45 örgütten, Erdoğana teşekkür mektubu

Daha Suriye'de isyan başlamadan, Van'daki depremde vatandaşımız için hazırlanamayan konteynır evler, Güneydoğu illerimizde hazırlanmıştı. Suriye'de isyan başladı ve on binlerce insan, Türkiye'ye girdi, bu hazır evlere kondular. Şefkatli hükümetimiz her istediklerini karşıladı. Yediler, içtiler, gitti, çatıştı, geldiler. Yetmedi şartlarının daha da iyileşmesi için bizim polisimizle de çatıştılar. Bir şehit verdik. Keseri bilmem ama sapı bize dönmüş vaziyette. Neden? Haçlı, Suriye'deki savaşını kaybetmek üzere? Bu kaybediş Haçlı zihniyetini pek etkilemez ama bu zihniyetin yanında ısrarla Suriye yönetimini devirmek isteyen Türkiye, Katar ve Suud yönetimini bayağı etkileyecek. Katar yönetiminin eli ayağına dolaştı. Sesleri bile çıkmıyor. Ya! Esad'ın iktidarı devam ederse biz ne yapacağız, düşüncesindeler. Suud yönetimi, Rusya'ya ahlaksız teklifte bulundu; Suriye'ye desteğinizi çekin. Bizde, sizden silah alalım, diye. Asıl fatura ise bize çıkıyor. Üç, dört yıl öncesine kadar Ortadoğu halklarının, en popüler siyasetçisi olan Erdoğan artık istenmeyen adam oldu. Haliyle Türkiye'de ciddi bir imal kaybetti.  Güney sınırımızda yakılmasına göz yumduğumuz, sonrasında ise odun taşıdığımız ateş artık bizi yakıyor. Bizzat ülkemize ve vatandaşlarımıza kaç bombalı saldırı yapıldığı malum. (Reyhanlı, Cilvegözü gibi) Şimdi ise hükümetimizin bizzat desteklediği çeteler, sınırımıza sıfır mesafede birbirleriyle savaşıyor. Kurşunları ise bizim vatandaşlarımızı öldürüyor.    Bu çatışmadan kaçan teröristler, ülkemize girmek istiyor. İlk 1500, 2000 kişilik bir gurup girmek istedi. Askerimiz "hayır" dedi. Sonra 3000, 3500 kişilik bir gurup daha girmek istedi. Ordumuz yine hayır, dedi. 18 askerimiz yaralandı. Medya ve hükümet, bu gurupları kaçakçı diye tanımladı. Anlayamadığım (!) ise TSK bu koroya nasıl uydu! Nerde görülmüş 2, 3 bin kişilik toplu kaçakçılık.  Genelkurmay, kaçakçı guruplarla çatışma çıktığını, kaç kişi olduklarını, kaç at, kaç katırdan vs. oluştuklarını açıklıyor. Ama ne hikmetse (!) ne kaçırdıklarını kimse açıklamıyor? El Nusra terör örgütü, Alevilerle başladığı katliama Kürtlerle devam ediyor. Çocuk, kadın yüzlerce kişiyi katletti, diri diri yaktılar. Birileri Barzani'ye ne bekliyorsun, girsene Suriye'ye baskısı yaparken, BDP vekilleri, Kürtlerin yaşadığı bölgelerde artık sınırların kalktığına inandıklarını, açıklıyor.  Erdoğan ise ABD ve AB liderleriyle yoğun bir telefon trafiği yaşıyor. Konu Suriye ve Mısır? Yapılan açıklama ve yorumlarda huzur, barış vs. gibi artık sanallaşan ifadeler kullanılsa da, bence hükümeti iyice bir telaş sardı ve müttefiklerine "bizim ateşimiz bize yetiyor. Bu ateşten bizi uzak tutun" çağrısı yapılıyor. Gerçek olan ise Erdoğan, Ortadoğu'da yakılan bu ateşin tam ortasında? Bu gerçek belgelendi.Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanına, başbakanına, dış işleri bakanına, dünyanın değişik bölgelerine yerleşik, Suriye'nin meşru iradesine başkaldıran 45 örgüt teşekkür mektubu gönderiyor. (Daily Telegraph gazetesinde yayınlandı)Demek ki, biz yıllarca ABD'ye, AB devletlerine PKK'yı muhatap aldıkları, besledikleri için boşuna kızmışız. Demek ki, devletler terör örgütleriyle iş birliği yapabiliyormuş. Hem de barış, huzur, kardeşlik için. Öyle mi! Yazık, hem de çok yazık? * * *Arkasına yaslanan PutinKaç gündür haber bültenlerinde ve gazetelerde; Obama, Putin'e rest çekti, Obama ziyaretini, iptal etti vs. başlıklarıyla görüyoruz. Evet, Rusya, ABD'ye Ortadoğu'da dur, dedi. ABD bunu hazmedemiyor. Son yaşanan casusluk krizi ve Rusya'nın bu CIA ajanına sığınma hakkı vermesi ABD'yi çileden çıkardı. Öyle ya! Dünyanın hâkimiydi. Şimdi kendisine "hayır" diyen çıktı. Haliyle bu "hayırcıların" çoğalacağına işarettir. Obama ziyaretini iptal etti. Açıklamasında; "Dmitriy Medvedev döneminde temeli atılan pozitif ivme Vladimir Putin'in iktidara dönmesiyle frene basmıştır. Rusya'da Amerika karşıtlığı hortlamıştır?" diyen Obama, Rusya ile diyaloga ara vermekte fayda gördüklerini belirtiyor. Rusya ise bu iptal kararını sükûnetle karşıladığını ve kendilerinin siyasi diyaloga her zaman açık olduklarını, ifade etti. Yani Rusya kısaca diyor ki; Ben buradayım. Gelirsen görüşüyor. Gelmezsen, sen bilirsin?Obama açıklamalarında Putin'in koltukta oturuşuna da takılmış. Obama; "Biliyorum ki basın beden diline önem veriyor. Onun arkasına yaslanıp durmak gibi bir tarzı var, sınıfın arka sırasındaki sıkılmış çocuğa benziyor?"Obama, bu oturuş şeklinin (kısaca) kendine güven ve cesaretten kaynaklandığını hala öğrenememiş galiba?