Alman Franfurter Rundschau gazetesi, Martin Winter imzalı yazısında Türkiye konusunda karşılaşılan sorunları yorumlarken "AB'nin günden güne daha derin bir şekilde battığı batağa, 'büyük Kıbrıs batağı' diyesi geliyor insanın" ifadesini kullandı. Aralık 2004 zirvesinde, Ankara ile Lefkoşa arasındaki anlaşmazlıklara çıkış olarak güçlükle bulunan yolun, şimdi Avrupalıları katı milliyetçi duvarıyla karşı karşıya getirdiğini belirten gazete, şunları yazdı: "Bu duvar kırılmazsa, 3 Ekim'in müzakerelere başlangıç tarihi olarak kalması mümkün olmayacak. Diplomatlar hala Kıbrıs'a nasıl davranılması gerektiğine ilişkin ihtilafı bertaraf etmeye çalışıyorlar, ama bunu kontrol altına almak oldukça zor. Üst düzey bir diplomat durumu, burada çok tehlikeli bir poker oynanıyor diye tanımlıyor. "Masanın üzerinde Avrupa'nın Türkiye politikasının özünün bulunduğu kaydeden gazete, Rumların müzakere çerçevesine "genel çekince" koyduğundan ve Fransa'nın, Ankara'dan "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni tanınmasını müzakerelerin koşulu yaptığından beri belirgin bir çaresizlik hakim olduğunu belirterek şöyle devam etti:"Oysa, Paris ve Lefkoşa'nın da pekala bilincinde olduğu gibi, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin doğrudan ve devletler hukukuna göre tanınması söz konusu olamaz. Türkiye'den bunun talep edilmesi, müzakereleri başlamadan başarısızlığa uğratır. Ankara'da hiçbir yönetim, milliyetçi güçler tarafından silip süpürülmeden, şu aşamada Rumların hakim olduğu 'ada cumhuriyeti'ni tanıyamaz." Yunanlılar ve Kıbrıslı Rumlar'ın Aralık Zirvesi'nde tanıma talebinden feragat ettiklerini ve Ankara'dan Gümrük Birliği'ni AB'nin 10 yeni üyesini de kapsayacak şekilde genişleten Protokolü imzalayacağı sözünü aldıklarına dikkat çeken gazete, "Bu, Ada için arka kapıdan bir nevi tanıma, Ankara için ise yüzünün kızarmaması anlamına geliyordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.