AB derin bir krize girdi. Fransa ve Hollanda'nın referandumlarda hayır demesi bu krizin sebepleri olarak gösterildi, yazıldı ve çizildi. Bugün biraz beyin fırtınası yapalım.Fransa ve Hollanda AB'ye "hayır" diyerek büyük bir darbe vurmuştur. Bu hayırlar, AB'yi derin bir krize sokarken iki ülkeye de senaryolarını uygulayacak bir ortan sağladı. Fırsattan istifade eden bu ülkeler, Fransa ve Hollanda'nın başlattığı bu krizi kullanmaya çalışan ABD ve İngiltere'dir.Referandumlara hayır denmesi AB'yi sarsacak ama belki de krizi bu denli derinleştirmeyecekti. Ama İngiltere'nin bütçe konusundaki uzlaşmaz tutumu bardağı taşıran son damla oldu. İngiltere AB'yi kilitlemiş durumda. Bu kilidin anahtarını da İngilizler ellerinde tutuyorlar. Şu gerçeğin altını çizerek devam edelim. İngiltere AB'den çok daha fazla ABD'nin müttefikidir. Bu hep böyle olmuştur. Dolayısıyla bu krizi derinleştiren İngiltere'nin uzlaşmaz tutumu ABD ile birlikte düşünülerek atılmış bir adım olabilir.Her ne kadar zirve sonrasında ABD'den "biz güçlü bir Avrupa istiyoruz" açıklaması gelse de, dümeninde İngiltere'nin olduğu yönlendirilebilen bir Avrupa'nın ABD'nin işine geldiğinin herkes farkında. ABD'nin asıl amacı Türkiye'nin yalnız bırakılmasıdır. ABD Genişletilmiş Ortadoğu Projesinde Türkiye'den daha fazla görev bekliyor. Sayın Erdoğan'ın ABD ziyareti bu konuların konuşulmasıyla geçti. Bu süreçte ABD Türkiye'nin başka yöne dönmesini istemiyor. Kendi istediği noktada bulunup, ABD taleplerini kayıtsız, şartsız ve heyecanla yerine getirmesini istiyor. Bundan dolayı AB referandumlarından hayır çıkması ve İngiltere'nin krizi körüklemesi ABD'nin istediği uygun bir ortam sağlamıştır. ABD, GOP' ta aktif rol oynayan Türkiye'nin enerjisini AB gibi yerlere harcamasını artık istemiyor. Türkiye'nin bütün hedefinin, idealinin ve gayretinin GOP projesini hayata geçirmek olması istenmektedir. Seçilmeden önce AB'yi milli ideal olarak ifade eden ve seçildikten sonra da bu ideallerine bağlılıklarını ortaya koydukları icraatlarla ispatlayan AKP hükümeti, AB'den çok daha derin bir krize girmiş durumda. Hükümetin ne yapacağını şaşırmış bu hali, ABD'nin istediği kıvama AKP'nin geldiğini göstermektedir. İstenen kıvama gelen AKP, daha önce parti tabanına ve Türk milletine izah edemem gerekçesiyle kabul etmekte zorlandığı şeyleri bile -kabul edilmeyen bir şey kaldıysa tabii- kabul etmekte zorlanmayacaktır. Güvenliğin sağlanamadığı gerekçesiyle Afganistan'da daha önce reddettiğimiz görevleri ABD ziyaretinde Başbakanın kabul etmesi bu kabilden gelişmelerdir. Bu şekilde devam ederse devamı da gelecektir. ABD ziyaretinden sonra GOP kapsamındaki çalışmaların fark edilir oranda artması bunun göstergesidir. Türkiye böyle hükümetlerle yönetilmeye devam ettiği müddetçe bir AB'nin bir ABD'nin uydusu olmaya devam edecektir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023