ABD ve AB sırtınızı sıvazlıyorsa tehlike altındasınız

Evet, daha birkaç ay öncesine kadar hemen her başlıkta ülkemize yönelik sert açıklamalar yapan, yargı kararları üzerinden ülkemizi yaptırım kartı kullanan, S-400 başlığında ülkemizi tehdit eden, F-35 başlığından kulaklarını tıkayan emperyalistler bugünlerde ülkemize övgü üzerine övgü düzüyorlar.

14 yıl sonra İsrail Cumhurbaşkanı ülkemize geldi. 12 yıl sonra Hollanda başbakanı ülkemize geldi. Birçok ülkenin başkanı geldi. ABD ile günlük görüşmeler devam ediyor.

Bu emperyalistler, Montrö'yü bile övdüler. Ülkemizin, Ukrayna-Rusya savaşındaki duruşundan memnuniyet duyduklarını, savaşın bitmesi için gösterdiği gayreti alkışladıklarını, açıkladılar ve Türkiye'nin 'çözüm' için daha aktif rol alabileceğini vurguladılar.

Ülkemiz yöneticileri bu tabloyu, 'dünya ve bölgedeki ağırlığımız, barış çabamız' olarak tanımlıyor ama bir kez daha ifade edeyim ki, ABD ve AB sırtınızı sıvazlıyorsa bizim için bir planları var ve bu planlar tarih şahittir ki, hiçbir zaman bizim lehimize olmadı.

BTP Lideri Hüseyin Baş'ın savaşın daha ilk günlerinde dediği gibi, 'arabulucu olmak güzel bir şey. Ama dikkat etmek lazım. Arabulucu olacağız derken arada kalmayalım. Malum en çok dayağı arada kalanlar yer'. 

Ukrayna'da bir garip savaş

Ülkemizdeki tv kanallarının haberlerine bakınca bu başlığı attım. Haber bültenlerinde ve yorumlarda sanki milletimize karşı bir senaryo uygulanıyor gibi.

Birçok tv kanalının spikerleri Ukrayna sokaklarında, bomba altında yayın yapıyoruz, diyorlar. Nagehan bile Ukrayna'ya gidip askeri üniforma giydi. 

Tren garlarından, sığınaklardan dramatik görüntüler yayınlıyorlar. Gerçekten çok üzücü.

Ama 'aması' var. Bu dramlarla kıyaslanmayacak vahşetler Afganistan'da, Irak'ta, Yemen'de, Libya'da, Suriye'de yaşandı, yaşanmaya devam ediyor.

Ama bizdeki kanallar, yorumcular bu vahşeti hiç bu kadar senaryolaştırmamış, arabeskleştirmemişti. Vahşileri de milletin önüne atmamışlardı.

Ukrayna'da poz veren arkadaşlara sesleniyorum! Arkadaşlar! Birde Suriye'ye el atsanız. Bakın bomba filanda yok. Gidip oradaki insanlara mikrofon uzatsanız. 

Suriye'de 11 yıldır ne oldu, kim karıştırdı bu ülkeyi? Size namlu doğrultanlar kimlerdi, diye bir sorsanız. 

Emin olun, Esat izin verir, masraflarınızı da karşılar. 

Suriye'ye gitmek istemediniz. Delikanlıysanız Filistin'e gidin. Mescid-i Aksa önünde röportaj yapın. O Müslümanların sesi olun. Var mı yüreğiniz?

Bakın! İlk günden beri diyoruz ki, savaşa hep birlikte hayır, diyelim. İnsanlar, masumlar ölmesin, diyelim. Barış, huzur çağrılarını hep beraber yapalım. 

Ama bu kan üzerinden milletimize, batı hayranlığı aşılamaya, 'NATO'suz bir hiçiz, bizim yerimiz batıdır' algısı yaratmaya kalkmayın. 

Putin zalim, katil. Peki, Putin'i katil olarak nitelendiren, savaş suçlusu ilan eden Biden kim?

Bağdat Kasabı. Irak'ın Şii-Sünni-Kürt bölgeleri olarak bölünme planını sahibi. Milyonların kanına mal olan BOP'un planlayıcılarından biri. 

Putin için kullandığınız tabirleri neden, Biden, Trump, Obama, Bush için neden kullanmadınız?

Ekranlarda Rusya'nın bombaladığı bölgeler gösteriliyor. Hatta geçen gün 'Rusya süpersonik füzelerle saldırdı, 1 kişi yaralandı' haberini izledim.

Nasıl yani? Dünyanın en ölümcül silahlarını kullanıyorsun ama bir kişi yaralanıyor. 1. ayına giren Ukrayna'daki savaşta BM, 900'e yakın sivilin katledildiğini açıklıyor.

ABD, Irak'ta her 10 dakikada 900 sivil katlediyordu. Ama işe bakın ki, ABD, batı dünya barışı için çalışıyor, diğerleri vahşet işliyor. 

Bu algı yönetimine, bu taraflı duruşa hayır, diyorum.

Bir başka ilginçlik!

Ukrayna Savunma Bakanlığı, 24 Şubat - 24 Mart tarihleri arasında 15 bin 800 Rus askeri öldürdüklerini açıkladı.

530 tank, bin 597 zırhlı askeri araç, 280 topçu atış sistemi, 82 çoklu roketatar sistemi, 47 hava savunma sistemi, 108 uçak, 124 helikopter, 50 insansız hava aracı, bin 33 otomobil, 72 yakıt ikmal tankeri, 4 gemi ve 16 özel askeri ekipmanın da imha edildiği açıklandı.

Bu rakamlara göre Rusya süper güç filan değilmiş. Savaş bir ay daha sürerse Rusya bütün askeri varlığını kaybeder ve ABD rahatlar. Öyle değil mi?

Zelenski lider mi, dublör mü, şovmen mi?

'Topraklarımızı sonuna kadar savunacağız, Hiçbir yere gitmiyorum, bu topraklarda can vereceğiz…

NATO, sözünü tutsun. NATO verdiği sözü tutmadı…

Rusya'nın hiçbir şartını kabul etmeyeceğiz… Dünya bu savaşı acilen durdursun… Rusya'yı protesto edin… Bize silah verin…

Putin ile önkoşulsuz görüşmeye hazırım… Ey İsrail, ülkemdeki Yahudileri korumak için bize silah ver…"

Bir daha soralım: Zelenski lider mi, dublör mu, şovmen mi?