ABD'liler kaçıyor İstanbullu ne yapsın?

Birkaç gün önce ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli personelin ailelerine "İstanbul'u terk et" talimatı verildi.
Amerikan CNN televizyonuna dün açıklama yapan bazı ABD'li yetkililer de bu talimatın 'IŞİD'den gelen alışılmadık şekilde açık tehdit' nedeniyle verildiğini açıkladı.
Üstelik CNN'ye konuşan ABD'li bu yetkililere göre IŞİD tehdidine karşı İstanbul'da alınan önlemler yeterli değil.
Söz konusu haberde Haziran ayında İstanbul Atatürk Havaalanında ve Ağustos ayında Gaziantep'te gerçekleştirilen IŞİD bağlantılı kanlı saldırıları anımsatan CNN, Türkiye'nin son bir yılda yurt içinde meydana gelen terör saldırıları ve Suriye'deki iç savaşa dahil olması nedeniyle gittikçe daha oynak hale geldiği yorumunda bulundu.
Yani ABD'lilere göre Türkiye;
- ABD'li aileler için hiç güvenli değil.
- Türkiye'de IŞİD terör örgütünden "alışılmadık şekilde açık"  tehditler geliyor.
- IŞİD saldırılarına karşı alınan tedbirler yetersiz.
- Suriye'deki savaşa dahil olan Türkiye gittikçe daha 'oynak' bir hale geliyor.
Şu bir gerçek ki, olası terör saldırılarına karşı Türkiye'de vatandaşlar 'bir' korunuyorsa, ülkemizde bulunan ABD'liler en az 'on' korunuyordur.
Hal böyleyken ABD'liler için yeterli olmayan tedbirler İstanbullular için ne kadar yeterli acaba?
ABD'liler kaçıp gidiyor ama İstanbullular, ya da diğer şehirlerimizde yaşayanlar için böyle bir seçenek mümkün değil.
O zaman Türkiye'yi daha güvenli hale getirmekten başka çare yok. Peki, ama bu nasıl olacak?
Malumunuz olduğu üzere başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri tarafından zaman zaman gelen benzeri talimatlar durduk yere verilmiyor.
Ciddi istihbarat alındıktan sonra böyle uyarılar yapılıyor.
Bu uyarılar geldikten kısa süre sonra da bombalar patlıyor.
Ve bombalar patladıktan sonra yapılan uyarıların hedefi tam 12'den vurduğunu fark ediyoruz.
İnşallah bu defa böyle olmaz, bombalar hiçbir şehrimizde patlamaz.
Türkiye, Suriye krizine müdahil olmazdan evvel, yani 2011 yılından önce ne ABD'den ne de başta bir ülkeden böyle 'ülkeyi terk et' uyarıları gelmezdi.
Ama ABD'li yetkililer Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşa dahil olması nedeniyle gittikçe daha oynak hale geldiğini açıklıyorlar.
ABD'lilerin bu sözleri, Türkiye'nin Suriye krizine ne kadar fazla müdahil olursa o kadar fazla tehdit altında gireceğini göstermektedir.
Üstelik Türkiye'ye yönelen tehdit aynı zamanda Suriye'yi de tehdit etmektedir.
O zaman yapılması gereken Suriye krizine daha fazla müdahil olmaktan vazgeçmek ve aynı tehditlerle yüzleşen Türkiye ve Suriye'nin güç birliği yapmasıdır.
Rusya ile gerilimli günleri geride bırakan Türkiye'nin önünde bu çok büyük bir fırsat olarak durmaktadır.
Batan gemi gibi Türkiye'yi ilk terk edenlerin ABD'liler olduğu bir dönemde bu gerçekler ışığı altında dış politika planlanmalı.