Abdülmecit'ten Erdoğan'a

3 Mart Perşembe günü resmi ziyaret için bulunduğu Gine'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Grand Croix-Büyük Haç" madalyası verildi. 28 Şubat'ta ziyaret ettiği Fildişi Sahili'nde de benzer bir madalya aldı Erdoğan.
Tarihimizde 'Büyük Haç' madalyası alan başka kimse var mı diye merak ettim ve küçük bir araştırma yaptım.
Meğer Osmanlı Padişahı Abdülmecid ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Büyük Haç' madalyası alma konusunda ortak paydada buluşuyorlarmış.
Yıl 1853. Abdülmecit döneminde Osmanlı Rusya'ya karşı Kırım Savaşı'na girişir. 
Hem de ne için biliyor musunuz? 
Avrupa'yı Rus yayılmacılığından korumak için?
Savaş sürerken Osmanlı donanması Sinop açıklarında Ruslar tarafından batırıldığında Sinop baskınında ölen askerlerimiz anısına 'Avrupa Senin İçin Öldüler' cümlesini yazdırdığı madalyonları Padişah Abdülmecit, İngiliz ve Fransız devlet yöneticilerine dağıttı. 
1854'de Rusları Silistre'de yendikten sonra ise bu madalyonun üzerindeki cümle 'Senin için Yendik Avrupa' olarak basılıp dağıtıldı.
İngiltere ve Fransa'nın gazına gelen Osmanlı, 2.5 yıl süren bu savaşta yaklaşık 250 bin kayıp verdi. 
Osmanlı bütçesini son kuruşuna kadar Kırım Savaşı'na harcadı. Koskocaman Osmanlı devleti, memur maaşlarını bile ödeyemez durumda düştü.
Daha savaş bitmeden 1854'te Osmanlı, Mısır'dan toplanan tüm vergi gelirini sözde müttefikleri İngiltere ve Fransa'ya ipotek ederek Yahudi bankerlere büyük tutarlarda borçlanmıştı.
Osmanlı için bir yıkım olan Kırım savaşında Padişah Abdülmecit'in kazancı, Fransa İmparatoru 3. Napolyon'un gönderdiği 'Legion d'Honneur' nişanının 'Grand Croix' (Büyük Haç) madalyası olmuştur.
Abdülmecit'e kadar hiçbir Osmanlı hükümdarı yabancı ülkelerin madalya ve nişanlarını kabul etmişti. 
Abdülmecit, çok mühim saydığı bu madalyayı, ses getiren bir tören düzenleterek boynuna asmıştır. 
Abdülmecit'e ikinci ödül İngiltere'den gelen Garter Haçlı Şövalyeleri'ne takılan "Diz Bağı" Nişanı olur. Osmanlı Sultanı ve İslam âleminin halifesi, artık bir 'Garter Haçlı Şövalyesi'dir. 
Nişanı takan İngiltere Elçilik Piskoposunun, "Siz bundan sonra, İsa yolunda çalışacak, O'nun için her türlü özveriyi yapacak bir şövalyesiniz" dediği, Abdülmecit'in de 'evet' cevabını verdiği tarihe kaydedilir.
Erdoğan ve Abdülmecit arasındaki ortak yön olan 'Büyük Haç' madalyalarını bir kenara bırakırsak, 163 yıl önce yaşanan Kırım Savaşı'ndan sonra bugün yine Ruslarla kriz yaşamaktayız. 
Üstelik bu kriz hem Kırım'da hem de Suriye'de?
Umarım tarihle bugün arasındaki bu benzerlikler, kötü birer tesadüften başka bir şey değildir de Türkiye, Osmanlı'nın akıbetini yaşamak zorunda kalmaz?