa hırsızlık demek dinen iftiradır."
O dönem Akit yazarı ve o dönem AKP'nin akil adamı Abdurrahman Dilipak: "Yolsuzluk yok demiyorum ama halk, kirli oyunun farkına vardı, Ak Parti'ye sahip çıktı".
İBB
2019'da 94'te başlayan RP-AK Belediyecilik anlayışı İstanbul'da bitti. Ama aklanmadan bitti.
Belediyenin el değiştirmesi sonrası İBB Teftiş Kurulu tarafından AKP dönemine ilişkin başlatılan yolsuzluk soruşturmaları kapsamında yaklaşık 13 milyar TL'lik ( o gün 1 dolar 5,7 TL idi) kamu zararını ortaya koyduğu yaklaşık 40 dosya hazırladı.
2020 Aralık ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB Teftiş Kurulu'nun hazırladığı bu dosyalara, "Biz inceleyeceğiz" diyerek el koydu ve 12 Ocak 2021 tarihinde bu dosyalar mülkiye müfettişlerine devredildi. Hala inceliyorlar!
Aynı yıl, o dönem İYİ Parti İBB meclis üyesi Suat Sarı İBB Meclisine bir soru önergesi vermiş ve bunu medya ile paylaşmıştı. İşte o başlıklar:
İBB bünyesinde 643 yöneticiye karşılık 1717 makam aracı tahsis edilmiş.
İETT'nin 48 yöneticisine 150 adet kiralık araç tahsis edilmiş.
İSKİ'de 124 yönetici, 874 makam aracı kullanıyor.
Binek araçlara yılda 52 milyon TL kiralama bedeli ödenirken 3,7 milyon TL'de yakıt masrafı ödeniyormuş. (O dönemlerde 50 TL'ye fulle, diyebiliyordun)
İBB'nin ünlü bursluları
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Teftiş Kurulu, AK Parti döneminde özel kişilere 'burs' başlığında bayağı bir para ödendiğini açıkladı. Üçü çok meşhur isimler.
AKP Kadın Kolları Başkanı Rabia Kalender, AKP Milletvekilleri Fatma Betül Sayan Kaya ve Ravza Kavakcı.
Barış Tekoğlu'nun o günlerde Cumhuriyet'teki köşesinde, 'İşi bileceksin burs alıp işe gitmeyeceksin' başlıklı yazısını, meclis ve medyadaki tartışmaları, olayın detaylarını okuyunca açık söyleyeyim, 'iğrendim'. Mideniz kaldırırsa sizde okuyun.
AKP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Rabia İlhan Kalender'in İBB'ye maliyeti 671 sterlin, 9 bin 940 dolar, 128 bin 247 Avro, 123 bin 722 lira.
İddia o ki! Rabia İlhan Kalender yurtdışında yaşarken, İBB'de işe giriyor ve İBB tarafından Brüksel'de okuması için burs veriliyor. Daha sonra eşinin yaşadığı Bremen'de bir üniversiteye geçiyor, kaydı taşınıyor.
AKP İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya işe başladığı gün ABD'deki bir üniversiteden kabul alıyor. Yine aynı gün bursu da, onaylanıyor.
Fatma hanımın kardeşi de üniversiteyi kazandığı gün İBB'de işe başlamış. Geçim zorluğun işte! Hem çalışıp, hem de okuyor.
İBB'den 155 bin dolar, 58 bin TL tutarında burs ve ABD'ye uçak biletlerini alan Ravza Kavakcı, kendisini şöyle savundu:
"Ben, çalışıp burs almanın ve bursun neticesinde doktora yapmanın kanun dışı olduğunu bilmiyordum, bunun bir usulsüzlük olduğunu bilmiyordum. Usulsüzlük bunun neresinde onu da bilmiyordum…
Doktoramı tamamladım, 4 üzerinden 4 ile tamamladım. Mecburi hizmetimin eksik kalanını da milletvekilliğim bittiği gün tamamlayacağım. Haram yedi, diyemezsiniz."
Ravza Hanım: 'Haram yedi diyemezsiniz' diyor. Ne yedi diyelim o zaman?
Ama İstanbul'u ahtapot sarmış. Hem de 2019'dan sonra…
Biraz yazı arşivlerime baktım. Hem de ne turplar varmış!
