ABD itaatkâr bir müttefik istiyor

Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alması üzerine ortak olduğumuz F-35 savaş uçakları projesinden bizi çıkaran ve parasını verdiğimiz uçakları dahi başkasına satan ABD, yaptıklarıyla iyi bir ortak ve iyi bir müttefik olmadığını çok net gösteriyor.

Zira F-35'ler için ödediğimiz 1.4 milyar dolara karşılık satın almak istediğimiz F-16'ları da ABD bize satacak gibi görünmüyor.  

Konuyla ilgili görüşleri sorulan ABD'nin Ankara eski Büyükelçisi Marc Grossman'a göre Türkiye'ye F-16 satılmasında son sözü F-35 kararında olduğu gibi ABD Kongresi söyleyecek.

Ekim sonunda İtalya'nın başkenti Roma'da G-20 zirvesi sırasında ABD Başkanı Joe Biden ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden'ın talebe olumlu yaklaştığını, ancak işin Kongre boyutu olduğunu da söylemişti. 

Erdoğan, Biden'a "Sizin buralarda artık ağırlığınız var, Sizden bu noktada ihtimam bekliyoruz" dediğini aktarmıştı. 

Bu sözlere rağmen ABD Kongresi'nde Türkiye'nin F-16 talebine yeşil ışık yakılması pek olası değil.

Bu noktayı Marc Grossman, "Ankara'nın savunma alanında Rusya'yla daha yakın bir ilişki kurması endişeye yol açıyor. Türkiye'nin birincil bağlantısı ve ittifakı NATO'dur" sözleriyle vurguluyor.

Geçtiğimiz ay cumhuriyetçi ve demokratlardan oluşan 50'ye yakın sayıda ABD'li Kongre üyesi ABD Başkanı Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a mektup yazarak Türkiye'nin F-16 talebinin reddedilmesi çağrısında bulunmuştu. Bu bağlamda ABD Kongresi'nde Türkiye'nin talebine destek verenlerin azınlıkta kalacağını kestirmek hiç de zor değil.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bu hafta Türkiye'nin F-16 talebiyle ilgili olarak bir askeri heyetin ABD'ye gönderildiğini açıkladı. Ancak gelen bilgilere göre Türkiye'nin gönderdiği o heyet görüşmelerinde herhangi bir ilerleme kat edemedi ve eli boş bir şekilde Türkiye'ye dönülüyor. 

ABD'ye yaşanan bu krizin başlangıcından bu yana Ankara'dan gelen üst düzey açıklamalarda Türkiye'nin alternatifsiz olmadığı sık sık ifade ediliyor, ancak bu sözler Rusya'dan satın aldığımız S-400'ü hâlâ hangarda tuttuğumuz gerçeğini değiştirmiyor. 

Marc Grossman'a göre ülkesi ABD, Türkiye'ye F-16 dahi satmasa dahi Ankara Rusya'ya daha fazla yakınlaşmaktan kaçınması gerekiyor, çünkü bu ABD'yi daha da endişelendiriyor.

ABD'li eski büyükelçi Grossman'ın bu açıklamaları ve ABD'de Türkiye'yle ilgili takip ettiğimiz gelişmeler Washington'un karşısında itaatli bir Türkiye görmek istediğini ortaya koyuyor.

ABD'ye göre kendileri silah satmazlarsa Türkiye, başta Rusya ve Çin olmak üzere Batı bloğu dışındaki ülkelerden silah almayı aklının ucundan bile geçirmemesi gerekiyor.

Görünen o ki, bir daha Washington'un kabul etmeyeceği ülkelerden silah almayacağına dair Türkiye'den garanti almadan ABD, değil F-35 veya F-16, bu uçakların bir vidasını dahi Türkiye'ye satmayacak.

Türkiye olarak ABD'nin istediği garantileri vererek satın aldığımız S-400'lerde geri adım atarsak, Rusya'dan bu silahları alma adımını atmadan önceki bulunduğumuz noktadan çok daha fazla ABD'ye bağımlı olacağız demektir.

Bu yüzden S-400 satın alarak geldiğimiz bu noktadan asla taviz verilmemesi gerekiyor. Veriler her taviz bağımsızlıktan verilen ödün anlamına gelecektir.