"ABD Ekber, bir helikopter dü

ABD ve İsrail öyle istedi? AKP hükümeti, 15 Mart 2011'de Suriye ile kardeşlik ve komşuluk kurallarını değiştirdi.Cemaat halinde savaş naraları atmaya başladılar. 12 Haziran 2012'de ise Angajman kurallarını değiştirdiler.Değişen Angajman kurallarına göre; sınırımızdan Suriye topraklarına doğru on km. içeriye kadarki bölgede uçan her varlık, vurulup indirilecek.Nitekim önceki gün, Türkiye, Malatya'dan F-16 savaş uçağını havalandırdı, Türkiye hududuna 26 NM mesafede iken Suriye'nin askeri niteliği bulunmayan M-17 helikopterini vurdu.AKP hükümeti cenahından "ABD Ekber, bir helikopter düşürdük" naraları duyuluyor! Sınırdan sızma Türkçe konuşan özel hizmet personeli ve kanlı ihtilalci muhalifler ise "Allahu Ekber, helikopteri düşürdük!" diye sayha atarak M-17'nin düşürülme sahnesini anında görüntülüyor, internetten servis ediyorlar.Helikopterin iki pilotu, paraşütle atlıyorlar.Aşağıda onları bekleyen "eli palalı demokratik ihtilalci muhalifler" ise, önce kurşunluyorlar, ardından "Allahu Ekber, iki pilot bulduk, kafalarını uçurduk!" diye bağırarak naklen kafa uçuruyor, vahşi kahramanlık görüntülerini internetten servis ediyorlar.Hangi el, helikopteri havada vuran ile yerde pilotların başlarını kesenleri aynı anda profesyonelce cem ediyor?!Silahlı ihtilalci muhaliflerin sınırımızı kevgire çevirmeleri, terör gruplarının ellerini-kollarını sallayarak girip-çıkmaları, Ankara'nın Angajman kurallarını ihlal etmiyor. Karadaki ihlal, ihlal değil? Onlar, Erdoğan'ın demokrasi kahramanları!Suriye devletinin keşif helikopterinin 1 dakikalık sınır ihlali ise, komşumuz ile vahşi bir bölge ve dünya savaşının start pimini çekmeye bahane ediliyor? Bu basit bir tezgah değil!Prof. Dr. Haydar Baş'ı bizzat Devlet Meclisi DUMA'da ağırlayan ve kendisine kulak veren Rusya'nın, oyun üstüne oyun bozarak ABD'yi dize getirmesiyle oluşan "savaşsız çözüm" baltalanıyor.Suriye, savaş korosunun bahane ettiği "kimyasal silahlar"ını Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (OPCW) denetimine teslim etmeyi, ilgili sözleşmeyi imzalamayı kabul ediyor, savaş oyunu ters dönüyor.O gün bugündür, savaş lobisi uyuyamıyor.Provokasyonlardan medet umuyor. AKP hükümeti, savaştan medet umuyor? Bir türlü barışa yanaşamıyor, barış sürecini hazmedemiyorlar.AKP hükümeti, ısrarla kışkışladıkları "savaş ve kaos süreci"nde sanki bir şeyleri oldu-bittiye getirmek, bir şeylerin üstünü örtmek istiyor.Bunların Türk milletinden gizledikleri şeyler var.Ya Apo, PKK ve BDP ile işbirliği içinde Türk milletinden ve milletin iradesinin temsil makamı olduğu söylenen TBMM'den gizli-saklı çevirdikleri "demokrasi dolapları" var.Yahut ikbal ve istikballeri adına çok ağır bir küresel tehdit yaşıyorlar.Akılları başlarından gitmiş, şaşırmış bunlar!Yoksa aklı başında bir hükümet, dünyanın süper güçlerinin mutabakata vararak barış sürecinin taşlarını döşediği bir ortamda "savaş çığırtkanlığı"na devam edebilir mi?!AKP'nin bu tavrı, maalesef her türlü provokasyona davetiye çıkartıyor.Suriye yönetimi "1 dakikalık sınır ihlali durumunda kalan helikopterinin düşürülmesi"ni "barış sürecine yönelik provokasyon" olarak değerlendiriyor; Türkiye'nin tahrik ve oyununa gelmeyecekleri mesajını veriyor.15-20 günden beri Türkiye-Suriye arasında tezgahlanacak muhtemel provokasyonlara bu köşeden birkaç defa dikkat çektim.Rusya-ABD mutabakatı, tüm umutlarını Suriye savaşına bağlamış AKP hükümetinin, İsrail ve ihtilalci muhaliflerin ellerindeki savaş oyuncaklarını boşa çıkarttı. İyot gibi açığa düştüler. Öyle yalnız kaldılar, öyle bir korkaklığa yakalandılar ki, kabristanın kenarından geçerken korkusundan ıslık çalan korkağın edasıyla yalnızlıklarını savaş naralarıyla bastırmaya çalışıyorlar.Savaş ve kaosla semirtilen provokasyoncuların ekmeğine yağ sürüyor, eli palalı muhaliflere alan açıyorlar. Savaş çığırtkanlığı yaparak Türkiye'yi, sanki dünya devlerinin savaş alanına çevirmek istiyorlar. Böyle bir vahşi savaşın en ağır taarruzlarına muhatap olacak topraklarımızı da adeta millete mezar yapmaya uğraşıyorlar.ABD'nin rüzgarına göre yelken açmaktan başka akıllar, çözüm ve projeleri olmayan iktidar ve payanda muhalefet Karagöz-Hacivat oyunu sahneliyorlar!Türk milleti, ülkemizin ve bölgemizin huzuru için artık Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vermelidir.Şaşırmış AKP ve ona payandalıktan başka iş görmeyen muhalefet, Türk milletini mezara gömmeden önce, milletimiz bunları sandığa gömmelidir.