Sayın savcılarımız hazır turp hasadını başlamışken bir kaçını hatırlatayım da, bari tarlayı tam temizlesinler.
Mehmet Metiner, AKP vekiliydi. Torpil yaptığı belgelendi. (Haşa) 'Kuran, akrabaya yardım edin' diyor, onun için yaptım, dedi.
17-25 Aralık 2013'ü hatırlarsınız! Sayın Bahçeli saatini kurmuş ve 'yolsuzluk haftası' ilan etmişti.
O dönem yine AKP'de vekil olan Metin Külünk, ortaya çıkan olayları, insanların günah işleme özgürlüğü olarak tariflendirmiş ve şu cümleleri kurmuştu; "Allah'ın hududuna müdahaledir. Allah insana günah işleme özgürlüğü vermiştir, günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir, günahları ortaya saçarak Allah'ın hududuna müdahale ediliyor."
AKP'li Burhan Kuzu; "Ses kayıtları doğru bile olsa, inanan yok, millet memnun."
Oğlunun evinde para sayma makinaları bulunan o dönem İçişleri Bakanı olan Muammer Güler: "Oğlum biraz pintidir, işyerini kapatınca kasalarını da, evine taşıtmış"
Reza Zarrab'ın hediye ettiği 300 bin dolarlık saat ile meclis kürsüsünden, muhalefeti iftiracı olmakla suçlayan Zafer Çağlayan'ı ve AB bakanı Egemen Bağış'ın: "Hediye Türk geleneğidir, bunlar beşeri ilişkilerdir" sözleri, kayıtlarda duruyor.
ATV ekranlarındaydı arka fona Türk bayrağı monte ederek yandaş televizyona konuşan Zarrab şöyle diyordu: Orospuyla, memurun bahşişini en önce vermek gerekir. 200 ton altın ihraç edip, Türkiye'ye 25 milyar lira gelir sağladım, cari açığın yüzde 15'ini tek başıma ben kapattım."
Peki, o gün ne yapıldı?
Dönemin Bilim-Teknoloji Bakanı Fikri Işık: "Teknik incelemeye gerek yok, o ses kayıtlarının montaj olduğunu hissettim."
TBMM yolsuzluk komisyonu üyesi AKP milletvekili Ayşe Türkmenoğlu: "Bakanlarımız her şeyi kabul etseler bile, suç işlediklerine dair şüphe uyanmadı bende."
Yiğit Bulut: "İnsan yolsuzluk yapabilir, hepimiz insanız ama yolsuzluk yapıldı diye bunu hükümete yapıştırmaya çalışmak… İşte işin operasyon kısmı burası".
İlahiyatçı Hayrettin Karaman: Yolsuzluk başka şey, hırsızlık başka şeydir, yolsuzluk hırsızlık değildir. Yolsuzluğa, hırsızlık demek İslam hukukuna göre yalandır, yolsuzluğa hırsızlık demek dinen iftiradır."
O dönem Akit yazarı ve o dönem AKP'nin akil adamı Abdurrahman Dilipak: "Yolsuzluk yok demiyorum ama halk, kirli oyunun farkına vardı, Ak Parti'ye sahip çıktı".
İBB
2019'da 94'te başlayan RP-AK Belediyecilik anlayışı İstanbul'da bitti. Ama aklanmadan bitti.
Belediyenin el değiştirmesi sonrası İBB Teftiş Kurulu tarafından AKP dönemine ilişkin başlatılan yolsuzluk soruşturmaları kapsamında yaklaşık 13 milyar TL'lik ( o gün 1 dolar 5,7 TL idi) kamu zararını ortaya koyduğu yaklaşık 40 dosya hazırladı.
2020 Aralık ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB Teftiş Kurulu'nun hazırladığı bu dosyalara, "Biz inceleyeceğiz" diyerek el koydu ve 12 Ocak 2021 tarihinde bu dosyalar mülkiye müfettişlerine devredildi. Hala inceliyorlar!
Aynı yıl, o dönem İYİ Parti İBB meclis üyesi Suat Sarı İBB Meclisine bir soru önergesi vermiş ve bunu medya ile paylaşmıştı. İşte o başlıklar:
İBB bünyesinde 643 yöneticiye karşılık 1717 makam aracı tahsis edilmiş.
