ABD'den DEAŞ planında 'Türkiye' iması!
Türkiye'nin Afrin operasyonunu eleştiren ABD'li yetkililer, sık sık DEAŞ'la mücadelenin sekteye uğrayacağını vurguluyor. Son olarak ABD Savunma Bakanı Mattis, 'dikkati dağılan' YPG'li bazı grupların Afrin'e kaydığını açıkladı. Görünen o ki, ABD, DEAŞ konusundaki tüm başarısızlıkları Türkiye'nin sırtına yıkmaya çalışacak
12.02.2018 00:00:00
Türkiye'nin başarıyla gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı'nı eleştiren ABD'li yetkililer, sık sık DEAŞ'la mücadelenin sekteye uğrayacağını vurguluyor.
Bu hafta Brüksel'de Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile görüşmesi beklenen ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, YPG'li bazı grupların Türki ordusunun harekat gerçekleştirdiği Afrin'e geçtiğini söyledi.
Avrupalı gazetecilere DEAŞ'la savaş hakkında açıklamalarda bulunan ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, "Şu anda Afrin'de devam etmekte olan dikkati dağıtan bir durum var. Bu durum SDG içerisinde yüzdesi net olmamakla birlikte yüzde 50 veya daha azı ya da çoğunun dikkatini dağıtıyor. Arkadaşlarının Afrin'de saldırı altında olduğunu görüyorlar ve bu da onların dikkatinin oraya kaymasına sebep oluyor. Bazı durumlarda ise bazı birlikler Afrin'e kaydı" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin Suriye sınırlarına dair meşru güvenlik kaygıları var ve biz bunu zerre kadar inkar etmiyoruz" ifadelerini kullanan ABD Savunma Bakanı, gerek İsrail gerekse Lübnan, Ürdün veya Türkiye olsun, meşru güvenlik kaygıları taşıyan ülkelerin bu kaygılarını anladıklarını belirtti.
Pentagon daha önce bazı SDG unsurlarının kuvvet kaydırdığını dile getirmiş, ancak resmi bir ağızdan Afrin'e birliklerin kaydırıldığını belirtmemişti.
Bu neyin iması?
ABD'li yetkililerden gelen imalı açıklamalar, önümüzdeki günlerde Türkiye'nin başını ağrıtacak konuların ipuçlarını veriyor.
ABD'li yetkililer Türkiye'nin meşru kaygılarını anladıklarını söyleseler de bu meşru kaygıların gereğini yapan Türkiye'yi imalı bir şekilde suçlamaktan geri durmuyorlar.
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis'in SDG'lilerdeki 'dikkat dağınıklığı' ifadeleri imalı bir şekilde Türkiye'yi suçlandığını gösteriyor.
Türkiye-Afrika 2. Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı'nda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Suriye'nin özellikle çöl ve Irak sınırına yakın bölgelerinde cepler halinde DEAŞ mevcudiyeti bulunuyor. ABD güçleri sadece YPG ile işbirliğini devam ettirmek için bir bahane olarak bu ceplerdeki DEAŞ'lılara dokunmuyorlar" açıklamasında bulundu.
ABD, bu DEAŞ gruplarını sadece YPG'yle işbirliğinin devam ettirmek için değil, aynı zamanda Türkiye'ye baskı unsuru olarak da kullabilir. Bu DEAŞ'lı grupların kontrol dışına çıkıp terör saldırıları gerçekleştirmesi durumunda ABD, Türkiye'yi suçlama cihetine gidecek.
Belki de bu noktaya gelinmesi için DEAŞ'lı teröristlere fırsat da verilebilir. ABD'den gelen açıklamalar ve sahadaki işaretler ABD'nin, DEAŞ konusu başta olmak üzere Suriye'deki başarısızlıkların sorumluluğunu Türkiye'nin sırtına yıkmaya çalışabileceğini gösteriyor.
Bu hafta Brüksel'de Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile görüşmesi beklenen ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, YPG'li bazı grupların Türki ordusunun harekat gerçekleştirdiği Afrin'e geçtiğini söyledi.
Avrupalı gazetecilere DEAŞ'la savaş hakkında açıklamalarda bulunan ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, "Şu anda Afrin'de devam etmekte olan dikkati dağıtan bir durum var. Bu durum SDG içerisinde yüzdesi net olmamakla birlikte yüzde 50 veya daha azı ya da çoğunun dikkatini dağıtıyor. Arkadaşlarının Afrin'de saldırı altında olduğunu görüyorlar ve bu da onların dikkatinin oraya kaymasına sebep oluyor. Bazı durumlarda ise bazı birlikler Afrin'e kaydı" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin Suriye sınırlarına dair meşru güvenlik kaygıları var ve biz bunu zerre kadar inkar etmiyoruz" ifadelerini kullanan ABD Savunma Bakanı, gerek İsrail gerekse Lübnan, Ürdün veya Türkiye olsun, meşru güvenlik kaygıları taşıyan ülkelerin bu kaygılarını anladıklarını belirtti.
Pentagon daha önce bazı SDG unsurlarının kuvvet kaydırdığını dile getirmiş, ancak resmi bir ağızdan Afrin'e birliklerin kaydırıldığını belirtmemişti.
Bu neyin iması?
ABD'li yetkililerden gelen imalı açıklamalar, önümüzdeki günlerde Türkiye'nin başını ağrıtacak konuların ipuçlarını veriyor.
ABD'li yetkililer Türkiye'nin meşru kaygılarını anladıklarını söyleseler de bu meşru kaygıların gereğini yapan Türkiye'yi imalı bir şekilde suçlamaktan geri durmuyorlar.
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis'in SDG'lilerdeki 'dikkat dağınıklığı' ifadeleri imalı bir şekilde Türkiye'yi suçlandığını gösteriyor.
Türkiye-Afrika 2. Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı'nda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Suriye'nin özellikle çöl ve Irak sınırına yakın bölgelerinde cepler halinde DEAŞ mevcudiyeti bulunuyor. ABD güçleri sadece YPG ile işbirliğini devam ettirmek için bir bahane olarak bu ceplerdeki DEAŞ'lılara dokunmuyorlar" açıklamasında bulundu.
ABD, bu DEAŞ gruplarını sadece YPG'yle işbirliğinin devam ettirmek için değil, aynı zamanda Türkiye'ye baskı unsuru olarak da kullabilir. Bu DEAŞ'lı grupların kontrol dışına çıkıp terör saldırıları gerçekleştirmesi durumunda ABD, Türkiye'yi suçlama cihetine gidecek.
Belki de bu noktaya gelinmesi için DEAŞ'lı teröristlere fırsat da verilebilir. ABD'den gelen açıklamalar ve sahadaki işaretler ABD'nin, DEAŞ konusu başta olmak üzere Suriye'deki başarısızlıkların sorumluluğunu Türkiye'nin sırtına yıkmaya çalışabileceğini gösteriyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.