ABD'nin ölüsünden bile talimat bekleyen bir AKP var!

Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Amerika ve AB ekonomisin batacağına ilişkin 10-15 yıl önce öngörülerde bulunmuştu.Liberal kapitalist ekonomilerin iflas etme parametrelerini ortaya koymuştu.Çok iyi hatırlıyorum, Prof. Dr. Baş'ın bu öngörüsü karşısında ilk şoku, AB Sosyal İşler Komitesi Başkanı Prof. Dr. Cornelia Verteegh yaşamıştı.Aynı zamanda Hollanda Amsterdam Üniversitesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Verteegh, Mart 2007'de Almanya'nın Heidelberg kentinde yapılan III. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongresine katılmış, tebliğ sunmuştu. Tebliğinde şu itirafta bulunmuştu AB Sosyal İşler Komitesi Başkanı Prof. Dr. Verteegh: "Prof. Dr. Baş'ın, bu gidişle AB ekonomisinin batacağına ilişkin uyarılarını duyunca şaşırmış, ne yalan söyleyeyim biraz da hamasettir diye düşünmüştüm. Ama modelini tetkik edince gördüm ki, Prof. Dr. Baş, hesaba-kitaba göre konuşuyor, parametreleri çok sağlam. Bu sebeple, şayet Avrupa Birliği çökmekten kurtulmak istiyorsa, Prof. Dr. Baş'a kulak vermeli, Milli Ekonomi Modeli uygulamalarını hayata geçirmelidir."AB ekonomileri, o günden beri baş aşağı gidiyor.Benzer ikazı Amerika ekonomisi için yaptı Prof. Dr. Baş? Dünya ekonomilerini haraca bağladığı Dolar enstrümanında ve ordusunda yaşanacak zaafiyetle Amerika'nın tamamen çökeceğini hatırlatmıştı. AB'nin ekonomik sarsıntılarının benzerini o günden beri Amerikan ekonomisi yaşıyor.Buna mukabil, 2005 yılından itibaren Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya geçiren Rusya, kendini toparladı, ekonomisi şahlandı, dünyada başa oynuyor.Türkiye ve Türk milleti, bu derece açık Prof. Dr. Baş ve Milli Ekonomi Modeli gerçeğini görmelidir.Aksi halde peşlerine kuyruk olduğu AB ve Amerikan ekonomileriyle batmaya mahkumdur.Amerika'da bir haftadan beri hükümet kepenk indirdi. Cumhuriyetçiler, Obama'nın paketine taş koydu, hükümeti kapattı. 800 bin kamu elemanı evine döndü. Federal hükümetin finanse ettiği tüm kamu hizmetleri durdu. Washington'da nikah kıyacak adam bile kalmadı.Böylesi bir ekonomi epilepsisi yaşayan Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi işgallerinde ise AKP hükümeti ayakta tutuyor. AKP hükümeti işgalci Amerika'nın Ortadoğu çomağı ve koltuk değneği olarak hizmet veriyor!Ekonomik epilepsi geçiren Amerika, Çin ile Füze Savunma Sistemi konusunda bir-iki görüşme yapan AKP hükümetine, hoppala bu bize uymaz, diyor.Bunlar, Amerika'nın ölüsüne kulak verecek ve ölüsünden bile talimat bekleyecek kadar, kendilerinde değiller!Türk milleti, İslam ümmeti ve insanlık bu gerçeği böyle bilmeli, asla göz ardı etmemeli.Gezi ve PKK pazarlıkları yüzünden halk nezdinde kredisi bitmeye başlayan ve zaafiyetleri dışa vuran AKP hükümetinin namı dünyayı tutunca, zaafiyet Amerika'dan yankılanıyor. Washington'u suyoluna çeviren CHP ve Atlantik ötesinin işmarını gözleyen MHP, AKP'nin zafiyet ve nekahet sürecini fırsat görerek Amerika'dan rol kapmaya çalışıyorlar. Yazık!Bu arada daha ilginç bir gelişme yaşanıyor.Amerika'nın BOP çomaklığını sürdüren AKP'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran'a yanaşmaya çalışıyor. Önceki akşam, Davutoğlu'nu canlı yayında izliyorum. İran Dışişleri Bakanı Cevad  Zarif'i 90'lı yıllardan beri tanıdığını söylüyor. Sınır komşularımızla ticarete, özellikle de İran'la ikili ticareti geliştireceklerine, sınır geçişlerinin rahatlatılacağına değiniyor. Davutoğlu, İran pazarının uluslararası topluma açılmasının komşu ülke olarak Türkiye'ye olağanüstü imkanlar tanıyacağını belirtiyor.Davutoğlu, ekrandan bu çıkışı yaparken, R. T. Erdoğan'ın 15 Ağustos 2010'da Gaziantep Demokrasi Meydanı'nda Suriye'ye ilişkin yaptığı şu çıkış aklıma düştü:"Biz geldik, Esad kardeşimle oturduk, iki ülke arasındaki meseleleri konuştuk,  müzakere ettik ve Türkiye ile Suriye'yi bölgenin iki kardeş, iki dost ülkesi haline getirdik. Her alanda işbirliğine gittik. Ekonomide, ticarette, dış politikada, kültürde, sanatta, ulaştırmada, bayındırlıkta işbirliği anlaşmaları imzaladık. Soruyorum, kim kazandı? Gaziantep kazandı, değil mi? Esnaf kardeşim kazandı, değil mi?! Suriye ile Türkiye arasındaki mayınları temizlemek için adımlar attık. Vizeleri kaldırdık. Şimdi benim Gaziantepli kardeşim, cebine pasaportunu koyuyor, istediği gibi Halep'e, Şam'a gidiyor."Erdoğan'ın bu çıkışı ve vizesiz geçişlerden çok değil, 5-6 ay sonra; Suriye'nin mahallerinde öyle "sızma ihtilalciler" türedi, Suriye'de öyle patlamalar ve mezalimler başladı ki, Suriye'nin ibretlik hali ortada!AKP hükümeti, Amerika'nın BOP çomaklığını sürdürdüğü müddetçe; hizmeti, komşularımız ve bölge ülkelerinin hayrına üretmeyecek, eş başkanlığını yürüttüğü BOP'a üretecek, Amerika'ya üretecek? İran bu gerçeği idrak etmezse, akıbeti Suriye'den beter olur! Davutoğlu konuşurken, hatırımda bu gerçekler şakladı. Bizden söylemesi, başka ne diyelim? Allah ayıktırsın!