İETT'nin 48 yöneticisine 150 adet kiralık araç tahsis edilmiş.
İSKİ'de 124 yönetici, 874 makam aracı kullanıyor.
Binek araçlara yılda 52 milyon TL kiralama bedeli ödenirken 3,7 milyon TL'de yakıt masrafı ödeniyormuş. (O dönemlerde 50 TL'ye fulle, diyebiliyordun)
İBB'nin ünlü bursluları
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Teftiş Kurulu, AK Parti döneminde özel kişilere 'burs' başlığında bayağı bir para ödendiğini açıkladı. Üçü çok meşhur isimler.
AKP Kadın Kolları Başkanı Rabia Kalender, AKP Milletvekilleri Fatma Betül Sayan Kaya ve Ravza Kavakcı.
Barış Tekoğlu'nun o günlerde Cumhuriyet'teki köşesinde, 'İşi bileceksin burs alıp işe gitmeyeceksin' başlıklı yazısını, meclis ve medyadaki tartışmaları, olayın detaylarını okuyunca açık söyleyeyim, 'iğrendim'. Mideniz kaldırırsa sizde okuyun.
AKP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Rabia İlhan Kalender'in İBB'ye maliyeti 671 sterlin, 9 bin 940 dolar, 128 bin 247 Avro, 123 bin 722 lira.
İddia o ki! Rabia İlhan Kalender yurtdışında yaşarken, İBB'de işe giriyor ve İBB tarafından Brüksel'de okuması için burs veriliyor. Daha sonra eşinin yaşadığı Bremen'de bir üniversiteye geçiyor, kaydı taşınıyor.
AKP İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya işe başladığı gün ABD'deki bir üniversiteden kabul alıyor. Yine aynı gün bursu da, onaylanıyor.
Fatma hanımın kardeşi de üniversiteyi kazandığı gün İBB'de işe başlamış. Geçim zorluğun işte! Hem çalışıp, hem de okuyor.
İBB'den 155 bin dolar, 58 bin TL tutarında burs ve ABD'ye uçak biletlerini alan Ravza Kavakcı, kendisini şöyle savundu:
"Ben, çalışıp burs almanın ve bursun neticesinde doktora yapmanın kanun dışı olduğunu bilmiyordum, bunun bir usulsüzlük olduğunu bilmiyordum. Usulsüzlük bunun neresinde onu da bilmiyordum…
Doktoramı tamamladım, 4 üzerinden 4 ile tamamladım. Mecburi hizmetimin eksik kalanını da milletvekilliğim bittiği gün tamamlayacağım. Haram yedi, diyemezsiniz."
Ravza Hanım: 'Haram yedi diyemezsiniz' diyor. Ne yedi diyelim o zaman?
Ama İstanbul'u ahtapot sarmış. Hem de 2019'dan sonra…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gereğini yapmanız için daha kaç bin Müslümanın ölmesi lazım? / 27.08.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonu ilk görevini tamamladı / 25.08.2025
- Filistin’den, Erdoğan’a 3 mektup / 24.08.2025
- Adaletin batsın dünya / 23.08.2025
- Gazze’de ‘Şükür Namazı’ ne zaman? / 22.08.2025
- 17 Ağustos’u hepsi unuttu / 20.08.2025
- Hünkar’ın huzurunda büyük terbiyesizlik / 19.08.2025
- Kuran’ı hayatımızdan çıkardık / 18.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomos sessizliği -2- / 17.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomeos sessizliği -1- / 16.08.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonu ilk görevini tamamladı / 25.08.2025
- Filistin’den, Erdoğan’a 3 mektup / 24.08.2025
- Adaletin batsın dünya / 23.08.2025
- Gazze’de ‘Şükür Namazı’ ne zaman? / 22.08.2025
- 17 Ağustos’u hepsi unuttu / 20.08.2025
- Hünkar’ın huzurunda büyük terbiyesizlik / 19.08.2025
- Kuran’ı hayatımızdan çıkardık / 18.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomos sessizliği -2- / 17.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomeos sessizliği -1- / 16.08.2025