ABD Haydar Baş’a izin vermez mi?

Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye’de Milli Ekonomi Modeli’ni uygulamaya koyduğunda ABD buna müsaade eder mi? NATO bu işe ne der? Birleşmiş Milletler bir bahane ile müdahale ederse Türkiye kendini nasıl savunur? Evet, Türkiye’nin tek çıkış yolu MEM olarak görülüyor ve vatandaş da buna inanıyor. Yalnız yukarıda dile getirdiğimiz endişelerden dolayı Türkiye’yi Haydar Baş’a emanet etmeye cesaret edemiyor!
Cevabımızı maddeler halinde sıralayalım:
l. Haydar Baş yalnız Türkiye için değil, bütün insanlığı kurtaracak bir ekonomi modeli üretmiştir. Yani, Haydar Baş MEM’i uygulamaya koyduğunda Türkiye kendini yalnız hissetmeyecektir. Çin’den Rusya’ya kadar ABD ve NATO’nun karşısında durabilecek devlet ve güçler kıyısından köşesinden uygulamaya koydukları MEM’in Türkiye’de nasıl hayata geçirileceğini dikkatle izleyeceklerdir.
2. Türkiye’den önce Prof. Dr. Haydar Baş, ABD’nin hedefi olacaktır. Hedefin 12’sindeki resim, Haydar Baş’ın resmidir. Kendisini böylesine hedef tahtasına oturtan bir isim ABD’den çekinmediğine göre, MEM’in nimetlerinden istifade edecek halkımızın bu güçten korkmasına hiç sebep yoktur. MEM’i üreten düşmanının neler yapabileceğini de hesaba katmış olmalıdır.
3. Aslında en başa yazılması gereken madde bu maddedir. Bir Müslüman olarak biz, “ABD ne der?” diye değil, “Allah ve Resulü ne der?” endişesi ile durduğumuz yeri tayin etmek zorundayız. ABD, Allah’tan büyük değildir.
4.Türkiye’nin ABD’ye doğrudan muhtaç olduğu hiçbir şey yoktur. Doğalgaz’ı Rusya ve İran’dan, petrolü yine İran ve başka ülkelerden temin etmektedir. Fabrikaların durması, işyerlerinin kapanması diye bir şey MEM’le başlayacak talep patlaması sebebiyle asla söz konusu olmayacaktır.
5. NATO’nun devreye girebilmesi için bütün NATO ülkelerinin onayı gerekmektedir. Türkiye bir NATO üyesi olarak böyle bir müdahaleye izin vermeyeceği, yani bugün olduğu gibi Mehmetçiğin ABD çıkarları doğrultusunda kullanılmasına müsaade edilmeyeceği için NATO müdahalesi gündemde olmayacaktır.
6. BM’nin müdahalesi ise asla mümkün olmayacaktır. Çünkü BM’nin böyle bir karar alabilmesi daimi üyelerin tamamının onayı ile mümkündür. BM’nin Türkiye’ye MEM’i uyguluyor diye müdahale etmesine daimi üyelerden Çin ve Rusya asla onay vermeyecektir.
7. ABD şu anda bile “her istediğini yapabilen” bir ülke değildir. Nitekim ABD’ye rağmen Pakistan nükleer güç sahibi olmuş, burnunun dibindeki Küba Komünist kalmıştır.
8. MEM uygulandığında bunun faydasını gören halkımız “İlmel Yakin” halinden “Aynel yakin”e terfi edecek ve MEM etrafında kenetlenecektir. Böyle bir güç karşısında baştan sona bir “zulüm” olan diğer tüm güçlerin hiçbir şansları yoktur. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Afgan halkı dün Rusları bugün de ABD’yi bütün işbirlikçilerine rağmen işte bunun için perişan etmiştir, etmektedir.
9. Belki size tuhaf gelecek amma, ABD bile MEM’i uygulamaktadır. Kendi parasını basması, yani senyoraj hakkını kullanması başka türlü nasıl izah edilebilir. Aziz dostlar, ABD sürekli para basıyor ve bu parayı “karşılıksız” basıyor. Aslında “karşılıksız” basıyor gibi göründüğü paranın bile bir “karşılığı” var. Öyle olmamış olsaydı karşılıksız basılan ABD dolarları ile bir “doyum noktasına” ulaşılacak, o “doyum noktası” sebebiyle ABD doları ile ABD’den petrol, maden, gayrimenkul, fabrika, konut gibi kıymetleri satın almak mümkün olmayacaktı. ABD’nin bastığı paralarla ABD’de hâlâ hemen her şey satın alınabiliyorsa bunun bir sırrı olmalıdır ve o sır MEM’de vardır.
MEM, üretimin belli oranında senyoraj hakkını kullanıyor.
ABD de, ABD dışından meselâ Irak’tan Afganistan’a, Türkiye’den Suudi Arabistan’a kadar zimmetine geçirdiği faiz gelirleri, yer altı ve yerüstü servet gelirleri karşılığında para basıyor. Yani “karşılıksız görünse de bir karşılığı var” ve bu yüzden dolar İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki Alman markının düştüğü hallere düşmüyor. Yani ABD kendisi için istediğini başkalarına çok görüyor ve bu sırrı keşfeden Haydar Baş’ı mevcut imkânları ile gözlerden uzak tutmayı başarıyor. MEM Türkiye’de uygulanmaya başlandığında bu hakikat de bütün dünya ile paylaşılacaktır. Bu kadar yeter sanırız.